TÜSÝAD’IN TANIMLAMA SIKINTISI
31 Mart 2011 01:17 / 2647 kez okundu!
Tek bir þey biliyorum arkadaþ, para ile siyaset ne kadar sýký iliþki içine girer ve kör gözüme gözüme bu sýký-fýkýlýk alenileþirse, siyaset o kadar halktan uzaklaþýr ve halk için yapýlan her þeye halka raðmen katlanmak zorunda kalýrsýnýz. Çünkü paranýn talepleri, tarih boyunca siyasetin erdemine saldýrýp, onun yerine, pragmayý bir erdem olarak yerleþtirmiþtir.
----------------------------------------------------------------------------------------
Olmuyor arkadaþ olmuyor, yýllar yýlý seçkinleþme adýna, halktan ayrý-gayrý ne varsa o yola baþ koy, modernist tanýmlamalarýn kutsadýðý BURJUVA kültürüne sahip olma adýna gerçekleþtir örgütlenmeni. Hatta ve hatta bunun için en halkçý kurum olan gazete mantýðýný, medya mantýðý ile deðiþtir, Bab-ý Ali’nin kahvelerini cafe’ye, basýn merkezlerini plazalara çevir, yetmedi, cemiyet temelli magazini, kendi seçkinlerinin sözümona elit dedikodularýna indirge, velhasýl halktan ayrýl, ayrýþ, kop, uzaklaþ, ondan sonra dünyada yükselen toplumsal gerçekçilik rüzgarýný kendi sörfün için kullan. Hani adý TÜSÝAD ya, devrin tek gerçeði addedilen bir pranganýn kaðýt senedine (PARA yahu PARA) sahip ya, hani bunu kendisinin yönettiði gerçeði gözlerini kamaþtýrmýþ ya, hani iþveren-ekmekveren ya, nasýlsa dedikleri ayet-i kerime olmalý ya, yormuþlar kafalarýný anayasa yapmýþlar, yaptýrmýþlar.
Yooo mesele böyle bir þeye kalkýþmalarý deðil elbet, haklýlar ve haklarý var, ama açýklama tarzlarý ve açýklarken sanki üzerinde toplumsal uzlaþý varmýþ gibi emin tavýrlarý, gereklilik ve emir kipli konuþmalarý yok mu, iþte bu beni hasta ediyor arkadaþ. Bilmem kaç bilim adamý, bilmem kaç seçkin iþadamý ön-ayak olmuþ, tartýþmýþ, ortaya bu sonuç çýkmýþ demeleri ve sonucun bir akibet olacaðý kehanetinden hareketle, eðer olmaz ise baþlayan tehdit silsilesi…. Ahh ah. Rahmetlik Nasreddin Hoca sen sardýn baþýmýza bu para-düdük meselesini…
Hayýr anlamak istiyorum, son çeyrek asýrdýr, Semra Haným’ýn papatya buketi cemiyetinden bu yana hep bir seçkin gruplaþmasý, hep müdahalekar bir açýklamalar zinciri. Elbette ki düþüncelerini açýklayacaklar, ama, bizim düþüncelerimiz bilimsel metod ve araþtýrma sonucu ortaya çýktý, pompasýna baþvurmadan önce, Halk’ýn ne düþündüðünü irdelediniz mi? Mesele halký sadece talep eden olarak edilgen bir mecraya indirgemek midir ve eðer böyle görüyorsanýz tek talep eden Kürt kökenli vatandaþlarýmýz mýdýr? Veya hakikaten talepleri de sizin betimlemeleriniz midir?
Tek bir þey biliyorum arkadaþ, para ile siyaset ne kadar sýký iliþki içine girer ve kör gözüme gözüme bu sýký-fýkýlýk alenileþirse, siyaset o kadar halktan uzaklaþýr ve halk için yapýlan her þeye halka raðmen katlanmak zorunda kalýrsýnýz. Çünkü paranýn talepleri, tarih boyunca siyasetin erdemine saldýrýp, onun yerine, pragmayý bir erdem olarak yerleþtirmiþtir.
Þimdi yukarýda da dediðim gibi bu kadar zaman sonra, tam da halktan kopmayý baþarabilmiþken, yeniden halka dönüþ ve onun için üretme maceranýzda yalýnlaþabilecek misiniz? Mesela aranýzda en az 3 nesil tüccar olmadýðý halde baþarýlý olana yer var mýdýr? Belki de artýk deðiþim kabuðunu kýrmýþsýnýzdýr ve ben ön yargýlýyýmdýr bilemiyorum ama siyasetin büyük dilimine destek vermek adýna yola çýktýðýnýzda, siyasal tepkilerle de karþýlaþmanýz kaçýnýlmazdýr. Demokrasiyi hep çoðunluðun yönetimi olarak tanýmlamaktan öteye gitmeyip, azýnlýktakilerin haklarýný korumak olduðu gerçeðini unutursunuz. Bu sebep ile konferans salonlarý ve plazalarda oluþturulmuþ anayasanýzýn sadece yeni bir tahakküm olacaðýný unutmamanýz ve uzlaþým merkezine oturmamýþ bir anayasanýn sadece FERMAN olduðunu hatýrlamanýz dileði ile… kalýn saðlýcakla… Allaha emanet olunuz yurdum iþverenleri.
Mehmet Fatih DOÐRUCAN
30.03.2011
