BAL'dan Tatlý Bir Gün

10 Kasým 2007 16:50 / 3307 kez okundu!

 

Ýdare'ten yaþamaz, dilenciden kaçmaz, dansözden de, ayaðýna da diline de üþenmez, gaz, benzin almak veya ekmek almak belli bir plan dahilinde yapýlýr, yurt dýþýna ya da yurt içinde geziye çýkmak,hatta Çeþme’ye gitmek büyük bir proje gerektiri

Mahþer’de deðil MAHFEL’de buluþtuk o gün. Altýn gün’ünde, Altýncý gün, 49 yýlýn son saatlerine hüzünle deðil sevinçle hazýrlandýk. Gelemeyenlerin mesajlarý, gelenlerin tebessümleri ve özenle seçilmiþ hediyeleri ile BAL’dan tatlý bir gün yaþadýk.



Ahhh…Þu BALlýlar var ya…Doðuþtan ballýlara hiç benzemezler! Baþka bir çekim güçleri var, birbirlerine olan garip sadakatleri bilinmeye, anlaþýlmaya deðer, aralarýndaki samimiyet ayný kandan akrabalýklar gibi hem çekiþmeli, belki biraz netameli, ama mutlaka dostane ve içtenlik dolu.



Elbette bilmiyorum, biri bunu bana açýklar belki; ben onlarý sevdiðim için mi yoksa onlar gerçekten hep bu duyguda mý yaþadýlar? Bornova Anadolu Liseliler!in (BAL) caným 1976 mezunlarýnýn 50.yaþýna giren yani ipi ilk göðüsleyenlerinden, Yavuz Erkilet’ten söz ediyorum.



Sadece BAL’lýlar mý doðuþtan Ballý?



Seçkin davetlilerimiz beni annemin yaptýðý içli köfteye çevirdiler adeta.. Dýþým incecik bir kabuk, içimde tatlý bir huzur.



Benim onu tanýmam hayatýmdaki en büyük mutluluk ve gurur kaynaðý oldu.



Adaletli kalbi, aþkla sevebilen ruhunun yüceliði, dürüst ve soylu mücadele yeteneði, korkusuz ve cesur davranabilme özgürlüðü, kaliteli yaþama konusundaki samimi tutumu, incelikli ve detaylý düþünme, sistematik ve empati yaparak çalýþabilmeyi ilke olarak kabul ediþi bana örnek oldu, umut oldu.



Espri zekasý, acýmasýz sanýlma yanýlgýsýný yaratabilecek kadar ilerilere götürdüðü þakalarý ve elbette kimisinin garipsediði, kimisinin korktuðu, ben ve sizin gibilerin ise “muhteþem iç açýcý” bulduðu kahkahalarý ile, gönlümüzde, yüreklerimizde gerçekten anlamlý bir yer edinen sevgili arkadaþýnýz, dostunuz, sevgilimin yaþ günü bugün.



Biz 2007 yýlýnýn sonlarýna geldik.O, 1957 doðumlu, 40’lý yaþlarýn sonunda. 50. yaþýna giriþini kutluyoruz.



***



Yavuz’un sevenlerinden doðum günü mesajlarý:



• Ýdare’ten yaþamaz

• dilenciden kaçmaz

• dansözden de

• ayaðýna da diline de üþenmez

• gaz, benzin almak veya ekmek almak belli bir plan dahilinde yapýlýr

• yurt dýþýna ya da yurt içinde geziye çýkmak,hatta Çeþme’ye gitmek büyük bir proje gerektirir.

• Bavul hazýrlamak zeka ve yeteneðin bir sonucu olmalýdýr

• yapýlan her iþe saygý gösterir ve en önce ipi göðüslemeyi sever

• içki servisi ya da içki sipariþ etmesi insanlar arasýnda ciddi bir tören etkisi yapar

• garsonlarla her açýdan iyidir arasý bahþiþi de davranýþý da prim yapar

• kadýnlara hürmetle yaklaþýr

• mesafelidir çoðu zaman

• dikkat ederken ve düþünürken kaþlarýný çatar

• Gülerken dünyalar güler, çaðlar

• çocuklar ona kýsaca “Yavuz” der

• suda oynamak için doðmuþtur adeta ve oyun ya da antreman yoksa yüzmek ilginç gelmez

• Su topu çantasý, halýsaha çantasý ayrý ayrý ve dikkatlice konulmuþtur.

• Seyahat çantalarý da kalýþ sürelerine göre ayrý ayrý düþünülüp satýn alýnmýþtýr.

• saatleri çok özeldir. Bir saniye geç kalan saatler gözden düþer.

• müzik arýsýdýr o.Müzikle ruhunu doyurur, dünyanýn dört bir yanýndan cd ler taþýr.

• Bal toplantýlarýna ayrý heyecanla katýlýr. Kendini hem kaybettiði hem de bulduðu yerdir. Oradakiler onun gerçek akrabalarýdýr.
• Ormana da þýk salonlara da ayný temizlik ve titizlikle hazýrlanýr. Her sabah ve akþam duþunu almadan ne yataða girer,ne de sokaða çýkar.

• Hem kendi için hem baþkalarý için temiz ve bakýmlýdýr.

• Giyim konusunda “en iyi” sadece onu bilirim. Hem þýk hem de elittir.

• otomobili, i-podu, telefonu, þemsiyesi, elbise askýsý vazgeçilmezleridir

• Cancaným der baþka þey demez oðlu Cankut’a. O, onun, bizim ailemizin en deðerli varlýðýdýr
• Ýþyeri, iþ arkadaþlarý, ortaðý ve iþ iliþkilerinde ciddidir.


• Borcuna sadýk, vefasý sevdiklerinedir.

• Olaylarý hatýrlar, isimleri unutur.

• Neye ne ödediðini de ne ödeyeceðini de bilir.

• Ev için aldýklarýna dükkan için fatura almaz.Dükkan parasýný ev parasýna karýþtýrmaz.

• Hediye vermeyi çok önemser, tasarlar ve taammüden planlar.

• yürümekten ve yürütmekten çok hoþlanýr

• dansetmeyi ve kemerine elini takýp göbek titretmeyi bilir

• Rahmetli babasý Recep Erkilet’i her daim yaþatýr ve rahmetle anar.

• Rahmetli annesi Fehime Haným’ýn Ýstanbul sevgisine sahip çýkar ve o da Ýstanbul’u çok sever.

• Rahmetli abisi Yaþar ne yazýk ki 40 yaþýna kadar yaþamýþtýr. “She loves you yeeeh yeh” þarkýsýný “Þu yavuzu ye ye” diye söyleyen aðabeyi Yaþar Erkilet, Beatles ‘ýn ilk Türkçe versiyonunu yaratarak ölümsüzleþmiþtir. Yavuz, Yaþar abisini gülümseyerek anýlarýnda yaþatmaktadýr.

• Bu olmadý, bu da olmadý, bu hiç olmaz diyen aþka ve sevgiye inancýný sorgulamaya baþlamýþ, neredeyse “kurbaða faktörü” aþk konferanslarý vermeye hazýrlanan birine, garibim Pervin’e “yosun prensesim” diyerek onu engin denizlerin iyot ve yosun kokularý ile arýndýrýp, kendisine bir asalet unvaný hediye etmiþtir.

• Hiç bir iyilik karþýlýksýz kalmaz derler ya bundan böyle ona da ”yeryüzü prensi” adý verilerek gönlüne sultan olunmuþtur.

• Kurbaða prenslerin dünyasýnda dokunduðunda, altýndan, altýndan bir kalp ve tutku dolu bir aþk çýkmýþtýr. YP nin de anlamý budur.

Yoksa siz Yavuz-Pervin mi sanmýþtýnýz.?



Pervin Mýsýrlýoðlu

03-11-2007 (Mahfel/URLA)

***


50 dediler, yok artýk dedim. Herhalde sondan 50'dir. Dilerim bu süreyi de beraber geçiririz. Yaþamýndaki imreler tanýklýðýnýn, dördüncü kuþak imre'yi hep beraber kucaðýmýza alana dek sürmesi dileðiyle.

Sevgimle...

Tümay



***



1969’dan 2007’ye 38 yýlda çok þey deðiþti ama Yavuz hala ayný coþku ile gülüyor.



Yavuz'u düþününce aklýma hemen kahkahalarý geliyor. Her zaman neþeli, her zaman arkadaþ canlýsý arkadaþým benim.



Yýl 1973 olabilir, 1. kordon Beler apartmaný kat 6 dayýz. Okulu kim bilir kaçýncý kez kýrmýþýz, çok önemli iþlerimiz var. Poker oynuyoruz, kapalý poker... Her zaman açýk pokere karþý olduk. 15- 16 yaþlarýnda 4-5 velet, Yavuz 57 doðumlu olduðu için büyüðümüz olarak bizi ayartan kiþi.. Diðerleri kimlerdi acaba? Asým, Dali, Haluk olabilir.


Yavuz'un anne ve babasý Kayseri'de olduklarý için ev günlerce bize kalýyordu. Abisinin arada bir eve uðradýðýnda ne yapýyor bu herifler diye hayretle baktýðýný hatýrlýyorum.



Çok güzel günlerdi çoook...



Yavuza habeþ ya da gaga diyebilirsiniz, ama Yavuz yavuzdur.



Sevgiyle kal ihtiyar dostum.



Bahadýr



***



Sevgili Cabbar Abim, nam-ý diðer Yavuz Erkilet

1970 li yýllarýn baþlarýnda havuzda bizler yeni yetme çocuk iken, sizlerin Alsancak’ýn býçkýn delikanlýlarý olduðunuz çaðlarda, seni grubun Cabbar’ý olarak tanýmýþtým. Sonra hayatýn akýþý gereði hepimiz zaruri olarak bir yerlere savrulduk. 2000’li yýllarda havuzda tekrar bir araya geldiðimizde yapmayý düþündüðümüz faaliyetlerdeki gerçekten özverili, teþvik edici ve art niyetsiz yaklaþýmlarýn neticesinde sana neden Cabbar denildiðini ancak o zaman anladým.



Ama Cabbar denilince aklýma önce Rodos da giydiðin kýrmýzý ayakkabýlarýn ve daima gülerken öne çýkan bembeyaz diþlerin geliyor. Dünyaya pembe gözlükle bakabilmek hünerdir ama dünyaya kýrmýzý ayakkabýlarla basabilmek bence pembenin ötesinde, cesaret ve özgürlük bilinci de ister. Ayrýca mevcut neþenin de dýþa vurumudur. Kýrmýzý ayakkabýlarýn ve beyaz diþlerinle en büyük sensin. Sen hep öyle kal.


Sevdiklerinle beraber olarak daha nice uzun yaþlara ve mutlulukla…

Bülent Onural



Nam-ý diðer Dolma



***



Anlatmak zor Yavuz Abimi ama deneyeceðim...



Çevremizdeki insanlarýn güzel özellikleri olmasýna alýþkýnýzdýr aslýnda. Zaten biz seçerek oluþturmuþuzdur iliþkilerimizi. En deðer verdiklerimizi en yakýn çemberimiz yapar, sonra kademe kademe geniþletiriz halkalarý. Halkalara girenlerin öveceðimiz meziyetleri vardýr kuþkusuz, canýmýzýn birer parçasý olduklarýna göre...



Yavuz'un 50. doðumgünü için birþeyler yazmak istediðimde kolaylýkla beceririm sanmýþtým. En yakýn halkada deðil mi neticede? Düþündüðüm gibi olmadý. Hem birçok sayýda güzel özelliðin bir insanda toplanmasý hem de bu özelliklerin o insanda laf ola deðil oldukça yoðun bir þekilde bulunmasý çok sýk rastlanýr þeylerden deðil. Coþkuysa gerçekten coþku, merhametse merhamet, disiplinse tavizsiz, eðlenceyse eðlence...



Yaþadýklarýnýn ve duygularýnýn hakkýný verebildiðin için, dostluðunu cömertçe sunduðun için, güzellikler yaratmak uðruna çaba sarfettiðin için seni çooook seviyorum. Kalbinin temizliðinin seni bir kalkan gibi koruyacaðýna inanýyorum. Bu yýl olmadý ama 100. yýlýnda 1 mum üflerken yanýnda olacaðýmýza inanýyorum. Her zaman birlikte olacaðýmýza seviniyorum. Çoooooooooooook yaþa.



ÜMRAN



***



BAL'da Yavuz'u kýsa kýrmýzý kazaðýndan, Altýnyol'da yaptýklarý otomobil yarýþlarýndan ve kahkahalarýndan hatýrlayan yüz kiþiden bir tanesiyim. Karþýyaka sutopu takýmýnda Arap Osman'ýn öðrencilerinden birisi olarak hatýrlayan daha az sayýda kiþiden de biriyim. Ýstanbul’daki üniversite yýllarýnda ve ardýndan gelen uzunca bir dönemde nadir görüþtük. Ancak kýrklý yaþlarýmýzda onu çok daha derinden tanýma þansým oldu. Eski KSK'li sporcular olarak oluþturduðumuz master sutopu takýmýnýn bir anda neþesi ve vazgeçilmezlerinden birisiydi artýk. Emre, Hasan ve benim de içinde bulunduðumuz bu oluþuma ve her türlü türevine hayat verdi. Aradýk, fiyordlarda çýktý, taradýk Londra'da bulduk... Olmadýðý zamanlar bizim için ne kadar vazgeçilmez bir dost ve enerji kaynaðý olduðunu anladýk. Belki de biraz geç kalmýþ olarak onun espri ve kahkahalarýnýn baðýmlýsý olduk. Özellikle onunla bir amacý paylaþtýðým için kendimi çok þanslý ve güvende hissediyorum. Arkadaþ ve dost Yavuzla bir 50 yýl daha birlikte olabilmeyi umuyorum. Uzun ve saðlýklý yýllara...


Hüseyin Egeli



***



Sayýn Patronumu tanýmaktan dolayý mutluluk duyduðumu bir kez daha ifade ediyor, sýra dýþý gülüþünün yüzünden hiç eksik olmamasýný diliyorum.



Ýyi ki doðdun Yavuz Patron, iyi ki varsýn!



Bülent Mýsýrlýoðlu



***




Onu liseli iken tanýmýþtým 1975 yýlýnda. O, BAL’lýydý ben ise liseliler hareketi oluþturma çabasýndaki GSB yöneticisi bir Ziraatlý.



Okullarýmýz yakýndý birbirine, neredeyse dip dibe gibiydi. Ýlginç bir coðrafyadandýk ama okullarýmýz dolayýsýyla deðildi ilk tanýþmamýz. Yýllar geçti, mesafeler girdi araya ama sanki aramýzdaki dostluk hala coðrafya tanýmazlýðýn farkýndalýðýna yaslanmýþ gibi…



Yavuz’u o yýllardan anýmsamak…



Lisede çantasýný büyük bir ciddiyetle taþýyan, ciddi iþleri ciddi yapýp, güldü mü gök gürültüsü gibi gülendi Yavuz;



Salepçioðlu Pasajý’nda, Yapý Sen’deki liseliler toplantýlarýnda BAL’ý ilk temsil edenlerdendi, bu okuldan yetiþmiþliðin zekasýný, bilgisini, yaratýcýlýðýný bir bulut gibi gezdirdi baþýnda hep ve gönlü çekince yaðdýrdý yaðmurlarýný, bulduðu verimli topraklara, gülmeyi þehvetle severdi;



Birilerinin beni sýnavlara sokmadýðý zamanlarda Ziraat Fakültesi’ne sýnav zamaný beni arabasýyla götüren, sonra da benimle birlikte canýný ve arabasýný zor kurtarandý;



Ýzmir’de yetiþip, Ýstanbul’da piþendi; Ýzmir’in yaratýcýlýðýný Ýstanbul’da hep gösteren, yaþadýðý kimi çeliþkileri de bir süre þehirlerarasý farklýlýða baðlayan, o günlerden kalma kitap dolduracak anýlarýnýn en acý yanlarýný da gülerek anlatabilendi Yavuz;



Bir gün kardeþim Pervin’in Ýzmir’den beni telefonla arayýp, “bak sana kimi vereceðim”, deyip vermesiyle 20 yýl sonra yeniden sesini duyduðum ama kahkahasýný patlatana dek tanýyamadýðým, duyunca da ‘bu gülüþün sahibi ancak Yavuz olur” dediðim Yavuz;



Kýz kardeþimin Erkilet güzeli, Ýkiz kýzlarýmýn “Tasmanya canavarý” benim baþý sonu belli ortasý biraz boþluk olan 32 yýllýk arkadaþým, akrep kardeþliðimin gürül gürül akan nehri;



Yaþ günün kutlu olsun, hep böyle özel olsun, sonraki günlerin hep anlamlý geçsin… Nice yýllar…



Hadi patlat kahkahaný…



Sen buna layýksýn dostum.



Ýlhami Mýsýrlýoðlu



01-11-2007



***



Pervin, demiþsin ki:



¨... Adaletli bir kalbi, büyük bir aþkla sevebilen ruhunun yüceliðini, dürüst ve soylu mücadele yeteneðini, korkusuz ve cesur davranabilme özgürlüðünü, kaliteli yaþama konusundaki samimi tutumunu, incelikli ve detaylý düþünme, sistematik ve empati yaparak çalýþabilmeyi ilke olarak kabul ediþini, olaðandýþý espri zekasýný, acýmasýz sanýlma yanýlgýsýný yaratabilecek kadar ilerilere götürdüðü þakalarý ve elbette kimisinin garipsediði, kimisinin korktuðu, ben ve sizin gibilerin ise “muhteþem iç açýcý” bulduðu kahkahalarý ile gönlümüzde gerçekten anlamlý bir yer edinen sevgili arkadaþýnýz...¨



Yanlýþ anlama olmasýn, bizim Yavuz Erkilet'ten bahsediyoruz deðil mi?



Pervin, ¨Aþkýn gözü kördür¨ deyimini, senin bu yazýný okuyana kadar tam manasý ile idrak edememiþ olduðumu anladým.



Ama bir yandan da her ne kadar kalleþ, çapulcu, fýrsat kollayýcý ve etik deðerlerden yoksun olsa da sevgili Yavuz'un güler yüzlülüðü ve þen kahkahalarý toplantýlarda her zaman buzu kýran ve bizi eski çocukluk günlerimize götüren bir unsur olmuþtur, bunun da altýný çizmekte fayda var.



Her ne kadar sana layýk olmasa da, yarým asýr devirmiþ sevgili arkadaþýmýza doðum gününde mutluluklar ve sýhhat dilerim.



Kendini kolla.


Uzakta ve emniyette arkadaþýnýz

???



***



Yavuz'a

Nereden baþlasam; okuldaki haylazlýklardan mý, havuzda Arap Osman'la baþlayan ve halen devam eden sutopu maceramýzla mý, bilemiyorum...

Ama bu kadar heyecanlý, neþeli, yardýmsever ve etrafa pozitif enerji saçan bir dosta, her yurdum insanýnýn ne kadar ihtiyacý olduðunu anlatmaya kelimeler yetmez… Böylesini bulmak ta kolay deðildir laf aramýzda.. Senin Kýymetini iyi bilelim..

Baþkan seni sen yapan her þeyinle çok yaþa…



Hasan EGELÝ



***



Hayat bazý insanlar için sýradandýr, yapýlacaklar yaþanacaklar bellidir, bazýlarý içinse sürprizdir, bir tarzdýr, farký yaratanlar da, dünyayý deðiþtirenler de bu gruptadýrlar ama maalesef ki azýnlýktýrlar, çünkü böyle yaþamak cesaret ister.

Azýnlýðý oluþturan bir insanla arkadaþ olmak bizler için de bir renk bir onur. Daha nice yaþlarýný mutlulukla ve saðlýkla, sevdiklerinle beraber geçirmeni diliyoruz, bu arada belirtmeden geçemeyeceðim;



Þanda özellikle giyimine ve ayakkabýlarýna bayýlýyor, belirtmemi istedi.



Serim Ailesi



***



Her zaman beni güldüren sendin, yüzmeyi bile bana sen öðrettin.

Seni çok seviyorum benim tatlý Tazmanya canavarým.

Doðum günün kutlu olsun.


Mert MISIRLIOÐLU(10 yaþýnda)



***



Akreplerin yüz aký sevgili Yavuz Erkilet’e nice yýllar!



O biiir AÐABEY,

O biiir BABA, hem de en þefkatlilerinden,

O biiir AÞIK, hemi de çok tutkulu,

O biiir ÝDDÝACI çocuk,

O biiir HÝPERAKTÝF,

O biiir BAL'lý,

O biiir PLANLAMACI,

O biiir GURME,

O biiir ÞARAP UZMANI,

O biiir ÝÞLERÝ PRATÝK YAPMADA PROFESÖR,

O biiir SUTOPÇU,

O biiir MÜZÝK ARISI,

O biiir ÝNÝSÝYATÝF meraklýsý,

O biiir PATRON, en iyilerinden,

O
Biiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiir

YAVUUUUUUUUZ ERKÝLEEEEEEEEEET!



ve o artýk 50 yaþýnda bir AKREP!

Hem de en olaðanüstü olanlarýndan.

Doðum günün kutlu olsun!

Saðlýklý ve mutlu nice yaþlara..



Sevgilerimle,

Hürkuþ kardeþin


***



Sevgili burçtaþým,



Motivasyon perim,

Benimle saatlerce konuþan, hepsinden öte beni saatlerce dinleme sabrýný gösteren ve anlayabilen (anlamaya çalýþan=)); kendisinden hayata dair pek çok þey öðrendiðim ve öðreneceðim; düþünceleriyle hayatýma güzellik katan caným yavuz abim;

Yanýmda olduðunu, olacaðýný bilmek güzel. Akrep dayanýþmamýz hiç bitmesin=))

Ýyi ki varsýn!

Ýyi ki doðdun!

Seni çooook seviyorum!



Bahar Deniz Eriþ

3 Kasým 2007



***



Sevgili Yavuz,



Seni gerçekten tanýmak için çocuklara dokunuþunu görmek gerekir;



Çocuklar en gerçeði sezendir;



O anlar, kýlýç kalkanýný kuþanmadýðýn anlardýr;



Orada derin içtenlik, elle tutulur keyif, yaramaz, enerji dolu baþka bir çocuk vardýr;



Seni tanýmak zenginliktir;



Eleðinin ne denli ince elediðini bilen bilir;



Ýçindeki deðerlidir; içindeki, yaþamý kýyý köþe damýtan, elinden erken alýnmýþlardan baþkasýn,ý kara deliklere kaptýrmamak için gözü kara savaþan; centilmen bir kara þövalyedir!



Yeni yaþýn kutlu olsun!


Yonca Mýsýrlýoðlu



***



Sevgili Yavuz,



Hep hayýflandýðým þeylerden birisi de dönemimizin tüm dostlarýyla en azýndan birer tane sadece bize ait bir maceramýn ya da anýmýn olmayýþýdýr. Bunlar içinde en hayýflandýðým kiþilerden birisi de sensin. En uzak yakýn ya da en yakýn uzak dostluk belki de bu. Dibinde olup da dokunamamak ya da dokunup da ulaþamamak gibi paradoksal olan bu durumun beni bir biçimde teselli eden bir yaný da var tabii; 7 yýllýk kolej yaþamýmýzda elbette birbirlerine daha yakýn küçük alt-gruplar, ikili-üçlü arkadaþlýklar oldu ama her alt-grubun diðer bir alt-grupla baðlantýsýný saðlayan eþleþmeler vardý. Sanýrým sen mevcut alt gruplarýn her birinde bir ya da iki dostu olanlardandýn. Bu senin adýna en sevindiðim þeylerden biriydi ve gördüðüm kadarýyla hala da öyle. Bu senin en güzel özelliklerinden; konuþtuðun kiþiye verdiðin önem onda, onun, senin en iyi arkadaþýn (gerçekte de böyle düþünüyorum) olduðu duygusu oluþturmasýný saðlýyor.



Bize özel ortak anýlarýmýz oluþmadý belki ama biliyorum ki Yavuz'la 23 sene sonra rýhtýmda karþýlaþtýðýmda ben ona o bana sýký sýký sarýlýp hemen muhabbeti çaydan demli hale getirmeye baþlayacaðýz…



Sevgiyle kalmaya devam et dostum :)



NÝCE YILLARA!



Kardeþin Nur Ata Deniz



***



SEVGÝLÝ YAVUZ ABÝMÝZ,

iyi ki Pervin'le buluþtunuz da yaþam hikayelerimiz kesiþti.

Cana yakýn ve tuttuðunu koparan olduðun, yaptýðýn iyi iþler sonucu huzur bulduðun ve hayatýný tutkuyla yaþadýðýn için o kadar güçlü ve enerjik kahkahalar attýðýný düþünüyorum. Kahkahalarýnýn gücü hiç azalmasýn.


Seninle yaptýðýmýz gümüþ pazarlýðýný hiç unutmuyorum. Bizi kýrmadýðýn için teþekkürler ama Royal Dimond da piþer size de düþer yaniii.


iyi ki varsýn...


Dilek



***



Yavuz'cum;

Ýnsan 7'sinde ne ise 70'inde de odur derler. Sevgili arkadaþým, ben senin 7 yaþýný bilmiyorum ama 11 yaþýný gördüm. Eminim ki sen 77'sinde de ayný Yavuz olarak kalacaksýn. Yýllar geçtikçe seninle yapýlan sohbetler unutulabilir ama hiç unutulmayacak bir þey varsa o da senin güzel gülüþün, daha doðrusu güzel kahkahandýr.

Hayatýn boyunca neþenin devam etmesi dileði ile nice nice yýllar dilerim.



Sema Özinel Boyacý



***



Yavuz abeyyyy...
Bi kere en baþtan, bi doðum günün kutlu ossuuuuun:) Bak bana bi forma vermiþtiniz 2001 yýlýnda þimdi Genco giyiyor onu, çok mübarek adamsýn çok:) (2 fakir giydirdin) o formayý verdiðiniz gün mükemmel dans etmiþtik. Pervin ablayla kývrak dans figürlerimizi sergilediðimiz fotoðraflar hala duruyor ki bu fotoðraflar torunlarýma böyle böyleydi diye anlatmak istediðim fotoðraflardan:) neyse çoooook oldu bak en yakýn zamanda görüþelim. Bu yazý çok uzar. Daha nasýlsa bi 150 yýl daha birlikteyiz. Yavaþ yavaþ her sene yeni þeyler yazarým ama senden de yazmaný beklerim. Sevgileeeer, saygýlar..



OzÝÝÝii....:)



***



Yavuz abimi Bal’dan anýmsamýyorum.

Ancak çok ilginçtir, onlar bizim dönemizin ilk etüt abileri olmuþlardý.

Hepsinin bizler üzerinde çok özel ve de güzel emekleri vardýr. ; ))

Bana Yavuz nedir diye sorarsanýz kocaman kahkahalar ilk aklýma gelendir.

Üstündeki negatif elektriði boþaltmak isteyen Yavuz’la oturup biraz sohbet etmeli derim. Ama adamýn keyfinin de yerinde olmasý gerek. Çeþme’deki bir Genco yaþgününde, ona aldýðýn o kocaman oyuncak arabanýn, Genco’nun çok hoþuna gitmesine, en az onun kadar sevinmeni ve gözlerindeki pýrýltýyý unutmak mümkün deðil. Sevgi dolu yüreðinle ve insanlarýnla keyifle yaþamaya devam etmen dileðiyle…



Kaan 82


***



Yavuz Erkilet,



Geriye bakýyorum... Yavuz'u tanýdýðým günün üzerinden 38 koca yýl geçmiþ. Geçen yýllar arkadaþlýðýmýzý hiç eskitememiþ. Giderek daha samimi, içten, saðlam bir dostluk haline dönüþtürmüþ.
Yavuz'un yatýlý okul günlerinden bugüne süzülüp gelen bende býraktýðý en önemli iz, olaylarý gevrek bir gülüþle karþýlamasýný saðlayan olgunluðu. Yavuz çocuk yaþta iken de böyleydi. Yavuz'u tanýmayan, dýþtan bakan biri "bu ne vurdum duymaz adam" der, tavrýný duyarsýzlýk olarak algýlar. Ancak Yavuz ile yýllarýný paylaþmýþ, iyi-kötü, tatsýz-keyifli birçok olayý birlikte yaþamýþ olanlar onun ne denli duyarlý biri olduðunu, hem iyi gün hem de kötü gün dostu olduðunu iyi bilir.
Yavuz yaþamý ve yaþamayý sever, doðayý sever, insaný sever. Yavuz gerçek dosttur.

Yüzünden güzel gülüþün hiç eksilmesin sevgili arkadaþým.



Mehmet Ali Özinel



***



YOL ARKADAÞIM YAVUZ’A



Pervin’in çaðrýsýný okuduðumdan beri aklýmda hep ayný cümle gezinip duruyor: HERKESÝN KENDÝ YAVUZ’U VAR.

Öyle ya... Birine göre baþarýlý iþ adamý, bir diðerine göre aðýrbaþlý bir dost, bir baþkasý için sevecen bir ses. Benim Yavuz’um ise hiç eskimeyen bir resim: Karabaþ hav hav hav. “Bunlardan adam olmaz” lafýný en çok hak eden iki çocuktuk biz be Yavuzcum. Ama sanki biraz da olsa adam olduk gibi (her BALLI megalomandýr).



Yavuz’u önce servis otobüsünde tanýdým. Ayný duraðýn adamlarý olarak yedi sene, günde iki defa, yarýmþar saat “karabaþ hav hav” diye böðürdük. Kuþkusuz bir otizm belirtisiydi ama hiç de otistik deðildik. Sahi Yavuz be neden yaptýk bu iþi acaba?



Sonra izini kaybettim. Yýllar sonra ilk rastlaþmamýzda da merhaba yerine “karabaþ hav hav” dedik birbirimize ve sanki o yýllar hiç geçmemiþ, daha dün akþam servisten inmiþiz gibi kaldýðýmýz yerden baþladýk.



Yavuzcum, uzak olduðumuz yýllarda neler yaþadýn bilmiyorum, neler yaþadýðýmý bilmiyorsun ama çok daha önemli bir þey biliyorum: seni gördüðümde içim sevinç doluyor, artýk bulunmasý giderek zorlaþan gülmeler, kahkahalar doluyor yaþamýma.



Ýnsan bu yaþlara geldiðinde pek çok þeyin yaný sýra ve pek çok þeyden daha da önemli olan bir beceri ediniyor: Kimin içinde bir çocuk saklý olduðunu algýlayabilme becerisi. Mevki, statü, varlýk ne olursa olsun bazýlarýmýz içlerindeki çocuðu olanca temizliðiyle koruyabiliyor. Bana göre sen de onlardan birisin. Ve bizler senin içindeki o sýnýr tanýmaz çocuða bayýlýyoruz.



Benim coþkulu kardeþim, hak ettiðin o güzel yaþama, o hep özlenen mutluluklara kavuþtuðunu, seni seven birinin (Pervin, bu sen oluyorsun) sýcaklýðýyla ýsýndýðýný görebiliyorum. Bundan sonrasýnda senin için dileyeceðim en önemli þey sahip olduðun tüm güzelliklerin hiç zedelenmeden sürüp gitmesi ve hatta daha da çoðalmasý. Eðer günün birinde, ikimiz de 70’li yaþlarý sürerken hala daha yaþamla dalga geçebiliyor halde olursak “bundan alasý Þam’da kayýsý” derim.



Ýyilikler, sevinçler içinde kal, yeni yaþýn kutlu olsun, ille de bize bir burs ver. (HAahhhaaa haaaaaah haaaaa)



Ayþen Tekþen 77


***



Sevgili Yavuz,

Yýllar ne kadar da hýzla akýp gidiyor...

Demir, bakýr, tunç, gümüþ çaðlarýmýz geride kaldý, þimdi de altýn çaðýmýza giriyoruz...

En önde giren de sen misin yoksa?..

Ýþte buna inanamýyorum!..

Hiç belli etmedin ki mübarek...

Bana sanki hep en küçüðümüz gibi göründün ;-)

Þimdi dönüp geriye baktýðýmda hayatýmýn en güzel yýllarýndan bazýlarýnda seninle ayný sýnýflarda, ayný yatakhanelerde olmanýn benim için ne güzel bir þans olduðunu görüyorum öncelikle...

Ýtiraf edeyim, onca yýldan sonra öyle tonlarca aný yok bu zaten zayýf hafýzamda...

Hayatýmýza renk katan, ýþýk saçan, adeta alameti farikan haline gelmiþ kahkahalarýn tabii birinci sýrada geliyor...

Ama bu sana biraz yaklaþan herkesin ortak anýsýdýr...

Bundan sonra benim aklýma ilk gelen, Pink Floyd'un þu meþhur inek resimli Atom Heart Mother albümü... ve sonra daha niceleri...

Sanýrým benim hayatýma en çok müzikle girdin sen...

Ne iyi de ettin...

Tamam, abartmayalým, sana borçlu deðilim müzik tutkumu, ama müzik zevkimin geliþmesinde, ruhumun beslenmesinde katkýlarýn unutulmaz...

Bence 1 Pink Floyd albümünün hatýrý 40 fincan kahveye bedeldir...

Dolayýsýyla, senin hatýr süren sonsuzdur...

Daha nice yýllara, nice çaðlara...

Sonsuz sevgilerimle, öpüyorum...

Sadi




Sevgili Pervin,



Biraz gecikmeli de olsa Yavuz ile igili bende birkaç cümle yazmak istedim. Benim Yavuz ile okul dýþýnda, ayrýca “karþý komþum” olmasý ve ailelerimizin de zaman zaman görüþmesi nedeni ile farklý bir diyaloðumuz vardý. O nedenle, Yavuz gibi bir insaný tabii böyle bir sayfaya sýðdýrmak, birkaç cümlede anlatmak imkansýz. Ancak þunu söyliyebilirimki Yavuz o þen þakrak ve neþeli, gýrgýr, vurdumduymaz görüntüsü altýnda, ayný zamanda her anlamda “çok derinliði olan” bir insandýr. Birçok þeyi hayatta “tek baþýna” baþarmýþ ve kendi çabasýyla, becerisiyle, zekasýyla, bugün “iyi bir insan” ve “baþarýlý bir iþadamý” olmuþtur. Her zaman yardýmsever, çözümcü ve pragmatik bir davranýþ þeklini benimsemiþtir. Moralinin en bozuk olduðu anda bile o “neþe dolu kahkahasý” ve “yaþama sevinci” ile insana tekrar moral vermeyi bilmiþtir.

Yavuz’a, sevgili “cabbarýmýza”, bundan sonraki yaþamýnda da, ailece Saðlýklý, Mutlu ve Neþeli, bol Kahkahalý daha nice uzun yýllar diliyor, seni de muhteþem organizasyonundan dolayý kutluyorum.



Selam ve Sevgilerimle,



Ahmet Yiðitbaþý


***


Epilog



50 Yaþýný tamamlayanlar, 50’ye yaklaþanlar!



Yarým kalmýþ bir iþi bitirin bu yýl;



Yeni bir iþe mutlaka baþlayýn;



Ya yeni bir aþka dönün yüzünüzü;



Ya da aþkýnýzý büyütün;



Ýzin verin birisinin ya da bir þeyin hoþgörünüze sýðýnmasýna;



Olmadý indirin burnunuzu, kedi olun sokulun koynuna;



Söz verin kendinize bir konuda;



Bunu yalnýzca siz bilin, sorgulayýn kendinizi yýl boyu;



Ve çemberinizden baþarýyla çýkýn;



Bize ayýn arka yüzünü göstermeyi sürdürün;



Ýyi, mutlu, farkýnda ve baþarýlý olmak hakkýnýz;



Aþk olsun size!




Ý. Mýsýrlýoðlu

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.