Oryantasyon için 'demokrasi ülkesi'ne yollayýn beni
20 Haziran 2016 21:35 / 3102 kez okundu!
6 yýl önceki bu yazýma sanki þu sýralarda bir göz atar mýsýnýz?
Hala demokrasiyle sorunlarý olan bir ülkede yaþýyoruz. Demokrasinin bir gram içselleþememesinin ýzdýrabýný çeken bizler, var olan iktidarlarýn, varolagelen yapýyla mücadelesinin yanlýþlarýna, tuzaklarýna, "çaresizliklerine", görgüsüzlüklerine, usulsüzlüklerine avukatlýk yapamayýz. Bugün yaþadýklarýmýzý, bu anlamda rasyonalize etme çabasý da yok bence.
****
Oryantasyon için 'demokrasi ülkesi'ne yollayýn beni
6 yýl önceki bu yazýma sanki þu sýralarda bir göz atar mýsýnýz?
Hala demokrasiyle sorunlarý olan bir ülkede yaþýyoruz. Demokrasinin bir gram içselleþememesinin ýzdýrabýný çeken bizler, var olan iktidarlarýn, varolagelen yapýyla mücadelesinin yanlýþlarýna, tuzaklarýna, "çaresizliklerine", görgüsüzlüklerine, usulsüzlüklerine avukatlýk yapamayýz. Bugün yaþadýklarýmýzý, bu anlamda rasyonalize etme çabasý da yok bence.
Gerçek demokrasi peþinde olan aydýn ve liberal insanlarýn "kendi gibi olmayanlar" adýna ölümü göze alarak mücadele etmesi bugün benim için en büyük baðýmsýzlýk mücadelesidir.
Kürt olmayanlarýn, Alevi olmayanlarýn, Yahudi, Çingene, Ermeni, dindar olmayanlarýn, diðerlerinin haklarýný onlar adýna cesaretle savunmalarý var.
Bu Amerika'da daha 40 yýl öncesine kadar zencilerin aþaðýlanmasý, yok sayýlmasýna karþý çýkmak gibi. O zaman da zenci haklarýný savunanlara çoðunluk karþý çýkmýþ ve her türlü vatan hainliði ile suçlamýþlardý onlarý.
Dünya deðiþmekte, Türkiye de. Dün doðru bildiðimiz pek çok karanlýk olay zamanýn þartlarýnda aydýnlandýkça yeni bakýþ açýlarý geliþiyor.
Niçin her þey bizim bildiðimiz gibi olsun ki?
Üstelik ne zaman biz bilgi verilebilecek bir "halk" olabildik ki?
Geçmiþin, devletin totaliter tavrý sözüm ona bize modern bir hayat sunmuþ... Ne içinde özgürlük var, ne tolerans, ne tevekkül, ne hizmet ne de gerçek sevgi anlayýþý...
Erklerin savaþý bu diyor bir dostum, haklýsýn... Ama o zaman da erkler savaþýyordu... Bugün darbelere, despotluða, demokrasi dýþý arayýþlara karþý çýkmak ve bunu kafasýný gözünü yara yara (üstelik her dakika kapatýlma, yok edilme komplolarýna maruz kala kala) kendince yapmaya çalýþanlarýn, maalesef bize yakýn diye düþündüðümüz siyasi görüþlerden olmamasý bizlere ait bir ayýp. (Ayrýca benim kendimi yakýn hissettiðim bir parti de yok) Onlarýn, yani iktidar partisinin bu konularda her an geri adým atacaklarýný düþünmek bile bizi yýllarca geriye atabilecek kadar tehlikeli. Geçmiþin sis perdesi aralanmadýkça geleceðe býrakacaðýmýz miras azalýyor. Herkesin bildiði gibi hazýra dað dayanmaz. 80 yýldýr hazýr sermaye tüketildi. Bir millet uyandý uykusundan.
Önyargýlarýmýzla beslenen ve büyütülen, akýl almaz usullerle "sempati" duyduðumuz (ezberletilen ve dayatýlan) bazý kurumlarýn modasý geçti. TSK bile farkýnda iþin, polis ve halk da farkýnda. Bu operasyonlar kendiliðinden servis edilmiyor bazý "taraf"lara. Askerler, geliþmiþ ülkelerdeki meslektaþlarýnýn konumlarý ile kendilerininkinin "benzemez"liðinin farkýndalar artýk. Bu anlayýþ farký ile "deðiþerek" tekrar saygýn bir kurum haline geleceklerini anladýlar, anlamak zorunda kaldýlar.
Askerler bugün “Titanic” faciasýnýn temellerini attýlar. Buz daðý, kanla, düþmanlýkla ve baskýyla, suni olarak oluþturulmuþ bir çarpýþma noktasý. Gelinen nokta, hepimizin sular altýnda kaldýðý bir yer.
Filikalar kadýn ve çocuk dolu olsa ne yazar?
Yenilenme, arýnma, demokratikleþme, deðiþme, geliþme gibi sözler ediyorsa birileri sadece kulak vermeli, elden geleni yapmalý. Annemin dediði gibi; “bu adamlar usta, demokrasinin altýndan baþka þeyler çýkaracaklar”ýný var sayarak yorumlarsak yaþadýðýmýz günleri... Vay halimize! Ya altýndan sadece “demokrasi” çýkarsa!!!
Mecburiyetten demokratikleþeceksek ona da razýyým ben. Bu tarafýndan bakýnca da bu mücadeleyi çok “kadýnca” buluyorum.
Ve açýkça söylemem gerekiyorsa þimdi onlarý “savunuyor” gözükmek hiç de gocundurmuyor beni. Doðru bir terazi ile tartýlýrsam, beni anlatan diðer özelliklerim, ne iktidarýn parlak köþküne sokar beni, ne karþý çýktýðým düzenin daraðacýna layýk görülebilirim nasýl olsa. Yaranacak bir kapý arasaydým; þimdi “gerçek”ten (yani yazýlý medyadan) “sanal”a (internete) haber yazýyor olurdum.
Muhalefette olacaksak bunu hak etmek zorundayýz. Ne geldiyse baþýmýza, kibirden, baþkalarýný yok saymaktan, alaycýlýk ve aþaðýlamaktan geldi.
Artýk ne þehit, ne terör lafý duymak istemiyorum. Evet, dost olmaya niyetimiz varsa; düþmanla sofraya oturmalýyýz. Ýþte bu yüzden bugünlerin iyi sorgulanmasýnda ciddi sorumluluk hissediyorum.
Tarafsýzlýk çok zor günümüzde. Kafalarýmýz yeterince temiz deðil. Üçüncü gözümüz nerede? Kendimi çoðunluða, alýþýlmýþ konforlu düþüncelere teslim etmeye kýyamýyorum. Önsezilerime de güveniyorum, gördüklerime de.
Oryantasyon için bir “demokrasi” ülkesine yollayýn beni. Çünkü orada nasýl yaþanýr bilmek istiyorum…
Sevgi ve Saygýlarýmla,
Pervin Mýsýrlýoðlu E.
23.02.2010