DOGMATİK UYKUMDAN NASIL UYANDIM?

02 Aralık 2020 15:20 / 3418 kez okundu!

 

 

"2019 yılında vefat eden Cemal Kıral (Cemal Baba) da dönenler arasındaydı. Saygımız ve sevgimiz sorgulanamazdı. Bir dönüş sohbeti oldu. Hatırladığım kadarıyla Alsancak’ta, Kıbrıs Şehitleri’nde eski bir Levanten evinden bozma kafede. Merak ve heyecanla gitmiştim. Toprağı bol olsun Cemal baba konuşmaya, anlatmaya başladı. Hayretler içindeydim. Sanki zaman durmuş, donmuş gibi konuşuyordu. Sosyalist sistem çökmemiş gibi… Fraksiyonların “tezleri” gerçekle yüzleşildiğinde hala ayaktaymış gibi. Bu inanç ve hayal dünyasına daha fazla dayanamadım ve orayı terk ettim."

 

****

 

DOGMATİK UYKUMDAN NASIL UYANDIM?


1989 yılında Berlin Duvarı yıkıldı. 1991’de Gorbaçov’un istifasıyla Sovyetler resmen dağılmıştı. Yine aynı yıl Türkiye’de komünist partisini yasaklayan 141. Ve 142. maddeler kaldırıldı. TKP yöneticileri zaman içinde yurda dönmeye başladı. Ona ve onlara olan sempatimizde eksilen bir şey olmadı. Önceki zamanlardaki gibi heyecanlı ve umutluyduk. Onlarla tanışıp sohbet imkanı buldukça, gerçekle de yüzleşme imkanı bulmuş olduk. Hz İsa’nın şu sözü anlam kazandı: Ne mutlu görmeden inananlara.

Geçen sene, 2019 yılında vefat eden Cemal Kıral (Cemal Baba) da dönenler arasındaydı. Saygımız ve sevgimiz sorgulanamazdı. Bir dönüş sohbeti oldu. Hatırladığım kadarıyla Alsancak’ta, Kıbrıs Şehitleri’nde eski bir Levanten evinden bozma kafede. Merak ve heyecanla gitmiştim. Toprağı bol olsun Cemal baba konuşmaya, anlatmaya başladı. Hayretler içindeydim. Sanki zaman durmuş, donmuş gibi konuşuyordu. Sosyalist sistem çökmemiş gibi… Fraksiyonların “tezleri” gerçekle yüzleşildiğinde hala ayaktaymış gibi. Bu inanç ve hayal dünyasına daha fazla dayanamadım ve orayı terk ettim.

Konuşmanın sonunda sol eller yumruk olup sloganlar atılmış mıdır, bilmiyorum. Dogmatik uykumdan uyanışım için ilk hareket ettirici deneyimi yaşamıştım. İnanç ile bilgi, hayal ile gerçek ve gerçek ile hakikat arasındaki ayrımların farkına varmaya başlamıştım. Ve bu bilinç ve farkındalıkla sonra sonra arkadaşlarına zıt gitmekten çekinmeyen biri haline geldim. Ödlek değildim. İnanç dünyasının büyüsüyle uykuda olan arkadaşlarım vardı belki uyananlar da vardı ama ödlek adamlardı. Onlar cemaatlerinden ayrılmayı göze almadılar ya da alamadılar. Gerçeği görüp dile getirince, haklarında arkadaşlarının neler diyeceklerini hesap etmiş olmalılar. Şimdi benim gibilere tahammül edemiyorlar. Oysa ki düşünmek ve onun gereğini yapmak delikanlılık ister. Uykudan uyanmanın bedeli ödenir; o bedel yalnız kalmak olsa da.

 

Hasan BASRİ

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.