FALAN OLDUM
27 Aralýk 2006 12:04 / 2440 kez okundu!
Herkesin aðzýna düþmeden çok önce benim canýmý acýtan bu deðiþler, þimdilerdekara mizahýn neredeyse ana kaynaðý...Hani en komik fýkrayý bile angutlar karþýsýnda anlatýnca bir de açýklama yapma gereði duyar ya insanlar kara mizahý da izah etmek gerekiyor b
!
Hiç komik deðil. Daha düne kadar bizim yeni yetme kuþaðýn kýzlarý oðlanlarý falan oldum, oha oldum derken gayet ciddi idiler. Hatta ben de komik bir nida aradýðýmda küçüklerimin kötü sözcüklerinden týrtýklayýp kullandým. Herkesin aðzýna düþmeden çok önce benim canýmý acýtan bu deðiþler þimdilerde kara mizahýn ana kaynaðý oldu.
Falan oldumlarýn tamamý kuþaklar arasýndaki yeni algýlama ve ifadelendirme biçimleri. Ekonomi týkýrýnda, sosyolojik durumlar iyi ve uyumlu, adaletle asayiþ berke mal olsa bu bizim yeni nesilin hal ve gidiþi mükemmel bence. Her þey yolunda gitse ülkemizde Bohemya Üniversitesinden dolçe vita mastýrlý gençlere sahip olacaðýz. Zevk ve keyif uzmaný gençler...
Apolitik ve sýð olmak adeta özenilir bir kimlik. Ne pahasýna olursa olsun köþe dönücülükle geldi, gitmek bilmiyor, kötü bir palto gibi üzerimizde. Neþeli, danseden, gülen, eðlenen insandan zarar gelmez. Kendi ile barýþýk olan toplumlarda nefret, kin mesken tutmaz. Ama neþesini güzelliklerden, dansýný su perilerinden, gülüþlerini meleklerden, eðlencesini düðünlerden yaratanlar bu dünyalý olamayacaðýna göre, uzaylýlara atfedeceðiz böylesi hikayeleri. Biz bunca ve onca yoksulluktan ve eðitimsizlikten ve çirkinliklerden yaratmalýyýz gülmecelerimizi, dansýmýzý, eðlencemizi.
Fakaaat! Böylesi deðil.
-Nasýlsýn ?
-Eyvallah...
-Nasýl gidiyor?
-Eyvallah..
-Güle güle yolun açýk olsun.
-Eyvallah...
Falan vede talan oldum vallahi! Yukarýda bir genç ve bir orta yaþlý sohbetini aktarmaya çalýþtým. Gerçi biraz sofistike bir muhabbet oldu ama siz nasýl olsa leb demeden leblebi dersiniz.
Kara mizah en güzel yoludur bence hicvetmenin. Oysa bir yerlerde kýsa devre oluþuyor ve yanlýþlýðý gösterilen konular doðruymuþ gibi algýlanýyor. Garip iþ. Eskiden bize 15 yaþýna kadar klasikleri okumamýþsan “ot” gözü ile bakýlýrdý. Ve bu en büyük ayýplardandý. Anne babayla vitrinlerin önünden geçerken herhangi bir þey alýnma planý yoksa maðazalara öküz gibi bakmanýn çok þýk olmadýðý düþünülürdü. Terbiyeli olmak ciddi bir eðitimin içerisindeydi. Oturup kalkmayý bilmek önemli bir görgü gerektirirdi. Ýstemek hele ýsrar etmek organize suç sayýlýrdý. Kýzlarla kadýnlar arasýnda ciddi farklar vardý. Evliler ve evsizlerle. Saçlarýný boyatanlar evli kadýnlardý. Saçýný kestirenler de. Kadýnlýða geçiþin aþamalarý vardý. Ýlk aðdasý neredeyse gelin olurken yapýlýrdý kýzlarýn. Kaþlarý törenle alýnýr, manikür pediküre gelindiðinde kýzlar kocalýk olurdu. Romantizm ve masumiyet dururdu yine de bir yerlerde. Eskiyi özlemiyorum yanlýþ anlamayýn. Hele bilimsel bir doküman hiç hazýrlamýyorum. Yalnýzca sesli düþünüyorum. Þimdi gençlerden yukarý doðru çýkýyor moda. Ve biz onlara uyuyoruz.
Gençlere uymanýn bir zararý yok. Gelin görün ki bizim yarattýðýmýz sýðlýklarda kendimiz boðulmaktayýz. Onlarý, ayýramadýðýmýz zamanlardan, okutamadýðýmýz kitaplardan, dinletemediðimiz müziklerden, söz etmediðimiz duygulardan, paylaþmadýðýmýz yeteneklerimizden sorumlu tutuyoruz. Fenerbahçe þampiyon oldu diye okula gidemeyen Galatasaraylý çocuklarýn, pop star olmak için çýrpýnan boru sesli kargalarýn, yeni doðmuþ kýzýna Asena adý koyan annelerin, gezi diye marketlere
götürülen küçüklerin, politika yerine bin bir entrika yapan büyüklerin dünyasýnda uyuyoruz her gece.
Ve hep ayný rüyayý görüyoruz. Neþesini güzelliklerden, dansýný su perilerinden, gülüþlerini meleklerden, eðlencesini düðünlerden yaratan baþka insanlarý…
Böyle sesli düþünürken iþte yazar falan oldum !
Pervin Mýsýrlýoðlu