Emansipasyon, ihtilali deðil, kadýný yarattý...

01 Aralýk 2011 12:20 / 5105 kez okundu!

 


Emansipasyon kelimesi, Fransýz ihtilali öncesinde ve mitik arka planýnda eþitlenim ile karþýlanabilecek bir kelime veya kavramsal iken Fransýz ihtilali ile birlikte özgürleþme olarak anlaþýlan bir kavrama dönüþmüþtür. Bu kavram daha çok Yahudi merkezli anti-semitist saldýrýlarýn karþýsýnda, Yahudilerin yaþadýklarý coðrafya halklarýnýn karþýsýnda baskýdan kurtulma ve o coðrafya halklarý ile beraber ayný haklara kavuþma sürecini de ifade eder.

Fakat Fransýz ihtilalinin hýzlý, tehditkâr ve cüretkâr talepleri her türlü baskýlanýmdan azade olmak fikrini de beraberinde getirir ki, doðal olarak bu artýk, Fransýz ihtilalinin sonuçlarý olarak bu kavramý bir SOSYAL HAREKET tanýmýna dönüþtürmüþtür.

Her türlü baskýlanýmdan azade olmak fikri, toplumdan, aileden, Tanrý’dan azade olmak fikri ile buluþtuðu oranda, KADIN bütün bu kavramlarýn merkezinde olarak, Emansipasyon düþüncesi ile arasýnda özel bir bað tesis eder. Böylece bu Emansipasyon talebi, karþýmýza, ilk önce bir fikir akýmý daha sonra ise akýmýn sosyal bir yansýmasý olan HAREKET olarak çýkar. Elbette ki, hepinizin tahmin ettiði üzere bu fikir akýmý ve hareketin adý ise FEMÝNÝZMdir. Feminizm karþýmýza ilk önce algýlanmýþ olan ÖTEKÝ ile yani ERKEK ile bir eþitlenim talebi olarak ortaya çýkmýþ fakat daha sonra eþitlenim kavramýnýn duraðanlýðý, yerini azade olmak, kurtulmak, baðýmsýzlaþmak kavramlarýnýn cazibesine terk etmiþtir. Çünkü Fransýz Ýhtilalinin taþýdýðý ateþ bir deðiþim ve dönüþüm talebinden daha fazla olarak ÝSYAN olgusuydu ki, binlerce yýlýn yaktýðý ateþ, bugün, kadýn dünyasýnda hala dinmeyen ÝSYAN olarak kendisini göstermeye devam etmektedir.

Sonuç itibari ile eþitlenim çabasý olarak ortaya çýkan þey aslýnda, azade olmak, kurtulmak olduðu oranda, kendini ve rüþtünü ispat etmek ile ayný anlama geldi ki, bu durum iþte facialarý yaratmaya baþladý. Çünkü ERKEK dünyasýna ait dekoratif ÖKÜZLÜKLER ve bu ÖKÜZLÜÐÜ sergileme serbestisi varmýþ gibi algýlanan bir ahlaksýzlýk düzlemine, sýrf eþitlenim adýna, kadýn da sýk sýk baþvurmaya baþladý. Mesela, eþini aldatan bir dangalak erkek metaforunun karþýsýnda, intikamvari biçimde eþini aldatan kadýn metaforu ortaya çýkmaya baþladý ki, akýllara zarar…

Elbette ki, kadýn meselesi, üzerine düþünmeye ve hak ettiði noktaya taþýnmaya deðer bir olgudur, fakat eþitlenim ve kendi rüþtünü ispat etme çabasý sanki günümüz dünyasýnda daha frapan bir cinsellik, daha dekolte bir sergi alaný yarattý ki, bu durum kadýný ne kadar azade kýldýðý düþüncesini, kadýna yüklüyorsa, emin olun, erkeðe de, daha fazla köleleþtirme, daha fazla baský kurma egosu yüklüyor ve bu durum psikolojik temelli olarak artýyor. Böylece bir zamanlar toplumsal bozukluðun sebebi olan erkek, artýk cinsel psikolojisi bozulmuþ bir biçimde, daha da karaktersizleþiyor.

Vallahi þöyle bir söz duydum arkadaþýmdan, ‘’Kadýn Namustur - O Yapmayacak’’ yok arkadaþ sadece kadýn deðil ‘’Ýnsan Namustur’’ sen de yapmayacaksýn. Yoksa sen ahlakýn uygulatýcýsý olursun ki, böyle bir durumda SAHÝP-KUL iliþkisi vardýr ve ahlakýn taþýyýcýsý olmak yerine uygulatýcýsý olacaksan, MÜKEMMEL olman gerekir, bunun için de yeryüzüne DÖRT KÝTAP göndermen gerekir. Bu da olamayacaðýna göre, ahlakýn taþýyýcýsý olmak, uygulatýcýsý olmaktan daha evladýr. Zaten insani de bir görevdir.

Þimdi konuya geri dönecek olursak, Emansipasyon hadisesi MODERN bir olgu olarak, ÝHTÝLALden ziyade kadýný yaratmýþtýr ki, kadýn artan oranda bir önderlik metaforunu ve misyonunu üstlenmeye baþlamýþtýr.

Fakat kadýn, efendiliðin simgesi üretim sektörü yerine, hala, tüketim sektöründe yer almaktadýr ki, bu da kapitalizmin yarattýðý yeni kölelik düzeninin zincirine eklemlenmiþ demektir. Yani geleneksel köleliði terk eden ve bunun için savaþan kadýn, modern kölelik denilen tüketim çýlgýnlýðýna saplanmýþ, "avm"lerin ve spotlu dükkanlarýn müdavimi olmuþ, psikolojik terapi olarak gördüðü bu hadise de, yeni vazgeçilmezi olarak gördüðü bu meselenin baðýmlýsý olmuþtur. Sonuç itibarý ile kapitalist dünyanýn pazarlama stratejisi ve kadýnýn tercih hakkýný özgürlük sanmasý yeni bir kölelik düzeni doðurmuþtur.


Mehmet Fatih DOÐRUCAN

30.11.2011, Uþak

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.