Expo 2020 için sağlıklı seçim: İzmir - Andrew Finkel

24 Kasım 2012 10:41  

 

Expo 2020 için sağlıklı seçim: İzmir - Andrew Finkel

İZMİR, Herkes İçin Sağlık temasıyla EXPO 2020 için iddialı görünüyor

Filmlerdeki Paris gibiydi. Garsonlar oluk oluk şampanyaları taşırken, cam kâseler, sedef kaşıklarla sunulan havyarlarla doluydu. Bütün bu kutlamaların sebebi, Kazakistan’ın Astana şehrinin 2017’de yapılacak orta ölçekli dünya fuarına ev sahipliği yapmaya hak kazanmış olmasından kaynaklanıyor. Doğrusu, Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev başkanlığında yapılan sunuş, ışıklandırılmış Eiffel Kulesi’nin ihtişamının gölgesinde kaldı. Eiffel, Paris 1889’da fuara ev sahipliği yaparken giriş kemeri olarak inşa edilmişti.

Gece Astana’nın gecesiydi ama günün parlayan yıldızı İzmir’di. Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) –bugünlerde bunlara sergi diyorlar, fuar değil– heyeti, 2020’deki büyük fuar için yarışacak beş şehrin performansını izlemek ve gelecek yıl kararını vermek üzere biraraya geldi.

Herkes İçin Sağlık temasıyla İzmir iddialı görünüyor. Sunumun ardından gelen uzun tezahürat, bir göstergeyse, geniş çaplı bir desteğe sahip olduğu söylenebilir. Astana’nın bir rakibi var: Belçika’nın Liege şehri. İzmir ise daha zorlu bir mücadele alanında yarışıyor; karşısında Sao Paulo, Tayland’ın Ayutthaya şehri, Birleşik Arap Emirlikleri’nden Dubai ve muhtemelen en güçlü rakibi, Rusya’dan Yekaterinburg var.

İzmir’in sunumunda göze çarpan, inceliğiydi. Geçen yılki agresif tavrından, abartılı Eurovision yarışması misali videolardan eser yoktu. Ayutthaya ise eski klişelere başvurmakta hata etti: “Burada hayat basit ama insanlar mutlu” diyordu dış ses ve “Kusursuz dengeye sahip bir şehir” diye devam ediyordu; geçen yıl sel sularına gömüldüğü gerçeğinden hiç bahsetmeden.

İzmir’in üslubu dolambaçsızdı. Sağlık herkesi ilgilendiren bir konu. İzmir projesi, şehir merkezinin hemen yanı başındaki devasa yeşil alanın yenilenmesini içeriyor. Fuar organizatörleri parayı reklâm videolarına akıtmak yerine, Hindistan’daki bir kamu sağlığı projesine ayırmışlar, üstelik Hindistan BIE’nin oy kullanan üyelerinden de değil.

Defne Samyeli’nin yaptığı sunum canlı ve isabetliydi. Şafak Pavey’in desteği de şiirsel ve heyecan vericiydi. Pavey’in zaten kendisi başlıbaşına bir ilham kaynağı, ciddi bir fiziksel engeli aşmakla kalmamış adeta bu engelin üzerine çıkarak kendini daha yüksek bir maharet düzeyine eriştirmiş.

Türkiye’den bakınca, sunumun en ilginç tarafı Türkiye’nin farklı siyasi partilerin ortak bir amaç uğruna biraraya geldiğinde neler başarabileceğini göstermesiydi. CHP’li Şafak Pavey’in yanında AKP’li Bakan Ertuğrul Günay da vardı. Onların yanında da merkezden atanan İzmir Valisi ve İzmir’in CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu vardı. Etrafta da bir kutup ayısı yoktu.

İzmir’in başvurusunu destekleyenler sadece diplomatlar değildi, arkalarında Afrika ve Karayiplerde bağlantıları olan Türk işadamları da vardı. BIE bünyesinde, Solomon Adaları’nın oyuyla Çin’in oyu eşit ağırlıkta.

Bu da, oylamanın, Uluslararası Olimpiyat Komitesi gibi kurumlarda ortaya çıkan türde bir suiistimale açık olduğunu gösteriyor.

Bu arada İzmir hâlâ Expo 2015’i nasıl Milano’ya kaptırdığını anlamaya çalışıyor. Bu yıl en azından Liege ile Astan arasındaki yarışmada gizli oy uygulaması yapıldı.

Paris’te podyuma çıkan bir tek İzmir değildi. Antalya, 2016 Botanik Sergisi’ne ev sahipliği yapmaya hak kazandı. Bu demek oluyor ki, şehrin bahçeler düzenleyip çiçekler yetiştirmek için işe koyulması gerekiyor. İzmir’den daha şanslıydı çünkü rakipsiz yarışıyordu. Ama şimdi karşısında büyük zorluklar var. Antalya, Paris ve Londra’dan sonra halihazırda dünyanın en çok ziyaretçi çeken şehri. Geçen yıl 11 milyona yakın turist gitti ve üç yıl içinde bu sayı birkaç milyon daha artacak.

Taraf

Son Güncelleme Tarihi: 24 Kasım 2012 13:42

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0