Dünyanın Merkezi ve Van Külliyatı

13 Nisan 2010 13:28 / 3712 kez okundu!

 


Her zaman söyler dururuz; üzerinde yaşadığımız toprakların tarihine şöyle dönüp bir bakmalıyız diye. Dört halife devrinden sonra ilkin Emeviler (661-750) başa geçerek İslam dünyasının temsilciliğini yaptılar. Ne var ki Emevilerin aşırı Arap politikası gütmesi, onların sonunu getirdi.

Hz. Muhammed'in amcası Abbas Bin Abdülmuttalip'ın soyundan gelen Abbasiler kanlı bir baskınla yönetimi ele geçirdiler ve 1258 yılına dek sürecek bir hükümdarlık kurdular. Şam’dan taşınan Abbasiler, başkenti, kurdukları Bağdat şehrine taşıdılar. Abbasiler dünyanın kültür merkezi olarak tabir edilecek bu kenti bilimle ihya ettiler. İslam felsefesi bu çağda en görkemli dönemlerini yaşadı. Kütüphanelerde çeviri orduları harıl harıl çalışıyorlardı. Bilim ve felsefe adına o döneme kadar ne yazılmışsa çevirdiler. Bu dönem aynı zamanda büyük filozof Farabi’nin yaşadığı dönemdir. Aristo’dan sonra “ikinci müallim” olarak bilinen, dünyanın sayılı ütopya sahibi kişilerinden olan Farabi, başka değerli eserlerin yanında “El-Medinetü'l-Fazıla” adlı ünlü eserin de sahibidir. Eleştirel düşünceyi esas almış ve ardından gelecek İbn Sina, İbn Rüşd, İbn Bacce üzerinde derin izler bırakmıştır.

Platon ve Aristo felsefesini birleştirmek amacında olan Farabi, Platon ekolünün takipçisidir. Farabi, Grekçe metinleri Arapçaya çevirmiş, felsefenin ışığında Bağdat’ın dünyanın merkezi olmasında önemli katkıya sahiptir. Müthiş bir aydınlanma ve her türden bilim dallarının hiçbir etki altında kalmadan sürekli ilerlediği ve geliştiği bir dönemdir. Yahudi âlimlerin bu metinleri tekrar Grekçeye çevirmesiyle Greklerin yeniden Platonla tanışmaları, daha sonra Avrupa felsefesinin önünü açan bir etki yaratmıştır. Ve dahası, günlerce anlatılacak, bitmeyecek baş döndürücü bir serüven. Arada Avicenna, yani tıbbın babası İbn Sina var. Hani deve sırtında bile tıp kitapları çeviren büyük dahi. Yolu birçok zindandan geçen üstat, felsefe ve tıbbın altın çocuğu. Ondan sonra gelen Gazali ise farklı bir ekolden… Gazali, aydınlanmacı felsefeyi tutarsızlıkla suçlamış, mensuplarını zındık olarak tanımlamıştır. Muhafazakâr görüşleri benimseyen bu âlim, Allah’a ulaşmakta tek yol göstermiştir. Kuşkusuz bu yaklaşım büyük tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Böyle olması hem doğal hem de gereklidir aslında. Çünkü eleştiri, felsefi ve bilimsel gelişmelerin motorudur. Gazali ekolünün dışındakilerde materyalist görüşlerin izleri görülmektedir.

Ve en son ayak: İbn Rüşd. Kurtuba’da Bağdat’taki sistemin benzerini orada kurmuş. Avrupa’da aydınlanmayı sağlamış ve ekol haline gelmiş en önemli İslami düşünürüdür. İbn Rüşdcülük 14. yüzyıla dek Avrupa’da etkinliğini sürdürdü. Kilisenin otoritesini sarstığı için son temsilcisi olan bir papazın, aynı zamanda başka bir papaz tarafından öldürülmesiyle onu temsil eden kimse kalmadı. Ama etkisi yüzyıllarca sürdü. Hiçbir şeyi sorgusuz, eleştirisiz kabul etmemek gerektiğini öğütler. İbn Rüşd, Gazali’den yüz elli yıl sonra dünyaya gelmiş ve Gazali’nin “Filozofların Tutarsızlığı”na karşılık “Tutarsızlığın Tutarsızlığı”nı yazmıştı. Burada bir nokta koyuyoruz; çünkü konumuz Van.

Yukarıda anlatılan mevzu derin ve oldukça da uzun. Bilimin ve felsefenin anavatanında yaşadığımız halde bunca yıl ondan haberdar olmamak ne acı. Bu nedenle üniversiteler gerçek işlevlerini unutmadıkları sürece önemlidirler. Kuramsal anlamda bir şeyleri araştırmada ve tasnif etmede büyük oranda otoritedirler. Yok olmaya yüz tutan onca kültürel değer belki de bu vesileyle ortaya çıkacak. Güncel bir örnek mesela: Ercişli Âşık Emrah’ın deyişlerinin yıllarca Erzurumlu Emrah’a mal edilmesi, birçok türkünün TRT ve Kültür Bakanlığı arşivlerinde başka iller adına kayıtlı olması. Yine “Ayağında Kundura” gibi meşhur türkülerin Van menşeli olması… Bunları bir yöreye ait olan söz öbeklerinden ve kullanılan kelimelerden çıkarıyoruz. Keşfedilmeyi bekleyen kim bilir daha neler var? O nedenle bu proje herkes tarafından desteklenmeli ve yeterince önemsenmelidir.

Van’da sürdürülmekte olan Van Külliyatı Projesi Türkiye’de ilk olmasıyla önemli… Binlerce yıllık bir geleneğin mirasçısı olan yöre halkı belki de ilk defa derli toplu bir çalışmayla geçmişine bakabilme fırsatı bulacak.

Çalışmanın neden yapıldığını düşündüğümüzde, çalışmayı başlatanların verdiği cevapla bir şekilde tatmin olmak mümkün. Bir çalışmaya başlamadan önce, çalışmanın neye hizmet edeceği konusunda ya da çalışmanın hangi amaçları güttüğünü iyi hesaplamak lazım. Ekip, “Van ile ilgili yapılan çalışmalar genelde bireylerin kişisel çabaları ile yürüye çalışmalar olması, kurumsal çalışmaların da günü kurtarmanın ötesine gitmeyen çalışmalar olması nedeni ile birçok eksikliği ve yanlışlığı bünyesinde barındırmaktadır. Bu bağlamda önceki çalışmalar dikkate alınarak Van ilinin çeşitli yönlerini geniş kapsamlı bir şekilde ortaya koyacak ve ilgili alanları da alan uzmanlarının hazırladığı yeni ve kapsamlı bir çalışma yapmak ve bu alandaki boşluğu doldurmak amacı ile bu proje hazırlanmıştır” demektedir. Yeterince anlaşılır ve iyi niyet çerçevesi belli olan bir güzergâh sunulmuş böylece.

Rektörlüğün doğrudan desteklediği bu proje 25 konu başlığı ile belirlenmiş. Her konu kendi alanında çalışan uzmanlarca ele alınacak ve 12 aylık sürede verilerin toplanması, sonraki 6 aylık sürede verilerin grafik ve tasnif çalışmaları, son 6 altı aylık sürede de basım işlemlerinin bitirilip kamuoyuna sunulması hedeflenmektedir.

Projenin konu başlıkları ve bu konuda çalışacak araştırmacılar şöyle:

Van Tarihi: Yrd. Doç. Dr. Salih Mercan
Van Coğrafyası: Araş. Gör. Erkan Yılmaz
Van’da İdari Yapı: Yrd. Doç. Dr. Sait Ebinç, Yrd. Doç. Dr. Menaf Turan
Van’da Kentleşme: Yrd. Doç. Dr. Sait Ebinç, Yrd. Doç. Dr. Menaf Turan
Van’da Tarihi Eserler ve Arkeoloji: Araş. Gör. Sinan Kılıç
Van’da Turizm: Öğr. Gör. Cezmi Müküs
Van Ekonimisi: Yrd. Doç. Dr. Rengin Ak
Van’da Tarım: Doç. Dr. Semra Demir
Van Folkloru: Yrd. Doç. Dr. Yılmaz Önay, Yrd. Doç. Dr. Bedri Sarıca
Van Efsaneleri: Yrd. Doç. Dr. Yılmaz Önay
Van Masalları: Yrd. Doç. Dr. Yılmaz Önay
Van Türküleri: Öğr. Gör. M. Murat Oto
Van Halk Oyunları ve Giysileri: Prof. Dr. Şefik Tüfenkçi
Van Yemekleri, Yiyecekleri: Yrd. Doç. Dr. Elvan Özrenk
Van’da El Sanatları: Araş. Gör. Ela Taş
Van’da Güzel Sanatlar: Yrd. Doç. Dr. Ruhi Konak
Van’da Spor ve Geleneksel Oyunlar: Yrd. Doç. Dr. Mustafa Atlı
Van’da Biyolojik Çeşitlilik: Yrd. Doç. Dr. Fevzi Özgökçe
Van Kedisi: Prof. Dr. Zahid Ağaoğlu
Van Balığı: Prof. Dr. Mustafa Sarı
Van’ın Antropolojik Yapısı: Araş. Gör. Fuat Levendoğlu, Araş. Gör. Urungu Akgül
Van’da Ermeni Olayları: Yrd. Doç. Dr. Salih Mercan
Biyografiler: Öğr. Gör. Semra Odabaşı
Van Fotoğrafları: İkram Kali
Van Belgeseli: Araş. Gör. Akil Fikret Tosun, Araş. Gör. Aslı Erciyeş
Veb ve DVD tasarım: Öğr. Gör. Hasan Çelikyürek

Bu proje Nisan 2010 tarihiyle başlatılmış durumda. Herkesi kutluyor, bu değerli çalışmayı en yakın zamanda görmeyi diliyoruz.


İsmet Tunç
12.04.2010, Erciş

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.