Yorumlar
|
29 Eylül 2010 01:13
|
gökay
|
Bir gün hepimiz unutsak Minik Serçe'yi,
Ya da þarkýlarý dillerimizi gönüllerimizi terketse hepten;
Hiç bir þehrimizde, hiç bir sokaðýmýzda yazmasa adý tabelalarda;
Hatta tüm serçelerine düþman kesilsek tüm þehirlerimizin...
Biliyorum ki O yine de bir þekilde gelir girer yüreklerimize;
Belki bir nisan yaðmuru gibi gelir üstümüze,
Ya da bir yaz yaðmuru gibi ruhlarýmýzý ve þehirlerimizi yýkamaya...
Çünkü serçeler hiç küsmezler insanlara;
Baþlarýný koparsanýz bile,
En erken sabahlarýnýzda yanýbaþýnýzdadýrlar yine;
Cývýl cývýl þarkýlarýyla içinizi ýsýtmaya,
Ve gününüzü aydýn etmeye...
Ve anlarsýnýz ki serçeler olmadan;
Hepimiz eksiðizdir ve de esrik...
|
22 Eylül 2010 16:14
|
sonicar
|
Sitenize pek aþina olmadýðým için sizin Pervin Haným olduðunuzu kestiremedim, rumuzunuzla hitap ettim. Ben de sizin görüþlerinizi önemsiyorum ve görüþlerinize saygý duyuyorum. konu hakkýndaki düþüncelerimizi yeterince açýkladýðýmýz için uzatmanýn anlamý yok, zira kiþisel polemiðe dönüþecek ki hiç hoþ deðil... ancak ; "Þehir þovenizmini de, etnik milliyetçiliði de, aynada kendine iltifatlara boðan aþýrý narsistlere býrakýyorum". laf dokundurmadaki ustalýðýnýz gözümden kaçmadý ;)
|
22 Eylül 2010 01:59
|
sultan
|
Deðerli üye dostumuz Sonicar, Bana "koþulsuz hoþgörülü" olduðumu belirten bir cümle kurmuþsunuz ya bunu hakedecek bir "tanrýsal özellik"e sahip olduðumu sanmýyorum...Bu mertebe benden ve genel olarak benim gibi ölümlülerden çok uzak maalesef. Hoþgörü çýtasý ancak sizin de belirttiðiniz gibi bireysel özgürlüklerin diðerlerinin hak ve hukukuna zarar vermediði zamanlarda yüksekte olmalýdýr. Sezen Aksu'nun izmirliliði beni hiç ilgilendirmiyor. Þehir þovenizmini de, etnik milliyetçiliði de, aynada kendine iltifatlara boðan aþýrý narsistlere býrakýyorum. Birisine hoþgörülü olmak için "tutarlýlýk, samimiyet, kararlýlýk ve hepsinden önemlisi savunduðu düþünce hakkýnda bilgi sahibi olmasý" gibi koþullarý aramanýz çok abartýlý olmaz mý? HOÞGÖRÜ'nüzü bu kadarcýk sebeplerle mi çýðrýndan çýkartýyorsunuz? Sanýrým koþullu hoþgörünün bile sýnýrlarý çok çok daha geniþtir. Önyargýlarla kýlýç sallamak her seferinde baþka kelleleri de alýr. Dediðinizin þu kýsmýnda da çeliþkiler var diye düþünüyorum. Aksu sýrça köþkünden milletin nabzýný tutuyor ama anayasa paketinin kýsmen de olsa deðiþmesinden yana oy kullanmasýndan dolayý "hayýr"sýzlaþýyor öyle mi? Öte tarafta varoþlardan da "hayýr"sýz laflar ediliyor ona ne demeli? demek ki zengin,fakir dinlemiyor evet ve hayýr. Ulusal çýkarlar dediðiniz acaba bireylerin çýkarlarýna ne kadar uyuyor. referandumda "evet" diyen herkes bundan böyle çýkacak her kanundan vicdani olarak sorumlu olamaz. Yeni bir anayasa çalýþmasýndan sorumlu olmalý mutlaka ama sonsuza kadar "evet" demek deðildir herþeye. tersi de "hayýr" için geçerli. Ama eðer ileride daha demokratik ve saðlam bir demokrasi ülkesine dönüþürse Türkiye o zaman ne diyecek Sezen'e linç mantýðý ile yaklaþanlar? Demokrasilerde seçilmiþ hükümetler yönetir ülkeyi. TBMM halk adýna kanun çýkarmak için var. Kafasýnýn üzerinde "darbe" sarkacý ile hiç bir yol gidilemez hiç bir ilerleme kaydedilemez. Bugün akp hükümeti var yarýn chp olur öbür gün edp gelir...Keþke herkes iktidara gelmek üzere sahici projeler üretse ve doðal dönüþümlerle halk kendini temsil edecekleri hakkýyla seçse...Sezen Aksu bizlere hiç bir þey anlatmak zorunda deðil. Bizi ikna etmek zorunda da deðil. sanatçý "toplumu bilinçlendiren kiþi" deðildir. Sanat yapar, sizi uyar, uymaz. Ayrýca evet derken "iyice, ölçüp tartmadýðýný" bizler tartýnca mý anlýyoruz? Sizin teraziniz ne kadar adaletli peki onu kim tartýcak þimdi? Sizi çok önemsediðimi ve görüþlerinize saygý duyduðumu samimiyetle bilmenizi isterim. Üslubumda size sert gelen ifadeler varsa baðýþlayýn. daha çok hoþgörüyü hakediyoruz hepimiz. Sevgi ve Saygýlarýmla, Pervin Mýsýrlýoðlu (Sultan/ kaçan 22 yýllýk papaðanýmýn adý)
|
20 Eylül 2010 12:30
|
sonicar
|
Sultan haným, ben Sezen hanýmý Türkan Saylan veya kardelenler için eleþtirmedim. kendisinin tutarsýzlýðýný vurgulamak için o bir örnekti. Türkan hanýmý tanýmam, taraftarý da deðilim. kim olduðunu da vefat etmeden hemen önce gözaltýna alýndýðýnda öðrendim, kardelen organizasyonunu da öyle... Türkan haným için "profilinize þimdi onu da eklersiniz" demekle neyi kastettiniz anlayamadým, profilime ekleyeceðim kiþilere göre beni önemseyecek ya da küçümseyecekseniz, bu sizin koþulsuz hoþgörü deðerlerinizle pek uyuþmaz... benim demokrasi, özgürlük ve hoþgörü deðerlerim gayet saðlýklý çalýþýyor. ancak körükörüne hoþgörü, kuralsýz demokrasi ve baðýntýsýz özgürlük gibi deðerlerim yok, olmasý da beklenemez zaten. birisine tanýnan hoþgörü ve demokrasi ya da özgürlük bir baþkasýna zarar veriyorsa, o deðerler anlamýný, iþlevini yitirip, adam kayýrma, torpil geçme gibi ahlaktan yoksun deðerler haline gelir... sanýrým sizler Sezen hanýma Ýzmirli olduðu için duygusal yaklaþýyorsunuz, kendisine objektif bakamýyorsunuz. salt Ýzmirli bir sanatçý olduðu için duygusal yaklaþamam kimse alýnmasýn. aksine Ýzmirliler hakkýnda eleþtirilerim daha serttir. çünkü onlardan daha pozitif beklentilerim vardýr. daha zekice davranmalarýný beklerim. Ýzmirli olanlarý her zaman desteklerim ancak hangi konuda ne dediðini bilmesi koþuluyla... ayrýca birisine hoþgörü ile yaklaþabilmek için kendisinde tutarlýlýk, samimiyet, kararlýlýk ve hepsinden önemlisi savunduðu düþünce hakkýnda bilgi sahibi olmasý koþullarýný ararým. Sezen hanýmýn konu hakkýnda(anayasa maddeleri) hiçbir bilgisinin olmadýðýný düþünüyorum. çünkü eðer birazcýk o sýrça köþkündeki yaþamýndan çýkýp dýþarýda neler olduðuna bakabilseydi gerçekleri daha net görebilirdi. biraz detaya gireyim isterseniz. Türkiye 12 eylülde neye evet dediðini bilmediði için ileride olacaklarý da içine sindirmesi gerekiyor. seçim sonuçlarýna demokrasi adýna saygým var ancak önümüzdeki aylarda "aaa, ama biz bunun için evet dememiþtik" gibi cümleler çokça duyacaksýnýz. "referandumda kabul edilen maddelere dayanýlarak" çýkartýlacak yasalar hepimizi þaþkýna uðratýp, derin endiþelere düþürebilir... örneðin: þu anda Türkiye'de çalýþmak isteyen 350 civarýnda yabancý menþeili maden þirketinin çalýþma izinlerini danýþtay ve anayasa mahkemesi "ulusal çýkarlara ters düþtüðü" gerekçesiyle durdurmuþtu. ancak referandumdan evet çýktý ve hükümet buralarý kendi adamlarýyla doldurup o firmalara çalýþma izni verecek(mevcut hükümeti baþa getiren küresel sermayenin kendisinden tam olarak istediði de buydu). madenlerimiz gözlerimizin önünde yabancýlarýn iþletmelerine akacak. yabancý firmalar, hastaneler kendi mühendisleriyle, teknik elemanlarýyla, doktorlarýyla, hemþireleriyle gelecekler, bizim mühendislerimiz, teknikerlerimiz, ustalarýmýz, kalfalarýmýz iþsiz kalacak. vasýfsýz, aðýr iþgücü olarak amelelik iþlerini bizler yapýcaz mecburen. çünkü teknik amaçlý iþ imkanlarý bulamayacaðýz... Sezen haným evet kararýný açýklarken bunlarý gözönünde bulundurdu mu acaba? iþin yargý boyutuna hiç girmicem ama bir cümle söyleyim. bir devlet kurumuyla ilgili mahkemelik olduðunuz zaman, hükümetin kendi adamlarýný yerleþtirdiði bir mahkemeden sizin lehinize bir karar çýkmasýný hiç beklemeyin... ben Sezen haným için "evinde otursun, þarkýsýný yapsýn, baþka þeylere karýþmasýn" demedim. bilhakis kadýnlarýn sosyal hayatlarýný geniþletmeleri ve fikirlerini özgürce beyan etmeleri taraftarýyým. ancak eðer bir konu hakkýnda görüþ belirtecekse, iyi ölçüp tartmasý gerektiði düþüncesindeyim. çünkü "sanatçý" kiþiliðinden bunu beklerim. þarkýcý olarak Sezen Aksu'nun karakterini bilmem, kendisini tanýmam, þarkýlarýný dinlerim, eðlenir geçerim ama "sanatçý" kiþiliðine dayanarak söylediklerini eleþtiririm. "sanatçý" toplumunun önünde olan, toplumunu bilinçlendiren kiþidir. yukarýda dolaylýca bahsettiðim anayasa maddelerinin içeriðini bizlerin ona deðil, -eðer ille de bu konu hakkýnda bir görüþ belirtecek ise- onun bize anlatmasý gerekirdi...
|
18 Eylül 2010 11:50
|
sultan
|
Emredersiniz Sayýn Sonicar, Sezen Aksu zaten kimseye benzemezliði ile uzaylý gibi dururdu içimizde...Þarkýsýný çalsýn ama sesini çýkarmasýn hayata dair öyle mi? Sizin özgürlük, demokrasi, hoþgörü kavramlarýnýzla Sezen'in þarký sözleri uyumlu ama onun orkestrasýz sözleri uymuyor görüþlerinize...Anladým siz þimdi Türkan Saylan'ý da profilinize koyarsýnýz. Sezen Aksu'yu eleþtirmeyi neden "kardelenler" üzerinden yapýyorsunuz? Sezen olmasaydý okula giden kýzlarýn sayýsýnda artýþ olurmuydu onu bilemem...O çok güzel bir proje ancak herkese eþit bir fýrsat sunulmalýydý. Üstelik sadece "devlet"çi, ve sözüm ona "modern"ci yapýya yönelik o projelerin de hangi anlayýþa þapka çýkardýðýný bugün daha iyi anlamýþ bulunmaktayýz. Niçin elma ve referandum hakikaten anlayamadým.Sizin anlayýþýnýza göre rahmetli Saylan doktorluðunu yapsaydý da vesayet sistemini savunmayý baþkalarýna býraksaydý demelisiniz bu takdirde. Bu konuda hiç iþime gelmese de Türkan Saylan'ýn kendisini bu rejimin devam etmesi için ortaya atmasý, çalýþmalar yapmasýný son derece normal karþýlýyorum. Diðerlerine böcek muamelesi yapmasýný da gerekçelendirebiliyorum. Býrakýn Sezen Aksu da orkestrasýz da söylesin sözlerini. Ýzin verirseniz, insanlar konuþsun, tartýþsýn...Linç mantýðýný býraksýn artýk... Ýþte o zaman benim de baþým gözüm üstüne...Mardinliler demeli...
|
16 Eylül 2010 18:12
|
sonicar
|
Sezen Aksu sýradan bir þarkýcý olmadýðý için görüþleri tartýþma yaratýyor. nice þarkýcýlar "evet" görüþlerini bildirdiler ama hiç birininki tartýþýlmadý. Sezen Aksu "sanatçý" olduðu için tartýþýlýyor. "sanatçý" nýn nasýl olmasý gerektiðini tartýþmayacaðým, az çok hepimiz biliriz bir "sanatçý" nýn ne gibi özelliklerde olmasý gerektiðini. hanýmefendi rüzgar nereye eserse oraya yol alýyor onun için eleþtiriliyor. bunun hoþgörüyle bir ilgisi yok. ben yolunda emin adýmlarla ilerleyen kiþiye hoþgörü gösteririm. duruma göre 180 derece dönenlere saygý duymam. hanýmefendinin hangi bayraða selam verdiði belli deðil. Türkan Saylan'ýn "kardelen" hareketine destek için þarkýlar yapýyor, sonra rüzgar dönüyor onu yargýlayan zihniyetle ayný görüþe bürünüyor. darbe yapanlara teþekkür ediyor, sonra darbecilerle hesaplaþma içerisine giren grupla beraber hareket ediyor. hanýmefendinin bir çizgisi yok. rüzgara tutulmuþ naylon torba gibi bir oyana bir bu yana salýnýyor. "sanatçý" kimliðini taþýyan kiþi böyle davranmaz. dik durur. kök salmýþ aðaç gibi saðlam olur. ha, madem böylesine tavýrlar içerisinde, o zaman toplumu ilgilendiren konularda meydana çýkýp ileri geri konuþmamalý. þarkýsýný besteleyip söylesin, baþýmýn üstünde yeri var...
|
15 Eylül 2010 11:19
|
murat koparan
|
neden, kimden korkuyorlar... ancak ege denizinin durdurabildiði, yeni çýðýrlar açma, yeni insanlarý tanýma, iletiþim kurma becerisi, hoþgörme, yeni kültürler, rumlar, ermeniler... hayýr, üzülerek söylüyorum ki devam ettiremedik cenneti... þimdi nedir bu düþmanlýk, kime? dar kalýplar, içe kapanma... kayýp cennetim, izmir...
|
15 Eylül 2010 08:05
|
selcuk
|
Aklýnýza, elinize saðlýk Pervin Haným.
Türkiye'nin batýya dönük yüzü; hoþgörünün sýnýr tanýmadýðý; özgürlük aþýðý güler yüzlü insanlarýn þehri Ýzmir nasýl baðnazlýðýn kalesi oldu? Nasýl þovenizm bataðýna çekildi? Aðla güzel memleketim aðla...
Selçuk
|
15 Eylül 2010 01:21
|
sultan
|
En güzel hayýrý ben çektim en uzaða ben iþedim,en iflah olmaz muhalefeti ben yaptým, en kolay eveti ben dedim, en zor soruyu sen bildin, en bilge ben konuþtum, en yalaka sen yazdýn, en ukala ben cevap verdim..... En dövüþçü sen oldun, en dayakçý ben, NE MUTLU EN TÜRKÜM DÝYENE durumlarýndan bir türlü kopamýyoruz. Kibirden geberiyoruz. Padlock'un dediði gibi, Ertuðrul Barka'nýn dediði gibi sevgiyi ne besleyecek? Onlar bana "elleriniz kýrýlsýn" diyor "evet" dediðim için benim þimdi onlara "dilin kopsun" diyebileceðimi düþünebiliyor musunuz? Bu ne basitliktir kardeþim? Bu þehir nereye boþaltýyor çöpünü? Muhalefet etmek ihanet etmekle eþitlendi ya pes doðrusu..."Kedi" gibi ve "kendi" gibi olanlara, hiç bir sirkte oynamayanlara, hiç bir delikte durmayanlara sevgi ve saygýlarýmý sunuyorum. Size gelince sevgili Ertuðrul Barka siz bizim izmirizmir.net'in en protest, en duygulu en anarþist, en sevgi dolu yazarlarýndansýnýz. Ve sizin samimiyet dolu "hayýr"lý halinize bayýlýyorum. Ve de seni çok çok seviyorum. Hayýr yanlýlarý ve evet (ama yetmez) yanlýlarýnýn gýpta ile bakmasý gereken bir duruþumuz var ki izmirizmir.net'e de en çok bu yüzden bayýlýrým. (Araya reklam aldým, ne yapayým hepimiz demokrasi cengaveriyiz ya bu arada bu site ne yer ne içer diye kimse ilgilenemiyor bari dedim :)
|
15 Eylül 2010 00:25
|
hurkus
|
Yahu sevgili Ertuðrul, bir beni sevmiyorsun galiba? :))))))))))))))))))
|
15 Eylül 2010 00:20
|
hurkus
|
Sevgili Ayþe Kilimci, bizlerle de paylaþtýðý yeni yazýsýnda diyor ki;
"Size gelince sokak düzelticileri… Darbe nasýl aklýmýzýn fikrimizin sustuðumuzun ayýbýysa, Sezen de yüzümüzün akýdýr.
Tabeladan sileceklermiþ, hatýrým kalýr silmezseniz, silin!
Siz asýl darbeye meyyal, baskýcý düþünceyi, dünyaya karýþtýðýmýzý engelleyen seçkinlerin sýkýyönetimini silin ufkumuzdan…
Sezen’i müziðin galaksisinden ve gönüllerimizden silmeye gücünüz yetmez."
Yazýnýn tümünü merak edenler için: Eylülname - Ayþe Kilimci
|
15 Eylül 2010 00:13
|
sultan
|
"bu milletin parasýyla bir yere gelen ama kimliðini kaybeden "SEZEN" SAZAN sana hakkýmýzý helal etmiyoruz.... Ferah ve refah içinde bir yaþamýn olmuyor gördüðün gibi... Dönde bir bak arkana allah seni nasýl cezalandýrýyor. Artýk çok geç.... Sesini duymayarak seni dinlemeyerek... sana boykot, sana HAYIR lý evet.. YAZIKLAR OLSUN..... Sizin gibilere..." diyor bir hatebookçu benim arkadaþ listemde ama...ne yapmalýyýz bilmem ki?
|
15 Eylül 2010 00:12
|
ERTUÐRUL BARKA
|
Ben; þimdi nedenlerini saymayayým ve zaten konumuz da bu deðil; Anayasa'ya halkoylamasýnda "HAYIR" diyenlerdenim.
Ancak, çok sevdiðim ve saydýðým birçok dostum, "EVET" dediler.
Onlara olan sevgi ve saygýmda en ufak bir eksiklik olmadýðý gibi güvencimde de bir azalma olmadý. Onlarla, bu ülkenin gelecek aydýnlýk günleri için, yine birlikte mücadele edeceðiz.
Sezen AKSU'yu seviyorum, Pervin MISIRLIOÐLU ERKÝLET'i de...
Ýlhami MISIRLIOÐLU'nu mu?
O'nu çok seviyorum.
|
14 Eylül 2010 23:26
|
sultan
|
Daha tahammüllü bir Ýzmir ve Türkiye için sancýlý bir dönemden geçiyoruz. Bütün dinlere ayný eþit mesafede inançsýzým... Bütün partilere ayný eþit mesafede "ilgisizim"... ama demokrasi umudumu bir "evet" yeþertecekse korkusuzum. Ýlginç bir iletiþim ahlakýna sahibiz. Ayný arkadaþ grubu içindeyiz ama benim yazdýðýma cevap vermeyip benim görüþlerimi çürütmek için yeni bir saldýrýyý nedense ayrý bir kutuda, sinsice yapmayý tercih ediyor insanlar. Yüzyüze olmaktan korktuklarý gibi yüzleþmekten de korkuyorlar gerçeklerle. Bu nasýl iþ yahu? Galiba özellikle Ýzmirli hayýrcý dostlarým neredeyse ömür boyunca "evet" bile diyemeyecekler herhangi bir þeye. Bu ne hýrs, bu ne korkudur? Bu ne kýrgýnlýk, kýzgýnlýktýr. Herkes biziz, biz herkesiz! Kýrdýðýmýz aynada biz varýz!!! Dostlar lütfen bir "merhaba"mýz kalsýn geriye... dedim facebook'ta tozu dumana katan bir misis NO'ya... Ne diyeyim bilmem KÝ?
|
14 Eylül 2010 22:57
|
padlock
|
Ne kadar ucuzladýk, ne kadar uçlardayýz. Bir gün baþýmýza taç yaptýðýmýz ertesi gün zifte bulanmýþ.
Ne zaman büyüyeceðiz biz. Ne zaman tutarlý. ölçülü, vefalý, olgun erginler olacaðýz.
Bu sap, bu diken, bu yaprak, bu toprak dersek gülü nasýl koklayacaðýz
Sezen' in gönlü onu sokaðýndan sökenleri de kucaklar.
|
Uyarý
|
Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.
Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.
Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.
|