UNVAN DESPOTÝZMÝ

05 Ocak 2010 05:02 / 3001 kez okundu!

 


Ýnsanlar genel olarak, kendi kabiliyetlerini aþma ve mümkün olana hükmedebilme egosunu, asýrlar boyunca taþýmýþlardýr, genetik ve kalýtsal miraslarýnda. Fakat hiçbirisi, elde edilenlerin tamamýnýn, kiþiye ait olduðu düþüncesinden ve yönetilen bütün birimlerin, kiþi için var olduðu iptidasýndan daha tehlikeli deðildir.

Hatta bu iptidai fikir, meþruluðunu, yine kraldan çok kralcýlar sayesinde koruyorsa, kral için tehlikeli bir aidiyet iliþkisi baþlar, ironik rüzgarlarýn estiði o yapýlarda, o kurumlarda.

Eþim, maruz kalýnan bir durumu, bir ast-üst iliþkisi bile olmayan bir meseleyi, "unvan despotizmi" kavramý ile isimlendirmiþti. insanlarýn elde ettiklerinin, baþarýlarýnýn, taltiflerinin, baþkalarý üzerinde yarattýðý hegomanya ve baþkalarýný deðersizmiþ gibi algýlama psikolojisi. Halbuki despotik ortamý hazýrlayanlarýn elinde, akrabalýk iliþkisinden öteye bir baþarý yoktur. Hoþ, gerçi bu durum, pragmatist dünyanýn pragmatizm sýnýrlarýnda yadsýnmayacak ve anlaþýlabilecek bir durumdur. Neticede faydacýlýk olarak tabir edilen yeni dünya ekseninde, bu komedya oyunun kuralý gibi algýlanýyor ve egemen güçler tarafýndan algýlattýrýlmaya çalýþýlýyor. Fakat yetenekler ve deðerler, körelmiþ bir pragmanýn veya iþlevini görmüþ bir faydanýn karþýsýnda tahakküme uðrar ise, yeni çaðýn faydasý yani pragmasý, ortaya çýkma zeminini kaybeder. Ýþte bu yüzden bürokrasimiz hantal, kurumlarýmýz kýsýr, yöneticilerimiz iþlevsiz bir bakýma. Çünkü saðlanan fayda, devamlýlýða sahipmiþ gibi, insani ve toplumsal yapýlar hareketsizmiþ gibi bir dogmaya dönüþüyor, dogmaya dönüþtükçe hakim oluyor, hakim oldukça, tahakküm ediyor, tahakküm ettikçe de hüküm veriyor, kurumsallýðýmýzýn yaþandýðý her noktada ve adýna insiyatif diyorlar, hukuksuz ve ahlakýn benimseyemeyeceði bir oranda.

Mesele esasýnda, hukukun saðladýðý meþruiyeti bir bodyguard gibi kullanýp, elde edilenleri yani baþarýlarý, kazanýmlarý, diðer toplum üyelerini dövmek yönünde kullanma iptidasýnda yatýyor. Bir müddet sonra, kurum olmasý gereken klanýn güçlü þövalyesi, hukukun kendisini baðladýðý gerçeði yerine, hukukla arasýndaki iliþkiyi bir aidiyet iliþkisine döndürüyor ve kendisi hukukun bir motifi olacakken, hukuk onun aracý haline dönüþüyor. Ýþte bu durum artýk "ferman" zihniyetinin ve keyfiyetinin en açýk halidir. gidin irili ufaklý kurumlarda bu keyfiyetin derecesi, kademe kademe çýkar gözler önüne, efendim senin kýyafetin neden böyle, neden buraya bu çiçekleri koydunuz, duvarlara bu resimleri asmayýn vs. vs. hatta daha elim, daha vahim bir mesele, sizin anayasal haklarýnýza bile uzanýr.

Malum, Mülkiyet Hakký, Eðitim Hakký, Yaþam Hakký, modern devletin temelini oluþturan üçlü esastýr ve her modern devlet devamlýlýk ilkesini bu akýlsal kutsallýkta yýkanmýþ üçlemeye baðlamýþtýr. Fakat gelin görün ki, Mülkünüz yasalar karþýsýnda Don Kiþot olmuþ belediyelerce gaspedilir, Eðitim Hakkýnýz, çalýþtýðýnýz kurum amirinin takibine ve kýsýtlamasýna uðrar, Yaþam Hakkýnýz ise basit bir sevki alamamanýzla sonuçlanýr. neticede psikolojinin mobing (mobbing) diye açýkladýðý bir sosyal þiddet ekseni ile karþý karþýya kalýrsýnýz.

Ýþte bu durum yeni dünya düzenindeki ferman mantýðýdýr ve yasalardan hareket etmez, yasalarý aþmak için uzlaþtýðý yönetmeliklerden hareket eder ve senin yasal haklarýn, yasanýn çeliþiði yönetmelikler ile elinden alýnmaya çalýþýlýr. buna karþý vereceðin her tepki veya mücadelede ise karþýna unvanlarýný çýkarýrlar bütün despotik ironilerle. Alýn size unvan despotizmi... Adýna ise yasak derler, kim yasaklamýþ neden yasaklamýþ nasýl yasaklanmýþ, ne zaman yasaklanmýþ, nerede yasaklanmýþ, bu cevaplar muðlaktýr. Çünkü ''Yasak'' dediðiniz þey "yasa"dan hareket eder ve temelinde yasa olmaksýzýn gerçekleþen her eylem faþizan, her eylem safsata ve bahsedilen her yasak ise bir "ferman"dýr. Halbuki Medeni toplumlar yasalarla, gayri-medeni toplumlar ise fermanlar ile yönetilir. O zaman bir bakarsýnýz ki, yasanýn çeliþiði yönetmelikler, problemleri çözmek yerine, problem üretmeye baþlayan fermannameler olmuþ, kurumsallaþamamýþ klanlarýn içinde. Yasa yazýlý olandýr ve yazýlmýþýn üstüne, o yazýyý kaldýrmaksýzýn, baþka bir yazý ile müdahale çeliþiktir, çeliþkidir mantýk bilimine göre...

Biz çeliþik bir dünyanýn bize saðladýðý haklardan geçtik, gelecek nesillere býrakýlacak kurallý bir dünya için, yasa-yönetmelik çeliþkisi giderilmelidir. Böyle buyurduk, böyle olacak mantýðý terkedilmeli, hatta eðitim kurumlarýmýzdaki vatandaþlýk bilgisi, orta iki, orta üç, gibi anlaþýlmayacak bir çaðda deðil, hem lise ve hem üniversitede, kuran okutulur gibi okutulmadan, tartýþmalarý ve yorumlarý ile birlikte verilmelidir. Yoksa unvanlýnýn dünyasýnda bir sýfat bile olmayý hak etmeyen 5 para etmezler olarak paragmatist sömürüye, yavrularýmýzý, kurban veririz. Velhasýl kelam Sevgili Eþim, haklýsýn; konum ve durum tamamen "Unvan Despotizmi".


Mehmet Fatih Doðrucan
05.01.2010

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
20 Nisan 2010 22:19

msakaryalý

Sevgili Hocam,

Taþraya medeniyet ýþýðý ulaþmýyor demek ki Türkiye'de. Benim memleketimin -ki Uþaklýyým- "ünvan"lýlarý ya da önemli mevkileri iþgal edenleri, galiba kendilerini tanrýnýn oradaki temsilcileri sayýyorlar.
Oysa ki, onlar da bizim gibi ölümlü!
Oysa ki, iþgal ettikleri mevkiler geçici.
Oysa ki, asýl kalýcý ve hoþ sada býrakan deðerli iþlerdir.
Oysa ki, iktidar yozlaþtýrýr! Yozlaþmýþ iktidarla yönetilen yörelerin ve ülkelerin vay haline!

Onurlu davrananlara, herkese önyargýsýz ve eþit davrananlara, ünvanýna layýk olanlara, insan sevgisini mayalarýnýn bir parçasý yapabilenlere selam olsun...

Muammer Sakaryalý
29 Ocak 2010 13:20

mfatih

teþekkür ederim yonca haným,saðýr devletlerin kulaklarýný iþlevsiz kýlan kendi yasal organlarýdýr. özel teþebbüsler de bu saðýrlýðýn ortasýnda keyif tamtamlarýný çalarlar. elbet devlet iþitecek ve bireyleri bir gün devletin uyruðu tebaasý vs. deðil parçasý olacaklar. böylece yasa cennetinde yaþama imkanýna kavuþacaðýz. saygýlarýmla Fatih Doðrucan
07 Ocak 2010 15:39

padlock

Fatih Bey Merhaba

Yazýnýz çok güzel; "böyle buyurduk bu ola" nýn devlet eliyle olanýna içleri bastýrýlmýþ "halk" olarak maruz kalýyoruz. Bir de bunun hergün çalýþtýðýnýz þirket eliyle olaný var ki bu konudan yeterince hastalýk kapmýþ biri olarak kendime "daha fazla baðýrman gerek " telkininden baþka bir çare bulamýyorum.

Eþinizi de ayrýca kutluyorum. Duruma bu kadar güzel bir tanýmlama yaptýðý için.

Saygýlar

Yonca Buðdaycý M.

Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.