Barýþ Üçgeni
13 Mart 2013 16:26 / 4202 kez okundu!
1, 2, 3 Mart 2013 barýþ üçgeninin baþladýðý tarihlerdi.
TkMM, toplantýlarýnýn yapýldýðý tüm illerde barýþý iþledi. Hem Türkiye gündemimiz hem de yerel gündemimiz barýþ oldu. Çünkü barýþtan daha acil iþimiz yok. Daha önemli bir önceliðimiz de!
Bir davet mektubu ile baþladý her þey...
****
Barýþ Üçgeni
1, 2, 3 Mart 2013 barýþ üçgeninin baþladýðý tarihlerdi.
TkMM, toplantýlarýnýn yapýldýðý tüm illerde barýþý iþledi. Hem Türkiye gündemimiz hem de yerel gündemimiz barýþ oldu. Çünkü barýþtan daha acil iþimiz yok. Daha önemli bir önceliðimiz de!
Bir davet mektubu ile baþladý her þey...
Batýnýn “en” batýsý Ýzmir, güney doðunun “en”i Diyarbakýr ile ve her þehrin ortak birleþtiricisi Ýstanbul bu barýþma sürecinin baþrollerine sahip oldu...
Üç þehrin belediye baþkanlarýnýn da içinde olmasýný umduðumuz ve birbirlerine ev sahipliði önerdiðimiz bu buluþmalar maalesef onlarsýz gerçekleþti. Ýki belediye baþkanýnýn kendilerine göre nedenleri oldu...
Ýzmir Büyükþehir Belediye Baþkaný sayýn Aziz Kocaoðlu baþlangýçta bize vereceðini umduðumuz davet cevabýný medya aracýlýðý ile paylaþýnca kendisine biraz kýrýldýk ama böylesi hassas bir konuda dikkatli ve özenli bir dil kullanýp, ortaya çýkan krizi de iyi yönetti denebilir. Diyarbakýr'a gitme tarihini biraz uzak bir tarih olarak söylemiþ olsa da Kürtçe Hamlet'ten sonra Türkçe "Harmandalý" müjdesini ve sözünü de almýþ olduk kendisinin dilinden.
Diyarbakýr'da Büyükþehir Belediye Baþkaný sayýn Osman Baydemir ise Bingöl'deki bir toplantý için partisi tarafýndan görevlendirilmiþti...
Ýstanbul'da sayýn Kadir Topbaþ ise "sessizlikle" karþýladý bizi...
Siyaset öyle bir kuyu ki, attýðýn "doðru taþ" ya dibe batar bir daha çýkmaz ya da hiç hedefi bulmaz! Barýþ cesaret isteyen bir iþ ama bu iþin "kahramanlýðý" biz sivillere býrakýlamayacak kadar da siyaset içidir demek ki!
Galiba biz boþuna bekledik "pamuklara sarýlacaðýz" diye. :))) Nazik Davetimiz, kulaktan kulaða oyunundaki muziplikten aldý dersini ve ortaya "dayatma" sözcüðü çýktý...Biz barýþ dilini bozmamanýn "susmak" da olduðunu biliyoruz neyse ki...
Esas olarak iki nokta arasýndaki en kýsa yol bir üçgenle anlatýldý... Çözümcü ve öncülük etmenin sivil dili konuþulup, tartýþýldý...
Hemen belirtmeliyiz ki; her üç toplantýdan “barýþ” çýktý ancak en gayretli, hararetli, heyecanlý yer baþta Diyarbakýr ve neredeyse onlarla baþa baþ bir barýþçý söylem içerisinde olan Ýzmir'den sonra Ýstanbul da kendi barýþçýl tavrýný ortaya koydu.
Ýzmir'de çok sayýda STK ve muadili gruplar, CHP Milletvekili Musa Çam, CHP Parti Meclis Üyesi Hüseyin Saygýlý, CHP il Baþk. Yard. Nazan Çetin, onlara baðlý kuruluþlar, sendika temsilcileri de barýþ sürecine zaten genel baþkanlarý sayýn Kemal Kýlýçdaroðlu tarafýndan destek verildiðinin altýný çizdiler. Kendilerinin de Ýzmir'de barýþ dilini bozmadan bu sürece katkýda bulunacaklarýný eklediler. Orada olamayýp bu sürece katkýda bulunacak sivil oluþumlarýn temsilcileri ise ayrý bir liste halinde... (KYD, Kadýn Meclisi, Savaþa Karþý Ýzmir Kadýn Giriþimi, ÝZDÝM, SODEV, Eðitim-Sen, Alevi Bektaþi Dernekleri Federasyon Bþk, Anadolu Birliði Derneði, Hizmet Gönüllüleri Federasyonu, Disk, ÝHDF, vb)
Ýzmir'de ÝkMM toplantýsý nitelikli katýlýmcýlarý ile barýþ sürecindeki çözümcü tavrýný çoktan imzaladý...
Ýzmir'de barýþ diline uyum saðlamada eski algý larýn yeni olumlu düþüncelerle yer deðiþtirme ihtiyacýnýn ne kadar önemli olduðunu bir kez daha gördük.
Ýzmir'in geçmiþte kimi ötekileþtirici haline çarpýcý bir örnek de CHP Ýzmir Milletvekilimiz sevgili Musa Çam'dan geldi... Kendi baþýndan geçen samimi, doðal bir hikayeyi paylaþtý bizlerle. Çam’ýn anlattýðý hikaye þöyle: Bir gün Urla’da arabasýyla tali bir yolda giderken, yoldan birisi el eder arabaya almasý için. Çam, o kiþiyi arabasýna alýr, aldýðý kiþi bir taþ duvar ustasýdýr. Hafif kirli bir sakalý da vardýr. Musa Çam, nerelisin diye sorar. “Van, Erciþliyim” der aldýðý kiþi. Bunu söyledikten sonra da Çam’a “Þimdi sen beni indirirsin arabadan” der. “Neden” diye sorduðunda, “Daha önce de beni bu þekilde yoldan arabalarýna aldýlar. Sen nerelisin diye sorduklarýnda doðal olarak ben yine ayný cevabý verdim ama arabasýna alan kiþi, nedir sizden bu çektiðimiz, in arabamdan diyerek durdu ve beni arabasýndan indirdi.”
Bir hanýmefendinin ise “Her þeyiniz var ve her þey olabiliyorsunuz bu ülkede, siz ne istiyorsunuz?” sorusuna cevabý DkMM baþ hamalý Eyüphan Kaya "size çektiðimiz acýlarý burada anlatarak canýnýzý sýkmak ve acýtmak istemiyoruz" cevap verdi. "Ruhumuz acýyor, onu tedavi etmemiz gerekiyor" dedikten sonra isteklerini çok kýsa sýraladý.
Sadece "Kürt" olamýyoruz demedi kibar arkadaþýmýz Eyüphan Kaya...
DkMM adýna konuþan ve büyük bir sempati gören Eyüphan Kaya “Süreçten umutluyum, içi boþ dedikodular bu süreci bozmamalý. Barýþý kazandýrmak kolay deðil. Ýdeolojik deðil, hizmetkâr bir devletin varlýðý ve özgür bir parlamento bu süreci deðiþtirir” dedi.
Bence bu barýþ sürecini muhasebesiz ve müzakeresiz götürmek gerekir diyen Kaya, eski defterleri karýþtýrmayalým, kirli bir süreç yaþanmýþ çünkü, ayrýca Kürt haklarýný Kürtlerle müzakere edeceðinize verin Kürtlere bir A4 kaðýdý sen ne istiyorsun arkadaþ deyin ve taleplerine cevap verin.
Gereksiz korku ve kaygýlarla zaman kaybedildiði kanaatinde olduðunu ifade eden Eyüphan Kaya, bir A4 kaðýda yazdýðý taleplerini de þöyle dile getirdi:
1- Anayasal vatandaþlýk,
2- Eðitimde pozitif ayrýmcýlýk,
3- Kürtçenin resmiyette kabul edilmesi ve hayatýn her alanýnda kullanýlmasý,
4- Ekonomik açýdan pozitif ayrýmcýlýk,
5- Anadil eðitimin serbest býrakýlmasý ve pilot okullarda anadille eðitimin yapýlmasý,
6- Ýnanç açýsýndan rahat yaþaya bilmeleri için yasal bir düzenleme,
7- Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve kýsmi özgürlüðe kavuþmasý.
BDP adýna gelen MYK üyesi Hayri Ateþ, “Biz Kürtler olarak eþit yurttaþlýk haklarýna sahip ve anadilde eðitim hakkýmýzý saklý tutarak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaþý olarak, bölmeden-bölünmeden ama mutlaka yerel özerklik standartlarýnda, kesinlikle barýþýn tarafýnda olmayý ve artýk hiç bir insanýn ölmesini istemiyoruz" dedi.
Mazlum-Der Ýzmir Þubesi Baþkaný Jülide Tunakan, koþulsuz barýþ desteðini sonuna kadar savunacaklarýný tekrarladý. Bu konuda projeler üretmeyi teklif etti.
Ýzmir'de barýþ sözcüðünün altý, az da olsa zaman zaman yanlýþlýkla "savaþ" sözcükleri ile doldurulsa da, genel olarak insanlar kendi çözüm öneri ve görgüleri ile kalabalýk bir barýþ çaðýrýcýsý olarak birbirlerine söz verdiler.
DkMM adýna konuþan Eyüphan Kaya büyük bir sempati gördü.
Anadolu Birliði adýna konuþan baþkan sayýn Koç Ali Al hem daðda hem askerde kaybettiði akrabalarýný anlatarak barýþa olan derin ihtiyacý bir kez daha vurguladý ve kendilerine baðlý otuz tane dernekle birlikte barýþmanýn öncülüðünü yapacaklarýný söyledi ve bu konuda siyasilerden çok sivillerin desteðinin önemine dikkat çekti. Doðduðu yerle doyduðu yere vefanýn temsilcisi olduklarýnýn bir kez daha altýný çizdi. STK’lar olarak bu sürece elbette destek olacaðýz ama bu iþi asýl halledecek olan parlamentodur. Ýster Kürt, ister Türk olsun ama analar artýk aðlamasýn dedi.
Yeþiller ve Sol Gelecek Partisi eþ sözcülerinden Arif Ali Cangý, ÝkMM'nin barýþ davetinin önemli bir giriþim olduðunu ve kendisinin siyasi bir "sivil" olarak bunun içinde yer alacaðýný belirtti.
Mülteci-Der adýna konuþan Talat Ulusoy, barýþta, kazanan ve kaybeden diye keskin bir çizgi var. Bu sefer kazananlar çoðunluk olacak gibi. Barýþý inþaya baþlamalý, silahlarý susturmalý. O zaman iþte silah satan firmalar kaybedecek, onlar barýþý istemeyecek elbette. Ulusoy, bütün Ortadoðu’ya gelecek daha fazla barýþýn ve eþit yurttaþlýðýn kendi derneklerinin varlýk nedenini ortadan kaldýracaðýna yani mülteci sorununun olmayacaðýna, bunun da derneklerini gereksiz hale getirecek olmasýna raðmen, barýþýn en baþ çaðýrýcýlarý olduklarýný ifade etti ve umarým o da olur dedi.
Ýnner Wheel derneði baþkaný Ýnci Mutluer ise Ýzmirlilerin endiþelerini büyük bir içtenlikle dile getirdi.
Þimdiye kadarki ÝkMM toplantýlarýnýn en yüksek katýlýmý gerçekleþti. Medyanýn ilgisi de yoðundu.
***
Diyarbakýr'a gelince; "Em aþiti dýxwazýn" yani "Barýþ istiyoruz" diyorlar baþka da bir þey demiyordu onlar!
Ýzmir'in barýþ mesajlarýný getirmiþtik "Biz ‘ama’sýz barýþ istiyoz gari" dedik onlara. Onlar yine ayný tevazu ve konukseverlikle "Ser seremin ser çevemin" yani "baþým, gözüm üstüne" dediler.
Ciddi bir STK katýlýmý ile þimdiye kadarki en yüksek katýlýmý saðlayan DkMM'ye iki AKP milletvekili de dahil oldu. Sayýn Galip Ensarioðlu ve sayýn Cuma Ýçten barýþ dilini yerleþtirmenin son fýrsat olduðunu anlattýlar...
Mütedeyyin kesimden söz alanlar “sulh hutbesini” okuttuklarýný ve tüm dindar insanlarýn artýk barýþma sürecine katký yapmalarý gerektiðinin altýný çizdiler. (Demek ki batýda da barýþ hutbesi okutulmasý gerek...)
Ýzmirizmir.net yazarý, edebiyatçý, yazar ve Diyarbakýr Büyükþehir Belediyesi Kültür ve Sanat Danýþmaný Þeyhmus Diken, barýþ sürecinin kesintiye uðramadan devam etmesinin önündeki engelleri ve önyargýlarý kaldýrmanýn önemini anlattý. Süreçte önemli rol alan insanlarýn pürü pak olmasý, empati yapabilmesi ve taraflarýn ruhunu doðru anlamasý gerektiðini söyleyen Diken, “Dil deðiþecek, baþka yolu yok” dedi.
Ýzmir'den, barýþ çaðýrýcýlarýndan biri olarak Diyarbakýr'a gelen yazar, heykeltraþ Fergül Yücel de Ýzmir'de "Amasýz barýþ istiyoruz" hareketinin barýþ sürecine katký için aktivite, proje ve yol haritasý hakkýnda kararlaþtýrdýðýmýz projelerin varlýðýndan söz etti. Ýzmir'in hoþgörü dilini ve barýþ dileklerini iletti Diyarbakýrlýlara. (ÝkMM’nin baþýný çektiði ve özel proje ürettiði sivil oluþum içinde "Amasýz barýþ istiyoruz" google grup oluþturuldu. Önce imzalar sonra tüm evlere zeytindallý beyaz bayraklar asýlmasý, engelli çocuklarýn barýþ çaðýrýcýlýðýna önderlik etmesi, Ýzmir-Diyarbakýr arasýnda turistik gidiþ-geliþlerin arttýrýlmasý ve sýklýkla "dokunma" mesafesinde kalýnmasý konusunda çalýþmalar yapýlmasý, kültürel ve sanatsal alanda iþbirliði yapýlmasý, barýþ þenlikleri, ortak Nevruzlar vb...gibi) (Ýzmir'de bulunan Sivil Toplum Örgütleri ve bireyler olarak barýþ sürecini destekliyor ve AMASIZ BARIÞ ÝSTÝYORUZ. amasizbaris.com sitesine girerek imzanýzla barýþa siz de destek olabilirsiniz.)
ÝkMM'nin gizli hamalý, izmirizmir.net'in Haber ve Yazý Ýþleri Editörü Hürriyet Mýsýrlýoðlu da Ýzmir ve Diyarbakýr'ýn kendi hassasiyetlerinin doðru saptanmasý ve bu duyarlýlýklarýnýn, algýlarýnýn sahici, gerçekçi okunmasýnýn barýþ sürecine olan etkisinin altýný çizdi.
Türklerin doðru empati yapabilmesi için biraz “Kürtleþmesi”nin çok önemli olduðunu bir kez daha gören bendeniz bir kaç Kürtçe sözcük ve cümle öðrenip, söyleyebilmenin haklý gururunu yaþadým elbette ve Ýzmir'deki “Kürtlerin de Türkleþmesi gerek” lafýmýn ne safça olduðunun eleþtirisini de yapmýþ oldum böylece. Çünkü zaten Kürtleri Türkleþtirmekle geçmiþ ömrümüz, daha ne olabilir ki? Fark ettim ki, Kürtçe söz konusu olduðunda en iyi niyetlisinden þöyle açýklamalar gelir ya, "elbette onlar türkülerini, acýlarýný, þiirlerini, gözyaþlarýný anadillerinde yapacaklardýr. Ama eðitim baþka þey, öðrenim baþka þey..." gibi sözlerde unutulan, edebiyat, bilim, tarih, akademik konularda da Kürtçenin yok sayýlmasý... Her dilin zarafetinin ve kültürünün zenginliði hatýrlanmalý oysa.
Diyarbakýrlýlar diyor ki;
“Bugün ayaðýmýza batan dikenler ya bizim ektiklerimiz ya da biçemediklerimiz...”
Birlik Haber Sendikasý’ndan 7 çocuk babasý Ahmet Yoldaþ; “Herkesin bulunduðu yerde elini taþýn altýna koyma zamaný gelmedi mi? Bunun için kurban lazýmsa bir kurban da ben olmak istiyorum. Yeter ki bu kan dursun, analarýmýz artýk aðlamasýn. Hepimiz el ele vermeliyiz.
Diyarbakýr peygamberler þehridir. Bunun üstesinden geleceðine inanýyorum.
kMM’nin TBMM’yi ayaða kaldýracaðýna inanýyorum.
Biz STK’lar olarak üzerimize düþeni yapmalýyýz.”
- “Bütün insanlarýn sevgiye ihtiyacý var ama bizim daha fazla. Geldiðiniz için teþekkür ediyoruz. Bizi görürseniz ancak bizi anlarsýnýz.”
Diyarbakýr'daki sorulardan bazýlarý;
- “Geçmiþle yüzleþmeden nasýl bir çözüm planlanabilir?”
- “Algýlar nasýl deðiþir?”
- “Türkiye’nin geri kalan kýsmýnýn barýþa bakýþ açýsý nedir?”
- “Hainlerin daðdan indirilmesi söylemiyle barýþ nasýl olur?”
- “Toplantýlar, bu sürece nasýl katký yapar?”
- “STK’lara yüklenen misyon nedir?”
Batý illeri ile çalýþan güneydoðulu iþ insanlarý birlikte barýþ çaðrýsý yapabilirler mi demiþtim... Tügik açýklamasý sayýn Erkan Güral'dan þaþýrtýcý bir hýzla, ben yazýyý siteye koyana kadar geldi.
AK Parti Milletvekili Cuma Ýçten: “Ne zaman ki Türkler, Kürtlerin kültür ve deðerlerine dokunursa düzelirler.”
“Barýþtan sonra rehabilitasyon süreci için bir planýnýz var mý?” sorusu yine önemli bir noktaya dikkat çekiyordu...
***
Ýstanbul küçük Millet Meclisi toplantýsý iki þehirdeki kalabalýk toplantýlardan sonra daha sakindi. Galiba barýþtan daha acil iþleri "yaþam savaþý"... Ve zamanýn "trafik"ten daha hýzlý akmasý, çok sayýda etkinlik olmasý gibi gibi belki...
Ýstanbul toplantýsýnda barýþa katký sürecinden çok barýþa hazýr, ortak bir dilin araþtýrmasý vardý.
Ýzmir'in hassasiyetleri adýna da konuþan Ýzmirizmir.net kurucusu Ýlhami Mýsýrlýoðlu, ülkenin yeni “maðdurlarý” CHP geleneðindeki STK ve bu düþünce içindeki siyasi yapýlarýn da "ötekileþtirilmeden" barýþ sürecine olan katkýlarýnýn dikkate alýnmasý gerektiðinin altýný çizdi. Silahlarýn susmasý, siyaset dilinin barýþtan yana evrilmesi ve dönüþtürülmesinin herkesi kapsayacak ortak bir paydaya olan ihtiyacýn giderilmesi olacaðýný vurguladý. 6 yýldýr siyah-beyaz uçlar arasýnda gri bir alanýn gökkuþaðý renklerle zenginleþtiði bir mecranýn toplumsal barýþ için de öneminin anlaþýldýðýný, bunun da her zaman barýþýn dilini kullanan Ýzmirizmir.net sayesinde olduðunu anlattý.
CHP Ýstanbul Milletvekili Binnaz Toprak ve Faik Tunay barýþ sürecine katkýnýn en "cesur" dilini kullandýlar denilebilir.
STK temsilcileri bu süreci nasýl yorumluyorlardý?
- “Barýþ. Evet, olur. Ama herkes isterse olur.”
- “Düþmanlýktan deðil de sadece daha masum nedenlerden dolayý endiþeli insanlar var” (Liberal Demokrasi Hareketi)
Ayhan Ogan (Sivil Dayanýþma Platformu)
Doðu Güneydoðu Platformu
Mazlum Der barýþ sürecine katký koyan STK’lardan...
- Hüsnü Adalý (Liberal Avrupa Derneði): “Dün deðil yarýn olmalý. Anlaþmadan herkesin gayri memnun ayrýlmasý doðrudur.”
- “Müzakere kendi fikirlerimize de eleþtirel bakabildiðimizde baþlar.”
- Gürcan Onat (Adaleti Savunanlar Derneði): “Darbelerle yüzleþmemiz lazým. Bu topraklarda yaþayan hiç kimse bu ülkenin aleyhine bir þey istemiyor. Birbirimize tahammül edelim, hatalý kurgularýmýzdan kurtulalým, vehimlerimizi yok edelim.”
- Yabancý düþmanlýðý yasaklanmalý her medeni ülkede olduðu gibi dedim ben de...
- Güvercinler Meclisi Giriþimi (Þahin Candaþ): “Türkiye’de ‘Anadolu baharý yaþanýyor’ þu anda.”
- Asuman Karaþabanoðlu (Kastop, Tümgiad): “Pire için yorgan yakýn.”
- Av. Bilal Çoban (Hukukçular Derneði Genel Sekreteri): “Halka karþý açýk olmak gerekiyor. PKK bir terör örgütüdür. Abdullah Öcalan da bir teröristtir.”
Ali Ekber Oðuz (BDP MYK üyesi): “Barýþýn kaybedeni, savaþýn kazananý olmaz.”
Hakpar temsilcisi Av. Mehmet Ali Erdoðan’ýn “Bizim sorunumuz CHP ile… Acaba CHP 12 Eylül yargýlamalarýný gerçekten istiyor mu?” sorusuna CHP’li vekili Binnaz Toprak, AKP’nin en büyük baþarýlarýndan birinin siyasetten askerleri dýþlamak olduðunu düþünüyorum diye yanýtladý.
Mahmut Sürmeli (Demokrasi ve Özgürlük Hareketi): “En büyük þanssýzlýðýmýz, CHP gibi bir partinin bu ülkede demokrat, solcu gibi algýlanýyor olmasýdýr.”
Mazlum Der'in “Sinop olaylarýný nasýl deðerlendiriyorsunuz?” sorusuna CHP Milletvekili Binnaz Toprak kýnýyorum dedikten sonra, AK Parti'nin baþkanlýk planýnýn, barýþ görüþmelerine dahil edilmesini eleþtirdi.
“Yerel yönetim özerkliðindeki çekincelerin kalkmasý gerekiyor” dedi ve en önemlisi “Cem Evleri ibadet yeri sayýlmalýdýr, bunun için de defalarca önerge verdik, reddedildi. Camiye gidin demek bu insanlar için zulüm.” diye ekledi.
“Barýþ Üçgeni” gösterdi ki Türkiye'de bu fýrsat kaçarsa bir daha da zor geçer ele... “Barýþ”ýn dili, mantýðý, yararlarý, araçlarý, gereçleri, hatta "zararlarý" hakkýnda ortaya çýkan sonuçlar þeytan üçgeninin içinde kaybolabilirdi ama TkMM'nin uslanmaz eþitlikçi delikanlýsý sevgili Þanar Yurdatapan'ýn yarattýðý dahiyane platformda ve de monarþik ve saniyelerin hesabýnýn sorgulandýðý moderatörlüðünde "Barýþ Üçgeni"nden artýk kimse kaybolamaz ve yok olamaz...
Teþekkürler TkMM'nin tüm mutfak hamallarý, teþekkürler Þanar'cým:)))
Diyarbakýr küçük Millet Meclisi (DkMM) için Diyarbakýr'a Ýzmir'den direkt bir uçuþ olmasý benim için hem þaþýrtýcý hem sevindiriciydi.
Ýlk olarak uçaðýn çoðu Kürtçe konuþtuðu halde Türkçe-Ýngilizce ile birlikte Kürtçe anonsun da yapýlmamasýný sýkýntý ile fark ettim. Bir anket formu ile kendilerine öneride bulundum. (Pegasus Hava Yollarý)
Ýndiðimizde bizi Diyarbakýrlý yazar dostumuzun karþýlamasý, doðunun konuksever yapýsýný hatýrlattý.
Toplantýda yaþlý, acýlý bir anne, bir kadýn yanýma oturdu. Söz istedi ve o konuþtuktan sonra ben bir daha hiç eski ben olamayacak kadar sarsýldým. Üç çocuðunu ve bir kýz kardeþini kaybeden Hayriye Teyze'nin "Kan davasý gütmüyorum ben, yeter ki silahlar sussun, barýþ gelsin topraklarýmýza" demesini unutamam.
Orada barýþ umudu sevinçle karþýlanmýþtý. Barýþ kokusu, bahar neþesi gibi herkesi sarmýþtý. Bu kez sanki gerçekleþecek bir hayalin peþindeydi herkes. Onlar çoktan Türkiyeli olmuþlardý...Sýra batýdaydý.
Sulh hutbesi okutmuþlardý. Batýda da okunsun diyorlardý.
Üç þehir, üç toplantý, tek istek silahlar sussun, çiçekler açsýn ülkemizde.
Savaþýn sivri dili, barýþýn sivil dilini açsýn...
Barýþma sürecine ilham veren en baþta Ýlhami Mýsýrlýoðlu, Mete Hüsünbeyi, Mustafa Daðcý, Vezan Karabulut, Fergül Yücel, Hürriyet Mýsýrlýoðlu, Talat Ulusoy, Þemsettin Ayyýldýz, Mahir Eyüboðlu, Timuçin Gündem, Koç Ali Al, Yalçýn Kocabýyýk, Hüseyin Çorlu, Arif Ali Cangý’ya sonsuz teþekkürlerimizle,
Ýzmir biziz, barýþ bizim önceliðimiz...
Pervin MISIRLIOÐLU E.
13.03.2013
Son Güncelleme Tarihi: 22 Mart 2013 12:23