Dinler Arasý Köprü Ýçin Ýzmir

19 Ocak 2010 14:56 / 2947 kez okundu!

 


Dünyayý gezen, dolaþan, gören, inceleyen, araþtýran, keþifler yapan bu uðurda milyonlar harcayan, tüm kýymetli tatillerini kutsal bir görevi yerine getirircesine planlayan ve yapan insanoðlu tekerleðin keþfinden sonra, atlarýna büyük bir icat ekledi ve konforlu turlarýna baþladý.

Derken pervaneler döndü ve denizler daha kolay aþýlýr oldu. Denizler altýnda ve denizler üstünde yirmibin fersah gerçek oldu. Gökyüzünde pervaneler dönmeye baþladý. Kartallarla beraber gökyüzü semalarýnda parendeler atmaya baþladý insanoðlu.

Demiryollarý ile diyar diyar gezmek, kara trenlerin ýslýklarý ve vagonlarýn el sallayan yolcularý ile seyahatlerin her tür tercihi kendi eðlencesini ve anlayýþlarýný, kurallarýný, endüstrisini, kendi ekonomisini üretti, doðurdu. Otomobiller artýk ülkeler aþýyor, tekneler okyanuslarý, demir yollarý dere tepe düz gidiyor, uçaklar, jetler yalnýzca dünyaya deðil uzaya da yolcu gönderiyor.

Ve insanlar deðiþik kültürler için, farklý lezzetler denemek, özel giysiler satýn almak için, bakýþ açýlarýný geniþletmek için, mesleklerinde ilerlemek için, dil eðitimlerini yapmak, bilgilerini arttýrmak, macera yaþamak, bir çok konuda zenginleþmek amacýyla dünyanýn çevresinde dört döner oldular…

Pervane’ler döndü.
Ýnsanlar, yeryüzü cennetlerini, zaman zaman cehenneme çevrilen dünyamýzýn köþe-bucaklarýný gidilir, yaþanýr ve görülür kýldý.

Ýnsanlýk Tarihi geliþirken pek çok savaþlara da tanýklýk yaptý. Hala da yapmakta. En hassas konulardan birisi olan din en baþta kendisine ters gelen kavgalarýn, acýlarýn da maalesef nedeni ve kaynaðý oldu.

Hiç þüphesiz ki, dini inançlarýmýzýn kabul görüp görmemesi bütün zamanlarýn en talihsiz çekiþmelerine sahne oldu. Çünkü dini inançlarýmýz herkesin neredeyse sonsuz bir biçimde içselleþtirdiði en derin, en karmaþýk ve tabii en önemli ve güvenli sýðýnaklarýmýzdan biridir.

Ýnanç konusunda aklýmýzdaki sorularý ya da sorunlarý her daim gündemde tutmak zorunda kaldýk.

Bu konuda yarattýðýmýz halüsinasyonlarý ya da hayali turlarýn hayalini, bu konulara iliþkin gerçekçi yorumlarý, varsa yatýrýmlarýmýzý, yoksa yapýlmasý gerekenleri, baþka ülke örneklerini ve mabetlerin, camilerin, kiliselerin ve daha pek çok kutsal kabul edilen yerlerin, þehirlerin önemini vurgulamayý ve bu konuda gerçekçi planlarýn peþine düþmeyi önemseyerek bu konuyu güncellememiz gerekiyor.

Ýnanç turizmi Portekiz’de Fatima ile Tayland ve Nepal Budist tapýnaklarý ile, Polonya ve Çek Cumhuriyeti sinagoglarý, Mekke Kabe’si ile pek çok dindar ya da dini yapýlara ve kültürlere meraklý gezginlerin hýnca hýnç doldurduðu özel gezi noktalarýndan.

Ýskoçya’nýn endüstriyel þehri Glasgow’daki Ýnanç Müzesi ise benim her dilde dua etmemizin önemi üzerine düþünmemi saðladý. Artýk bir þehri satmak için iyi “feed back” yeterli.
Artýk bir þehri gezmeyi tercih ettiðinizde, kapýda size, o þehri olduðu gibi görmenizi engelleyip, “algý” deðiþtirici cihaz da verecekler.
Ýlk etkileþimleri son duygunuza nakþetmek önemli!!! Ayný endüstri þehri kendini bir dönem “Aþkýn Þehri” ilan etti. Düþünsenize komediyi...

Ýbadet etmek için ya da ibadet kültürlerini ziyaret amacý ile milyonlarca insan hiç durmadan dünyayý dolaþýrlar. Hepsi kendini Tanrýya daha yakýn hissetmek için…

Ýzmir her zaman yarattýðý “konfor” duygusu ile bu iþin ev sahibi olmaya en yatkýn þehir Anadolu topraklarýnda.

Anadolu topraklarý yüzyýllardýr pek çok kavim ve kültüre misafirlik etmesinden dolayý her konuda olduðu gibi inançlar konusunda da zengin bir dokuya sahip olmuþtur. Bu zengin dünya mirasý elbette paylaþtýkça derinleþir ve daha da güzelleþir.

Kendi din kültürümüzün de hoþgörü anlayýþý ve geleneði adýna burada daha önce yaþatýlmýþ inanç ve kültürleri muhafaza etmek ve onlarýn yolunda yürüyen mevcut dünyanýn insanlarý ile paylaþmaktýr.

Yepyeni bir saðduyu ve barýþa katkýda bulunmak, elbette herkesin dilediði huzurlu bir yaþamý hazýrlamak ve kurallarýný geliþtirmekle ilgilidir. Ýþte dini inançlarýmýz her ne olursa olsun, herkesin diðerine hoþgörü içerisinde bakabilmesi için öbür kültürlere yolculuk etmesi ve diðerleri hakkýnda gerçek bilgilere sahip olabilmesi ile çok önemlidir.

Din ve turizm arasýnda nasýl bir baðlantý kurabiliriz, gerçekten dinler arasý bir köprüyü inþa edecek bir anlayýþý turizm saðlayabilir mi?

Din turizminin, dinler arasý diyalogu saðlamadaki rolü ve önemi nedir?

Geçmiþten günümüze kalan dini yapýtlarýn doðru yorumlanmasý, doðru anlamlandýrýlmasý neden önemli?

Ülkemizi din turizmi açýsýndan deðerlendirecek olursak neler söylenebilir? Diðer ülkelerle kýyaslandýðýnda din turizmi açýsýndan nasýl bir yere sahibiz?

Sahip olduklarýmýz?

En çok ziyaret edilenler?

Sahip olduðumuz potansiyeli turizm açýsýndan yeterince deðerlendirebiliyor muyuz?

Araþtýrmamýz gereken konular arasýna bunlarý koymalýyýz bence.

Zaman baþkalarý için de bizim için de pervane… dönüyor durmadan.

Rüzgarýn peþinde, denizin içinde, gökyüzünde, müziðin tatlý naðmelerinde, Pervane’nin içindeyiz. Kimi dümende, kimi kendi dümeninde…

Tarihse tarih, doðaysa doða, þehirse þehir ve insansa insanla birlikteyiz. En eskilerden, Selçuklulara, yakýn geçmiþimiz Osmanlýdan Cumhuriyetimize, bizi anlatacak ve özgün kýlan her tür aktivite ve öykülerin seçici güzelliklerini, hem kendimize hatýrlatarak hem de baþkalarýna aktararak dönecek dünyamýz.

Yeni yýlda, 2010’da dinler arasý köprünün kurulmasýný daha çok “turizm” saðlar mý? Bakalým...


Pervin Mýsýrlýoðlu E.
13.01.2010, izmir



 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
16 Ocak 2010 22:12

ÝSMAÝL HAKKI ATILGAN

Sayýn EDÝTÖRÜM

Söylediklerinize fikirlerinize yürekten katýlýyorum. Böyle bir þeyin ÝSTANBUL ve MARDÝN'den sonra gerçekleþme potansiyeli olan il ÝZMÝR.

Fakat, bunun yakýn ve orta vadede olma olasalýðý sýfýr. Bunun için Ýzmirin ülke ekonomisinde belirleyici bir katkýsýnýn olmasý gerekiyor ki, sanat, kültür, hoþgörü üst seviyelere çýkabilsin. Bunlarý hayata geçirecek toplum yapýsý oluþabilsin. Ýzmirin siyasi yapýsýndaki militarizm durdukca bu konudaki çalýþmalar bile sekteye uðrayacaktýr.

Bu yüzden Ýzmirin yerel yönetimlerindeki anlayýþýn deðiþimine önce katký yapýlmalýdýr. Bu birimlerde çok demokrat, sorunun farkýnda olan kiþiler olmasýna raðmen ANKARA kaynaklý cizginin hakimiyetinden kurtulamýyorlar.

Ýzmirin, Ýzmiri sevenlerin iþi gerçekten zor. Zamana ve þartlarýn deðiþimine ihtiyaç var.
16 Ocak 2010 05:55

kurban

Din samimiyettir ,insan olmanýn getirilerine uyduðumuzun bir tescili olarak görüyor ve sultan hanýma aynen katýlýyorum.
Bu oluþumun tersi davranýþlara insanlýk dýþý ifademizde bundan olsa gerek.
14 Ocak 2010 22:46

alia

Ben derim ki, dünya dinlerini Ýzmirde buluþturmadan önce, Ýzmiri kendi diniyle buluþturmak gerek... Ýslamýn hoþgörüsünün yerini etnik milliyetçiliðe býraktýðý Ýzmirde, inanç turizmini geliþtirecek insani potansiyel var mý? Hiç sanmýyorum... Ezanlardan bile rahatsýz olan "Müslümanlarýn" yaþadýðý þehrimizde, baþka dinin dindarlarýnýn nasýl aðýrlanacaðýný merak etmemek mümkün deðil... Umarým dilekleriniz bir gün gerçekleþir..Selamlarýmla...

14 Ocak 2010 16:01

sultan

Kendisini din dýþýnda iyileþtirememiþ insanlarýn dingin ve huzurlu dindarlarla kavgasýný anlamak maalesef çok zor.
Ýyi ve merhametli olmayý din dýþýnda elde edemeyenler, dini inançlarý ile kendilerini arýndýran ve aydýnlatan kendi halinde dindarlarý hissedemezler. Bu öyle bir çeliþki ki dini inancý farklý olan bile diðeri (farklý dine mensup) konusunda empati yapmakta zorlanýr.
Ben her dinle içiçeyim her dinin dýþýndayým. Ancak yalnýzca insanlýðýn ve yeryüzündeki tüm canlýlarýn iyiliði yönünde "masum" kaygýlarla, derin aþklarla kalbini temiz tutmayý becerebilmiþ, her dinden dindarlara saygý duyarým. Sevgi duyarým. Onlarýn ayinlerine, usullerine ve geleneklerine saygý duyarým. Ve onlarýn tüm dünyada kendilerini ifade edebilmeleri için ve ibadetlerini yapabilmeleri için hazýrlanacak mabetlere hiç ayýrým yapmadan kucak açmayý görev bilirim.
O zaman düþünürüm ki; namaz kýlmýyorum, oruç tutmuyorum, geceleri kuran okuyamýyorum ama onlara duyduðum samimi hoþgörü ve güven ortamýnda huzurlu da olabilirim.Pragmatik biraz ama... Böylelikle de Din gerçek yolunu bulur.
Felsefe ile, meditasyonun binbir çeþidi ile, okuduðun kitaplar ile, doðuþtan iyi huylu genetiðinle, aileden aldýðýn temel terbiye ile, okuduðun okullar ile dinin ana temasý olan "iyi insan " olmayý beceriyorsan ne büyük marifet ki o da iltifata dahil.
13 Ocak 2010 21:40

ÞEREF MUÞ

Zaman baþkalarý için de bizim için de pervane… dönüyor durmadan. ========UYGARLIÐIN ÞEHRÝNDE ZAMANI ZAMANA TANIK TUTMAK EN ÝYÝSÝ USTA KALEM KALEMÝN DAÝM OLSUN
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.