Hakan Albayrak'ýn özrü ve Reyhanlý hakikati

23 Mayýs 2013 17:19 / 1900 kez okundu!

 


Burada yazdýklarým ÜLKÜCÜ FÝKÝR DÜNYASI’nýn meselelere yaklaþýmýnýn algýsal ortaklaþalýðýdýr. Farklý vilayetlerdeki ÜLKÜCÜ TABAN ile yapýlan sohbetler sonucu olgunlaþmýþtýr. Ülkücü Taban dedim zinhar, TABAN, MHP’de politikanýn, artýk fiili belirleyicisidir ve BAHÇELÝ’nin buna müsaade etmeye baþlamasý ile beraber, TABAN’ýn yaklaþýmý, MHP’de fikir ve GÖRÜÞ’tür.

Bizim, Hakan Albayrak’ýn talihsiz sözlerine itiraz etmemizin ertesi günü, sayýn Albayrak kendi köþesinden bir parça kinayeli de olsa ÜLKÜCÜ camiadan özür dilediðini beyan etmiþ, Reyhanlý Halký ile ilgili olarak da duygusal infial ile peþin hükümlü ve kulaktan dolma bilgilerle karar verdiðini çaktýrmadan ifade etmiþti… Ülkücü Hareket büyük bir camiadýr ki, özrün arkasýndan meselenin herc-ü merç edilmesi de son bulmuþ buluyor.

Ülkücü camia ve tepkileri bir kenarý koyacak olursak, son zamanlarda TÜRK kavramýna yapýlan saldýrýnýn ve tarihi kökleri zafiyete uðratmak istercesine gerçekleþtirilen eleþtirilerin REYHANLI patlamasý ile de gündeme geldiðini görüyoruz… Reyhanlý halkýnýn maruz kaldýðý olaylar yerine, Reyhanlý halkýnýn suçlandýðý ve resmen aþaðýlandýðý bir kamuoyu yaratma çabalarýna þahit oluyoruz… Havada saçma sapan kavramlar uçuþuyor… Yok Türkiye’li Sebbiha’lar, yok Ýktidar Yanlýsý Nusra’lar… Kamuoyu da haklý olarak þu tepkiyi gösteriyor… Kim ulan onlar veya benle ÝNSANÝYET ve MEDENÝYET dýþýnda ne ilgisi var???

Bu ülkenin objektif ve tarafsýz halkýný, ki öyle olmasý kesinlikle elzemdir, bilinmeyen küçük gruplarýn krikosu gibi göstermeye, VAHÞET’in karþýlýklý düet yaptýðý bu savaþýn TARAFI ve TARAFTARI ilan etmeye hakký yoktur. Bu meseleyi ÜLKÜCÜ DÜÞÜNCE tarafsýzlýk ilkesi ve insani çabalarla ele alma amacý gütme gerekliliðini satýr aralarýnda defalarca ifade etmiþ, fakat TARAFTAR gruplar tarafýndan zulme sessiz kalmak olarak yaftalanýp, ESADÇI ilan edilmiþtir. Hatta bilmediði anlamadýðý bu savaþtan dolayý TÜRK MÝLLETÝ’nin fedakarlýðý da DARP edilmiþ, ADALET duygusuna ise, ya sosyal medya ortamýnda veya talihsiz köþe yazýlarýnda, hakaret edilmeye baþlanmýþtýr. Hadi bakalým açýklayalým…

TÜRK FEDAKARLIÐI AÇISINDAN REYHANLI…

62.000 nüfuslu bir ilçe olan Reyhanlý, nüfusu kadar mülteciyi aðýrlayan sýnýr ilçesi… Urfa Akçakale de keza öyle… Reyhanlý Kaymakamlýk verilerine göre, Türk, Kürt, Arap ve Çerkez nüfus aðýrlýðý var ilçede… Olsun önemli deðil, mültecilere yönelik olarak TÜRK KATLÝAMI gibi bir iddiaya sahip olanlarýn TÜRK üst kimliðine de politik olarak itiraz ettiðini hatýrlarsak, LÝNÇ ve KATLÝAM gibi kavramlarda, karþý çýktýðý ÜSTKÝMLÝÐÝ kullanmaya baþladýðýný görmek psikolojik bilinçaltý olsa gerek… Neyse bu da önemli deðil… Çünkü Reyhanlý’da bulgular gösteriyor ki, münferit hadiseler dýþýnda linç ve katliam giriþimi çok þükür gerçekleþmemiþ ve giriþimde bulunulmasýnýn da saðduyulu Reyhanlý Halký tarafýndan önüne geçilmiþ… Ýddia edilen meseleler ise PATLAMA ile beraber duygusal infial yolu ile sadece münferit mesele olarak ortaya çýkmýþ ve HALK saðduyusu bu meselede araya girerek olayý sakinleþtirmiþ. Reyhanlý Halký’nýn bu münferit hadiseleri TERÖR ve KATLÝAM gibi gösteren algýlarýnda, göründüðü kadarýyla kalaþnikoflu eylemler masumiyet kazanmýþ ki, sýnýrlý münferit infiali TERÖRE yoruyorlar ve baþka gerçek terör biçimleri ile yaþadýklarý yüzyýlýn aþkýný fark ettirmeksizin, sosyolojinin SOSYAL YIÐIN dediði gruplarý TERÖRÝST ilan ediyorlar.

Reyhanlý iki yýl boyunca kendi nüfusunca kalýcý ve en az onun yarýsý kadar devir daimli mülteciyi aðýrlamýþ mý, aðýrlamýþ… Sekiz Ay önce, mülteci görünümlülerin yaptýðý ve MAÐDURÝYET ile baðdaþmayacak davranýþlarý karþýsýnda tahammülsüzlük göstermeye baþlamýþ mý baþlamýþ… Modern Devlet insanlarýn YAÞAM HAKKI’ný garanti eder, bunun için saðlýk hizmeti de verir. Reyhanlý Halký hastane yoðunluðundan dolayý saðlýk hizmetini randýmanlý alabilmiþ mi, hayýr alamamýþ. Yine Modern Devlet insanlarýn MÜLKÝYET HAKKI’ný da garanti altýna alýr. Mülkiyeti ile ilgili tasarrufta ve anlaþmazlýklarda Reyhanlý Halký yalnýz býrakýlmýþ mý, býrakýlmýþ… Çoðu zaman verdiði hizmetin ücretini alamadýðýný ve bu mülteci görünümlülerin ise bununla dalga geçtiðini elinden geldiðince kamuoyuna duyurmaya çalýþmýþ mý çalýþmýþ… Þimdi insanlarýn onuru ve þerefine MAÐDURLAR dahi uzanamaz bilin istedik…

Þimdi benim bu yukarýdaki hatýrlatmalarýma karþýlýk olarak MAÐDURLARA fi-sebilallah niye yardým edilmesin itirazý yapýlabilir… HAYIR… Kabul etmem… Çünkü bu planlama veya hizmet HALK’ýn deðil, her dönem vekaleten seçtikleri hükümetin, vekaleten temsilcisi olan parlamentonun ve asaleten koltuklarý iþgal eden bürokrasinindir. Elbette bunlarý planlama çabasý vardýr fakat sonucun yorumu açýktýr ki ÇOK YETERSÝZDÝR. Mesela DPT gibi bir kurumumuz var ve bu kurumun MÜLTECÝ PLANLAMASI için görevlendirilmesi var mýdýr, var ise ne boyuttadýr? Askeriye ile LOJÝSTÝK planlama var mýdýr, var ise ne boyuttadýr? Nüfus müdürlüðümüz ÝKAMET planlamasýnda ne derece aktiftir? Sýnýr Muhafaza birlikleri hangi çalýþmayý ve görevi bu noktada ifa etmiþlerdir? Ýstihbarat çalýþanlarýmýz MÝT-EMNÝYET konuþlanmasýný bir kenara býrakacak olursak ne yapmýþlardýr? Vs. vs. Yoksa bu mülteci yardýmý sadece KIZILAY organizasyonu olarak mý algýlanmýþtýr.

Bu zamana kadar mülteciler için resmi olmayan rakamlara göre bir milyar dolara yaklaþan devlet harcamasý ve ona yaklaþan halk harcamasý veya yardýmý olduðu iddia ediliyor ki, bu durum bir milyar dolarý aþan bir harcama profili ile bizleri karþý karþýya býrakýyor…

Yahu ben mi yanlýþ hatýrlýyorum, biz bir milyar dolar hibe para için Kuzeyden Irak’a girmeyi düþünüp, beþ yüz milyon dolarýn peþin verilmesi halinde hemen gireceðimizi taahhüd etmemiþ miydik? Þimdi bu harcamalara TÜRK HALKI’nýn ne sorgusu olmuþtur ki, kafanýza göre bu milletin içinden anlamýný bile bilmediði SEBBÝHA’lar türetiyorsunuz?

OLMASI GEREKEN MÜLTECÝ ALIMI

Mülteci alýmý insaniyettir ve bunun sonucu olarak teþekkül eden medeniyettir. Fakat bir ülkenin siyasi istikbali hakkýnda hiçbir ülkenin tek baþýna karar alacak CÜRETÝ yoktur. Bu cüreti sergilemek de yalnýz kaldýðýnda üstesinden gelebilmek misyonunu tarafýna yükler. O sebeple BM yardýmýný ve planlamasýný red etmek tarihi bir hata olarak Cumhuriyetimizin kayýtlarýna düþmüþtür.

Mülteci alýmýnda elbette öncelikler vardýr ve bu önceliklerin ilki yaþlýlar, kadýnlar ve çocuklardýr. Güvenlik bunlar açýsýndan elzemdir. Fakat daha geniþ çaplý bir mülteci alýmýnda BM ve bölge ülkeleri açýsýndan faaliyet yürütülür. Çünkü ‘’Sen TÜRKÝYESÝN Büyük Düþün’’ yoksa yalnýz kaldýðýnda maazallah büyüklüðünü sýnamak zorunda kalýrsýn… Mülteciler sahil gezintisi yapar gibi veya akþam yatýsýna gelir gibi geçemez elbette sýnýrdan.. Bunlarýn sýnýrdan içeri giriþleri de kayýt altýna alýnýr, HAYATÝ MALZEMELERÝ dýþýndakilere ise DEVLET envanter geliþtirerek, geçici olarak el koyar… Mesela silah, mühimmat vs. Halk’a sevk etmeksizin, yardým organizasyonlarý olmaksýzýn, devletin karþýlýksýz karþýlayabileceði sýnýrda mülteci alýmý, kendi ülkende de problem yaratmayan en doðru çözümdür elbette… Yoksa kalkýþtýðýn ÝNSANÝYET kendi halkýnla çeliþir ve kaþ yapayým derken birden göz çýkarýrsýn.

Tabii ki, bu durum ÖSO’nun müfettiþi, askeri, taraftarý olduðunu iddia edenleri baðlamýyor… DEVLET fikrinde ve MÝLLET zikrinde olanlarý baðlýyor. Aksi ise zaten sonuçlarý da ortadadýr ki, çilesi ile zillet, hüllesi ile gaflettir.

Hatýrlatalým o sözü… Men Tale Gafletehu, Zale Devletehu… Gafleti derin olanýn Devleti yok olur.


Mehmet Fatih DOÐRUCAN

https://twitter.com/fatihdogrucan

http://www.mfatihdogrucan.blogspot.com

21.05.2013

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.