Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler

29 Mayıs 2012 14:21 / 3532 kez okundu!

 


Pamuk Prenses ve 7 Cüceler'in yeni bir Amerikan versiyonu vizyona girmek üzere... Tam bu noktada açıkhava sinemaları döneminden bir öykümü yeniden anımsadım. Ekşi Sözlüğe yazmıştım... "ben hala acısı içimdeki bu olayı yazmakla meşgulken; yıllar önceki o uyanıkların çocukları da şimdi bankalar için kredi kartı sözleşmeleri yazıyor; sigorta şirketleri için istisna maddeleri kaleme alıyorlar ve televizyon reklamlarının kimisinin altından yıldırım hızıyla geçen karınca dualarını millete yutturmakla meşguller."


Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler

kız kardeşlerimi toplayıp 1972'de bu filme götürmüştüm. izmir'de bir açık hava sinemasına gittik, ışıklar söndü film başladı. bir de ne göreyim, film siyah beyaz.

oysa afişlerinde renkli yazıldığını görmüştüm, hatta sözcüğün her harfi ayrı bir renk ile yazılıydı.

tabii ki sinir oldum ve kendimi aldatılmış hissettim. ara olunca herkes gazoz almaya seğirtti, ben ise iyi bir genç vatandaş olarak derhal arka taraftaki makine dairesine koştum ve şikayetimi ilettim ama önceden de şöyle bir göz attım duvardaki afişe yeniden ve gördüm ki durum benim dediğim gibi.

sorumlu kişi gayet kendinden emin biçimde merdivenlerden indi ve benim dediklerimi reddetti. afişte bu filmin renkli olduğunun yazılmadığını söyledi. ben ise yarı zafer sarhoşluğunda "buyrun isterseniz bakalım" dedim. buyurduk... ilginç olan iki tarafın da kendinden çook emin olmasıydı. az önceki afişin yanına yaklaştık ve baktık.

sonuç ne mi oldu?

tabii ki ben kaybettim:

çünkü ben hafif kendini beğenmiş biçimde afişi gösterip "bak işte, koskocaman renkli yazıyor" dedim. adam gayet sakince "hayır, öyle yazmıyor" dedi.

-nasıl olur? diye sesimi yükselttim. ikimiz birden afişe neredeyse burnumuzu soktuk. adam şöyle dedi:

- bakın siz afişi dikkatli okumamışsınız, burada "renkli değildir" yazıyor.

evet...

gerçekten de öyleydi. kocaman ve ayrı renkteki harflerle yazılmış "renkli" yazısının hemen altında küçük olarak yazılan "değildir" sözlerini algıladım birden ve yıkıldım.

süklüm püklüm kardeşlerimin yanına döndüm, eveleyip geveledim.

yıllar geçti ama bu kandırılmanın etkisini hala üstümden atamamışım. meğer millet ne uyanıkmış o zaman ve ben ne kadar naifmişim.

ben hala acısı içimdeki bu olayı yazmakla meşgulken; yıllar önceki o uyanıkların çocukları da şimdi bankalar için kredi kartı sözleşmeleri yazıyor; sigorta şirketleri için istisna maddeleri kaleme alıyorlar ve televizyon reklamlarının kimisinin altından yıldırım hızıyla geçen karınca dualarını millete yutturmakla meşguller.

nuhungemisi

Ekşi Sözlük -
4 Ocak 2010

http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=17688502

Not: Yukarıdaki afiş o afiş değil elbette. O sıralarda renkli filmler önemliydi. Önceden Zeki Müren'in kimi filmlerinde rüya sahneleri renkli çekilince olay olurdu. Renkli filmler sonradan yaygınlaştı. Ancak bazı firmalar renkli olmayan film kopyalarını daha ucuza pazarlarlardı. Demek ki bizim Yağhaneler tarafında gittiğimiz açıkhava sineması böyle ucuzcu bir sinemaydı... Filmin afişlerini de ona göre önlem alarak yapmışlar ve altına eklenen bellibelirsiz "değildir" ibaresiyle tüketici haklarının arkasından dolanmışlardı. Ben Google amcada o afişi bulamadım ama kendim bir örnek yarattım.


 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.