Kadınlar 7/24 Nöbet Tuttu, Sonuç: Ağırlaştırılmış Müebbet

12 Mayıs 2011 19:53  

 

Kadınlar 7/24 Nöbet Tuttu, Sonuç: Ağırlaştırılmış Müebbet

Ankara da Feminist Kadınlar 11 Mayıs tarihinde Yüksel Caddesi’nde Ayşe Paşalı ve öldürülen 25 milyon kadın için Hayat Nöbetindeydi. 12 Mayıs saat 11:00 sularında görülen karar duruşması öncesinde Türkiye’nin dört bir yanından kadınlar canlı bağlantılar ile tek ses tek yürek oldular. Bu kez mahkemeden çıkan karar yüreklerimize su serpti. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sonuç ağırlaştırılmış müebbet hapis.

Sen de Battaniyeni de Al Gel
“Sen de battaniyeni de al gel!” sloganı ile kadın cinayetlerine dikkat çekmek için tüm kadınlara çağrıda bulunan feministler, 11 Mayıs gecesi kötü hava şartlarına rağmen nöbet tuttular. Eş zamanlı olarak İstanbul Taksim Meydanı’nda, İzmir’de, Antalya’da, Van’da, Sinop’ta, Urfa’da, Diyarbakır’da, Adana’da, Trabzon’da, Antep’te ve Samsun’da gerçekleşen eylemin Ankara ayağında kadınlar saat 19.00 sularında bir araya geldiler. “Yasta Değil İsyandayız” “Erkek Adalet Değil Gerçek Adalet” “Kadınların Mezarını Erkek Devlet Kazıyor” sloganları ile haykıran kadınlar eş zamanlı olarak eylem yapan diğer illerdeki kadınlarla canlı bağlantı yaptılar. Kadın cinayetlerinin politik olduğunun altını çizen FeministBiz’li kadınların yaptığı açıklamaya göre:

“Artık herkesin görmesi gerekir ki; kadın cinayetleri münferit değil, adli vaka hiç değil. Kadınları güçlendirme politikaları yerine en çok kadınları tehdit etmek için kullanılan, üstelik şimdilerde 18 yaşına çekilen bireysel silahlanma yasası, kadınları güçsüzleştiren aileyi güçlendirme politikaları uygulandığı, gerekli yasal düzenlemeler yapılmadığı, var olan yasalar uygulanmadığı, uygulama için gerekli bütçe ayrılmadığı ve kadın - erkek eşitliğini sağlayacak politikalar hayata geçirilmediği için kadın cinayetleri sürüyor. Kadın cinayetleri münferit, kadının yeri evi, kocasının dizinin dibi sayıldığı için, süre giden katliam politik gündemin dışında bırakıldığı için sürüyor. Artık rakamları telaffuz etmeye dahi dilimiz varmıyor, yılda bine yakın kadın, günde 5 kadın öldürülürken değil bir acil durum, teyakkuza geçmek bu katliam münferit, vaka-i adliyeden sayılabiliyor…”

İyi Halden Ceza İndirimi Uygulanmadı
7 Aralık 2010 tarihinde tecavüze uğradığı ve şiddet gördüğü eski eşi İstikbal Yetkin tarafından öldürülen Ayşe Paşalı cinayetinin karar duruşmasında sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteminde bulunuldu. İyi halden indirim uygulanması talebi ise Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyetince oy birliği ile reddedildi. Sanığın eşini sevdiği ve pişman olduğunu beyan ettiği duruşmada bir STK temsilcisinin itirazı üzerine salonda gerginlik yaşandı. Yapılan açıklamalara tepki gösteren Ayşe Paşalı’nın kızı da pişmanlığını dillendiren sanığın son süreçte hala tehditler savurmaya devam ettiğini vurguladı.

Duruşma sonrasında görüştüğümüz Av. İlke Işık Sağdıç Ayşe Paşalı davasının ülkedeki tüm kadınların istediği bir şekilde sonuçlandığını dile getirdi ve sözlerine şöyle devam etti: “Şu ilginç ki sanığın müebbet aldığı yani alması gereken cezayı aldığı için seviniyoruz. Duruşma çıkışı birbirimize sarılıp ağladık. Tasarlayarak öldürdüğü çok açıktı. Duruşma boyunca bunları söyledik. Öldüreceği günü bile kızının doğum gününe denk getirecek şekilde planlamış. Bunların hepsi sabitken biz hala son celsede acaba indirim uygulanacak mı diye endişe içindeydik ki sonuçta gördük, heyetteki bir üyenin muhalefeti yani oy birliği değil oy çokluğuyla bu karar alındı.”

Kadınlar Direndi ve Sonucu Etkiledi
Ankara’da bir gece öncesinde hayat nöbeti tutan ve aylardır duruşmayı takip eden kadınlar karar duruşmasında hazır bulundurlar. Sağdıç kadın dayanışmasının duruşmaya etkisini şu şekilde dillendirdi:

“Burada bu davanın ısrarla takip edilmesinin çok büyük önemi var. Burada şu anda birçok kadın var. Her duruşmada duruşma salonu doluydu. Onlarca kadın avukat arkadaşımız duruşma dosyalarını takip etti. Kadınların davayı takip etmeleri böyle bir sonucu getirdi demek çok da abartılı değil. Ayşe Paşalı davası birçok açıdan sembol oldu. Ailenin korunmasına dair kanun konusunda (4220 sayılı kanun) kadınların nasıl korunmadığını bize gösterdi. Sonrasında bu kanun tartışılmaya başlandı. Bu davanın yürüttüğümüz diğer davalar için önemli bir örnek teşkil ettiğini düşünüyorum.”

kaosgl.com

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0