Mehmed Uzun Kütüphanesi

20 Şubat 2009 15:26 / 2362 kez okundu!

 

Çocukluğunu anımsamayan yoktur eminim. Ama acı ama güzel. Belki de hep eksik. Sevgiden, masaldan uzak da geçmiş olabilir. Yine de eve tütün götürme telaşındaki o küçüklerle karşılaştınız mı? Bilmiyorum...

Yolculuklarımız birbirine yakın değildi o günlerde. Hiç birimiz aynı doğmadık. Heyecanlarımız bile farklıydı. Kimi kırmızı rugan pabuçların düşünü gördü kimi sıcak bir çorbanın, mutfaktan mis gibi kokusu yayılan ekmeğin. Kurabiye şımarığı olduk zaman zaman. Aynı oyuncaklara binemedik tahminimce. Aynı şarkıyı söylemeye izin bekledik yıllarca. Ellerimiz üşürken diğerinin evinde pencereler ardına kadar açık kalırdı taşkömürün sıcağından. Varlıklı ,yoksul küçüklerdik. Yerli malı haftalarında muz getirirken beslenme çantasında onüç çocuklu ailenin en küçüğü Nazım ekmekle peyniri zor bir araya getirmiş poşetine meyvanın kokusu sinmemişti henüz. Onların evine bahar düşünce ısınırdı yorgan. Nisan ayında tavanlardan sarkan bayram çığlıkları hepimizi aynı hızla sarar ,okulun eski binasındaki kütüphanenin merdivenlerini aynı kahkahayla koşarak çıkardık.


İzmir'de haftasonları, şimdi müze olan o bina ATATÜRK İL HALK kütüphanesiydi. Denizin dalgaları boyunu geçer, öfkesi Tayyare sinemasının aynasında yatışırdı. Öğretmenimiz Ruhi Mutlu çizgi filmleri, Şarlo'yu anlattığı kadar coşkuyla türkülerden, fotoğraflardan, yaşanası insanlardan söz ederdi. Okurduk yüksek sesle gavur İzmir'in merdivenlerini çıkmaya hazırlanırken babamın kucağında eskirdi Giritli şarkılar. Her cuma AKBABA, çok sonraları DOĞAN KARDEŞ aşındırdı koca paltosunun cebini. Yanmaktan kurtulan VARLIK kitapları, Jules Verne ve daha bir çokları o gün bugündür benimle oradan oraya koşturdu. Eski fotoğraflarımı, kurutulmuş çiçekleri, notları, kurşunkalemden dökülenleri, sabun kokusunu saymazsak artık başka çocuklarla buluşmaya hazır olmalılar. Eminim bana kızmayacaklar verdiğim için. Çünkü onlar bütün yalnızlığın, karanlık gecelerin ve bana olan öfkelerin aklımdan silinip gitmesine izin verdiler hep.

Bugün yıllardır ilk defa kendime ait "şımarma "günüm. İlân ediyorum en yakınlarıma... "ARKADAŞ"larıma... Okudunuz mu? Diyarbakır'da " MEHMED UZUN " adını verdikleri bir kent kütüphanesi açıldı. Belki bir gün ve mutlaka bir gün oradaki çocuklarla, küçüklerle buluşup yüksek sesle kitap okuma oyunu oynarız biz de. Bir zamanlar 1.400.000 tane kitap varmış raflarda. Hani okuyup bitirdiğiniz kitaplarınız varsa haber verseniz, toplasak ve yollasak. Git derseniz, götür derseniz götürürüm de... Bana bahane zaten zira "küçeleri" pek özledim ben... Mehmed Uzun ile diyorum bir de böyle söyleşsek güzel olmaz mı? O hâlâ çocuk biz çocuk. Kimbilir ne cümle kurarız arkadaşlarım...

İffet DİLER
İzmir 2009

__,_._,___ 

www.allianoi.org
www.izmirizmir.net  
www.etkininsan.net  
www.tudef.com  
www.hasankeyfgirisimi.com  
www.alternatifsuforumu.com  

"Allianoi, Hasankeyf, Munzur geleceğinizdir... Kafanızı kuma, aklınızı suya gömmeyin..."

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.