Ölüm ve Felsefe - Sözlük Yazıları- 7

16 Mayıs 2020 01:18 / 3032 kez okundu!

 

 

Ölümle içiçe günlerimiz... Bir kısmımız korkusunu, ölüm yokmuş gibi yaparak bastırıyor, kimimiz de her an korkarak, korkutarak yaşıyor. Bazıları da benim gibi mezarlıkta ıslık çalıyor. Üstelik estetik yanı kuvvetli olsun istiyor.

 

****

 

ÖLÜM VE FELSEFE

 

Yılın en uzun gecesinde, 22 Aralık'ta bir yazar bir rüya görmüş, dağılmış, kalkıp sözlüğe yazmış. "Ölüm her felsefeden zevklidir!" Okudum ve imamesi sanal, kırılgan bir tespih gibi dağıldım ben de. Toplayabilene aşk olsun!

 

Zevk tanımı insandan insana değişir, ancak ölümün tanımı birdir. Buna rağmen ölüm algısı yine değişebilir. Burada işe felsefe karışır.

Kimine göre ölüm sondur, kimine göre asıl yaşamın başlangıcı.

Kimine göre felsefe din ile bilim arasındaki köprüdür, ölüm ise hangi tarafa geçersen geç varacağın ülkedir, ülkesizliktir.

Felsefe soyuttur, ölüm somut. Zevki somutlukta arayan için ölüm daha elle tutulurdur, daha dokunulurdur, daha gerçektir ve belki de "zevk"lidir.

Soyut zevklerin penceresi çoktur, kimisi dışa açılır kimisi içe, kiminin ardında bir dünya vardır, kiminde duvar; ama her durumda kapısı sonsuzluğa açılır. Ölümün penceresi yoktur, gören için kapısı sondur; giren için ise sonsuz.

Yaşamı sadece zevk ekseninde algılayan için ölüm aslında zevk değildir, zevkin sonudur ama teslim olmuşluk nedeniyle felsefeye bile tercih etmiş görünmek kaçınılmazdır. Bir yandan her türlü zevk için hedonizmin dibine vurulur, bir yandan da bu son zevkten uzak durmak için elden gelen arda konmaz. Ne ironi!

Felsefe aslında ölüm korkusunun sonsuzluğa tercümesidir.

Ve ölüm bir gün gelir başucumuza oturur. Kimse görmez onu ama her uyku öncesi anımsanır; o rüyaların baş tacıdır; bizi zorlamaz ama başka rüyalara dalar, kimimize söyletir, sanki kendimiz onu istemişiz gibi: Ölüm her felsefeden zevklidir.

Rüyalar uykunun bekçileridir. Uykulardan uyanmayalım diye kurgulanan kısa filmlerdir, zamanda ileri geri yolculuktur. Sonsuzluğa dans eden hüzünlü bir dansçıdır zamansızlıkta. Geleceği, bize geçmişmiş gibi gösterendir, geçmişi ise geçmemiş.

Rüyalarda geleceği görmek isteriz çılgınca; oysa bir tür kaderdir onlar ve çoğunluk geçmişe dönüktür. Tıpkı kaderin gelecek değil geçmiş olduğu gibi.

İşte bu yüzden, kader dedikleri, ne yaparsak yapalım birazcık da olsa, bizim elimizde.

Dünyadaki bütün kıyamet, aslında o birazcık bize bağlı olan içindir.

Yaşam o nedenle inanılmazdır, dayanılmazdır, felsefeyle çekilir biraz.

Ölüm kaçınılmazdır.

Felsefe zevkli.

Kazanan ironi.



nuhungemisi

22.12.2009

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
12 Ekim 2010 00:55

gökay

Kalmadı ümidin soluk ve cılız
Işığında bereket.
Ve ölüm, kapımda kişner,sabırsız
Bir at oldu, nihayet.
Cahit Sıtkı

Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde;
Gönlü her yerde bir buhurdan gibi yıllarca tüter.
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar;her gece bir bülbül öter.
Yahya Kemal

Yunus öldü deyu selan verilir,
Ölen bedenimiş; aşıklar ölmez.
Yunus Emre

24 Aralık 2009 10:05

mavivesiyah

Değişik bir bakış açısı ama inanın bende dağıldım,hiç böyle düşünmemiştim..Zevkle okunan yorumunuz için teşekkürler.
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.