PERVANE - 12 / HÝLELÝ TERAZÝ

04 Aralýk 2006 17:19 / 3145 kez okundu!

 

Terazisi Hileli olanlarýn hazin ve traji komik durumlarýna, kurumsal bir kimlik arayan P.Mýsýrlýoðlu, Pervane'de verip veriþtiriyor, yine arþivinden seçilmiþ bir yazýyla!

PERVANE – 12 / HÝLELÝ TERAZÝ

 

“Terazisi boktan olanýn dirhemi tezekten olur” görüyorsunuz iþte ne varsa atasözlerinde var. Bayýlýyorum kýsa ve öz anlatýmlara. Anlaþýlýr ve ulaþýlýr olmaya pek bir heves ediyorum. Geçen haftaki kýlavuz karga meselesinden sonra söz verdiðim üzere terazi olayýna gireyim dedim.

Ýster altýn tartýlsýn ister bahçeden domat teraziye bakakalýrým. Elektronik tartýyý býrakýn öbür iki ters tencere kapaðý zincire asýlý duran, darasý, dirhemi olan, klasik dede usulü terazi ya da döküm bir kaidenin üstünde iki eþit kap ve dengeye gelince birbirini öpecekmiþ gibi duran pirinçten adalet ayarlarýna sahip terazilerden. Þimdilerde pazara gitmezsen hiç görmediðimiz türden. Eskiden alýþveriþin þahane ritüellerinden olan baþ tacý teraziler piyasadan iyice azaldý. Ýþte azaldýðýndan mýdýr nedir, dirhemi demirden olan terazileri özler oldum. Çünkü en hassas elektronik tartý bile onlarýn sunduðu adalet törenlerini unutturamýyor. Oysa hem müþteriyi hem satýcýyý ele verirdi o güzelim tartýlar. Þimdi o ne öyle yarým kilo sekiyüzdoksandokuz gram. Eskiden o tak diye bir kiloya tamamlanýr. Bazen tek tek alýnýr içinden sebzeler son kalaný alsa bir türlü koysa öbür türlü bir türlü öpüþme noktasý bulunamazdý. Ya  satýcýnýn cömertliði, pintiliði ya da müþterinin kýlçýklýsý, aç gözlüsü þýppadanak  belli olurdu son tartý durumlarýna göre. Kimisi bir metre tepeden atar, kimisi eti beþ kat kaðýda koyarak tartar. Altýný alýrken baþka satarken baþka tartarlar.

Ha bir de benim toy zamanlarýmdaki gibi insanlarý da unutmamak lazým. Manava, pazara gitmek zorunda kalýrsam bir kilo semizotu yarým kilo patates alan türlerdendim. Ya da bir buçuk kilo asma yapraðý yarým kilo portakal. Þaka deðil tartýdan, tartýlmaktan, tarttýrmaktan nefret etmiþimdir oldum olasý. Ödüm kopar yanlýþ bir þey almaktan..yanlýþ bir þeye maruz kalmaktan. O yüzden çoðu kez manavýn insafýna býrakýrým miktarlarý. Hatta öylesine ki (sorabilirsiniz beni semt manavlarýma) ; biraz ondan biraz þundan diye çok sipariþ vermiþimdir.  Þimdi düþünüyorum da alýþveriþte hakkaniyet konusuna kafayý öyle takmýþým ki terazinin olduðu yerlerde birimsel sözcükler telaffuz edemiyorum. Sýký durun þimdi merdanemsi bir özdeyiþ sunuyorum. 50 kuruþta olsa verdiðim para dilencinin gerçeðine gitmeli. Ama bu arada dilencinin mendiline para atarken de  milyon gösterip kuruþ koymamalýyým. Bedava versen adaletli ve faziletli olmalý diyorum, yanýlýyor muyum?

Dükkancilýk ettiðim zamanlarda türlüm þeyler gelirdi baþýma. Benim sattýðým ürünlere çoðunlukla terazi gerekmezdi onun yerine etiketler ve pazarlýklarla yürütülürdü iþler. Pazarlýkta hep yenileceðimi düþünerek oturduðum kasanýn arka tarafýna kocaman “üzgünüz pazarlýk yapamýyoruz “ yazmýþtým. Yanýnda da aðlayan, sümsük, sýzlanan bir kadýn illüstürasyonu. Güya caydýrýcýlýk yaratýyordum. Öyle insafsýzca gelirlerdi ki üzerime, en galip çýktýðým sýrada  “KDV yi düþ bari” derlerdi. Ben hem müþteriye hem devlete ayný anda yalakalýk yapamayacaðýmdan köþeye sýkýþýr kalýrdým Zaten nefret ederdim kasada oturmaktan. Ne kümülatif, ne z raporu ne ara toplam almayý sevmezdim. O kadar atraksiyonu olan o dalgayý tek tuþla idare ederdim. Kümülatif için muhasebeci getirtirdim. . Hep iktidarýmý koruma savaþý verirdim yazar kasanýn arkasýnda. Genellikle de iktidarsýzdým. Çünkü hep onlar galip gelirdi. Hem fiþ kesip hem de indirim yaparken bulurdum kendimi. Tabii fiþ kesmediðim zamanlarda oldu itiraf edeyim. Üstelik bir tanesinde  yakalandým hem de eski bir okul arkadaþýma. Gerçi görevde deðildi ama...Onun varlýðý beni mosmor etmeye yetmiþti. Þöyle ki;

Benim badem gözlü yeðenim sevgili Barýþ o zamanlar onbeþ yaþlarýndaydý daha. Bana yardýma gelirdi PM Club’ a. Yazar kasanýn fiþ kesen sesi vardýr ya þýkýr þýkýr, Barýþ o sese aþýktý. Satmadan kessek fiþi razýydý. Müþterilerin arkasýndan koþup fiþ fiþ diye baðýrýrdý. Bir gün çektim karþýma dominant teyze olarak “bak Barýþ zengin hanýmlarýn beylerin peþinden avaz avaz koþup fiþ diye yýrtýnma, bazen de   oluruna býrak þu iþi” dedim. Aradan zaman geçti. Günlerden cumartesi ve hýncahýnç kalabalýk dükkan. Maliyeci arkadaþým Ruhsan da yanýbaþýmýzda yorgun düþmüþ oturmakta. Daimi bir yazar kasa çalýþmasý söz konusu. Þakýr þakýr fiþ kesiyoruz. Gözünü sevdiðim Barýþ bir ara badem gözlerini açarak “Teyze neden bu kadar fiþ kesiyorsunuz?” dedi. Ben normal bir laf etmiþ gibi “Hep kesiyoruz ya evladým” dedim.

“bana niye kesmeyin diyorsunuz o zaman?” deyince ben kýzarýp bozararak  “Barýþcým bak Ruhsan ablan vergi dairesinde þef!” dedim. Barýþ ise “Haa siz ondan fiþ kesip duruyorsunuz” dedi... dedi.

Bilmiyorum iþte terazi, adalet, hakkaniyet, iyiniyet, kötüniyet hepsinin adý medeniyet.

 

Pervin Mýsýrlýoðlu

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.