Kaybeden Türkiye oldu

26 Haziran 2009 16:41  

 

Kaybeden Türkiye oldu

Hapis istemiyle yargılanan Nedim Gürsel beraat etti. Gürsel, asıl kaybedenin Türkiye olduğunu söyledi

Allahın Kızları romanı ile “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme ve halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri aşağılama” suçundan altı yıla kadar hapis istemi ile yargılanan yazar Nedim Gürsel dün Şişli Adliyesi’nde yapılan duruşmada beraat etti. Fransa’da olduğu için davaya katılamayan Nedim Gürsel beraat kararının ardından şu açıklamayı yaptı:

“Bu dava sonucunda Ali Emre Bukağılı nâm müşteki, yani kitabı yargıya şikâyet eden şahıs, aradığını bulamamış ama adalet yerini bulmuştur. Ne var ki kaybeden yine Türkiye olmuştur.

Çünkü iler tutar hiçbir yönü bulunmayan suçlamalar nedeniyle demokratik ve laik ülkelerde artık örneği görülmeyen bir biçimde bir yazar ve romanı yargılanmış, devletin parası yani hepimizin ödediği vergiler boşuna harcanmış, savcı ve yargıçların değerli vakitleri heba edilmiş, tek sözcükle söylemek gerekirse ‘abesle iştigal’ edilmiş ya da havanda su dövülmüştür.

Romandaki, bağlamlarından çıkarılıp çarpıtılan bazı cümlelerin ‘semavi dinlere hakaret’ olarak nitelendirilmesi laik bir cumhuriyet rejiminde gerçekten üzücüdür.

Bir yıl boyunca değişik aşamalardan geçen bu yargılama süreci sonunda aklanmış olmaktan elbette sevinç duyuyor ve bana desteklerini esirgemeyen tüm medya ve yazar kuruluşlarına, siyasetçilere teşekkür ediyorum.

Bu sonuç Türkiye’nin demokratikleşme çabalarına da önemli bir katkı sayılmalıdır.
Mahkemenin hiçbir talebi olmadığı halde Diyanet İşleri’nin durumdan vazife çıkarırcasına bir edebiyat yapıtını suçlaması ise düşündürücüdür.

Bir vatandaşın sorusuna yanıt niteliği taşıyan bu rapor her nasılsa ‘suç kanıtı’ olarak dava dosyasına girebilmiş ve iddia edildiği gibi kitap incelendikten sonra değil, okunmadan kaleme alınmıştır.

Bunun en belirgin kanıtı, sayfa sayısı bile belirtilerek, yazmadığım bir cümlenin yazmışım gibi gösterilmesidir. Bu nedenle başbakana yazdığım ve hem Türkiye hem Avrupa gazetelerinde yayımlanan açık mektuba da henüz bir yanıt alabilmiş değilim.

Yunus Emre’nin softaların hiç de hoşuna gitmeyen bir şiiri vardır.
‘Sırat kıldan incedir kılıçtan keskincedir / Varup onun üstünde evler yapasım gelir’ beyitiyle başlayan şatiye tarzındaki bu şiir, ‘Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme /
Seni sigaya çeken bir Molla Kasım gelir’ dizeleriyle biter.

Efsaneye bakılırsa gerçekten de bir Molla Kasım, Yunus’un dizelerini yasaklamaya kalkmış, sonra da pişman olmuştur. Umarım günümüzün Molla Kasımları da aynı davranışta bulunurlar. İnanca saygılı bir yazarı suçladıkları için aynı pişmanlığı duyarlar.

Bir bardak suda koparılan bu fırtına sonunda, düşünce ve yaratma özgürlüğünün önemi bir kez daha anlaşıldığı için mutlu, ne var ki Türkiye’nin demokratik ülkeler nezdindeki itibarı zedelendiği için üzgünüm.” 

Taraf

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0