Kimliğime saygı göstermeyiniz...

24 Haziran 2010 16:24  

 

Kimliğime saygı göstermeyiniz...

Kıbrıslı şair Mehmet Yaşın, Fransa’nın önemli edebiyat dergilerinden ‘Le Magazine Litteraire’e konuştu. Yaşın, söyleşide kimlik politikalarının tehlikeli olduğunu söylüyor

Fransa’nın en önemli edebiyat dergisi Le Magazine Litteraire, son sayısında Kıbrıslı şair Mehmet Yaşın’la yapılmış bir söyleşiye yer verdi.

Yaşın’ın şiir ve denemelerinden oluşan bir antoloji iki yıl önce Constantinople n’attend plus personne (Konstantinopol Artık Kimseyi Beklemiyor) adıyla Fransa’da yayımlanmıştı. Yaşın’ın Soydaşınız Balık Burcu adlı romanının Fransızca çevirisi ise bu yıl Votre Expatriote Poissons adıyla basılacak.

1958 doğumlu Mehmet Yaşın, dergideki söyleşisinde, toplumlararası çatışmaların saçmalığı üzerinde duruyor. Yaşın’a göre, bizler bireysel düzeyde aslında bu etnik ve ulusal çatışmaların yabancısıyız. “Bu çatışmaları milliyetçilik ve oryantalizm yaratıyor” diyor Yaşın, “Oysa bizim günlük hayatlarımız bu ideolojilerin iddia ettiğinden çok farklı. Kimlik politikaları tehlikelidir, çünkü insanın öteki’ni bir imaja hapsetmesine yol açar.”

Yaşın bu “imaj hapishanesi”ni örneklemek için başından geçen bir olayı da anlatmış: “Bir süre önce, Fransa’da bir lisede konuşma yapmaya davet edilmiştim. Öğle yemeğinde benim haricimde herkese domuz eti servis edildi, halbuki ben domuz eti yemeye alışkınım. Önce beni vejetaryen sandıklarını düşündüm. Ama sonra bana evsahipliği yapanların kültürel kimliğime saygı göstermek istediklerini anladım. Ben, benim kültürel kimliğime saygı gösterilmesini istemiyorum, çünkü Akdeniz bölgesinden gelen birçok insan gibi benim de böyle sabit bir kimliğim yok.”

Peki Yaşın “Akdenizlilik” hakkında ne düşünüyor; “Akdeniz Edebiyatı” diye bir şeyin varlığına inanıyor mu?

Le Magazine Litteraire’e verdiği cevaplarda, “Dürüst olmak gerekirse Akdeniz fikrini fazla vurgulamayı da sevmiyorum” diyor Yaşın; “Eğer Akdeniz dünyasına çok fazla anlam yüklersek, bu dünyayı marjinalleştirmiş ve edebiyatımızı ‘dünya edebiyatları’nın bir alt-kategorisine indirgemiş olabiliriz. Bu, Akdeniz kökenli bir yazarın yapmak isteyeceği en son şeydir.”

Kozmopolit bir yazar olan, tam bir “dünyalı” gibi yaşayan Mehmet Yaşın’ın anayurdu olan Kıbrıs üzerine söyledikleri de dikkat çekici. Şiirlerinde bir yandan ışığı ve denizi, diğer yandan saçma olanı ve savaşı ele aldığını hatırlatan Le Magazine Litteraire, Yaşın’a soruyor: “Bu şiirsel ikilem Kıbrıs’ın siyasi ikileminin bir tercümesi mi?”

“Evet,” diyor Yaşın, “Bu ikilem bugünün Kıbrıs’ını da anlatıyor. Bir yanda, Afrodit’in adası olarak taşıdığı turistik imajı var. Diğer yanda, siyasi çatışmalar, savaş ve bölünme...

Kıbrıslılar, Kuzey Avrupalılar gibi yaşıyorlar ve kendi kafalarındaki yakın komşuları Ortadoğulu değil de, Manş’a kıyıdaş ülkeler sanki. Ama aynı zamanda, Kıbrıslılar 18. yüzyıldan kalma sorunların hâlâ çözülemediği bir tür modernite öncesi çağda yaşıyorlar. Adanın günlük hayatını milliyetçilik ve mezhepçilik şekillendiriyor. Ve öyle görünüyor ki, şiir bu hüzünlü durumun içinden trajik bir güzellik çıkarmayı başarıyor.


Taraf

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0