Koronalı, savaşlı, vefasızlık ve cahillik günlerinde iyi ki Hasan Basri'nin notları var...

 

****

 

NOTLAR

 

Bilgin arttıkça

Estet hazla doldun

Musalar senden uzaklaştı

Dönüp ardına bakınca,

Verdiğin selamı ruhun almadı

İncinen mevcudiyet oldu  

Sevdiğimiz, saydığımız insanlar var, çevremizdeler. Mürekkep yalayıp dirsek çürüttüler. Ne var ki yabanlar, yabancılaşmışlar; tarihine, toplumuna ve hatta devletine. Sorup düşünüyorum bunların bizlere faydası ne? Kendilerinden başkasına faydaları ne? 

Asıl sorum da şu:

Kendi toplumuna yabancılaşmış kişilerin kendilerini nasıl tanımladıkları üzerinden, insan için neyin önemli olduğuna dair bir bilgi alabilir miyiz?

Sokrates'in derin çelişkisinin farkında olarak...

Sittlichkeit ile sorgulayan akıl arasındaki çelişkinin farkında olarak..

***

Türkiye'deki sol, "aydın" muhalefetin kendi tarihine, toplumuna ve kurumlara ilişkin nefrete varan dışavurumlarının asıl nedeni ne olabilir?

Siyaset tarihine bakıldığında,

Modern özne devrimini takiben, Jakoben mutlak özgürlük dürtüsü, öfke dolu yıkım hırsına dönüşüp devrimci terör şeklinde cisimleşti.

Hem Batı tarihinde hem Türkiye'nin yakın siyasi tarihinde öznenin bu irade özgürlüğü tutkusunun (bu içeriği olmayan tutkunun) dışsallaşmasının kayıtları mevcut. 

Sofu bir dindar dünyayı ne kadar elinin tersiyle itme gösterisine kapılıyorsa, benzer biçimde sol ideolojinin tutsağı zihinler de tarihine, toplumuna ve kurumlarına karşı boş inanca dayalı gösterinin artisti oldu.

İbretle izliyoruz.

***

İBB, Dolmabahçe'den Beşiktaş'a giden ve İstanbul'un ferahlatıcı güzergahlarından olan "Ağaçlıklı Yol"daki ağaçları kesti.

Doğa partizanlarından tek bir tepki, söz var mı?

Yok.

Ya tabii ki yok.

Soru:   Aslî sorunumuz nedir?

Cevap: Samimiyet.

 

Hasan BASRİ

 

 

Yorumlar
Uyarı
Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız. Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz. Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.