Elhamra sinema olarak kalmalý
26 Nisan 2013 19:52 / 1935 kez okundu!
Ýstanbul’da Emek Sinemasý için verilen mücadeleyi desteklememek elde deðil. Eskiyi yýkýp yenisini yapmakla, geçmiþin ruhunun yakalanamayacaðýný ne zaman öðreneceðiz? 1924 yýlýnda Yeþilçam Sokaðý’nda, Melek Sinemasý adýyla açýlan bu salon kadar tarihe sahip diðer bir sinema salonu da Ýzmir’de mevcut: 1926 yýlýnda açýlmýþ olan Elhamra Sinemasý.
1982 yýlýndan bu yana Ýzmir Devlet Opera ve Bale binasý olarak kullanýlmakta olan bu sinema, Mimar Tahsin Sermet Bey tarafýndan Neo-Klasik Türk mimarisinin en özgün örneklerinden birisi olarak inþa edildi. Yaný baþýndaki Milli Kütüphane ile adeta Ýzmir’in bir kültür tapýnaðý oldu. Bu salonda film seyretme þansýna eriþmiþ biri olarak þunu söyleyebilirim, buradaki sinema büyüsünü baþka hiçbir yerde hissetmedim. Daha dün gibi anýmsýyorum baþrollerde Alain Delon ve Monica Vitti’nin oynadýðý Antonioni’nin unutulmaz klasiði “Batan Güneþ-Eclisse”, Hitchcock’tan “Topaz” bu salonda belleðime kazýndý. Salona girer girmez duvarlardaki fresk panolara bakmaya doyamazdým. Zamanýnda ressam Naci Kalmukoðlu tarafýndan yapýlmýþ panolarda Türk ve Batý sanatýndan temalar iþlenmiþtir. Madame Butterfly, Rigoletto, Saraydan Kýz Kaçýrma, Figaro’nun Düðünü’nden sahneler bu panolarýn tematikleri arasýndadýr. Fresklerin arasýnda Weinberg imzalý iki Atatürk portresi oval altýn çerçeve içinde parlar.
Þu anda 25 bin metrekare üzerinde inþaatý süren ve iki yýl içinde bitmesi planlanan Ýzmir Opera binasýnýn tesliminden sonra bizler de Elhamra Sinemasý’na kavuþmak istiyoruz. O görkemli salonda sinemanýn büyüsünü tekrar yaþamak ve yeni nesillere yaþatmak istiyoruz. Geçmiþin eserlerine gerekli saygýyý göstermeyen bir toplum olarak bu kez hataya düþmeyeceðiz. Emek Sinemasý gibi yeni bir rantýn kucaðýna atýlmasýna izin vermeyeceðiz Elhamra Sinemasý’nýn. Muhteþem fuayesinde sinema tarihimizin objelerinin, anýlarýnýn sergilenmesini diliyorum. Berlin’in doðusunda yeni açýlmýþ olan Alman Sinema Müzesi’ni ziyaret ettiðimde kendi sinema tarihlerine gösterdikleri saygý ve sevgiden çok etkilenmiþtim. Bu görkemli binanýn içinde Fritz Lang’da vardý, Fatih Akýn’da. Geçmiþ ve bugün iç içe özen ve saygýyla sergilenmiþti. Elhamra gibi muhteþem bir mimari, abartýsýz bir yatýrýmla bu tür bir kimliðe bürünebilir. Abartýya gerek yok bina tüm görkemiyle zaten yükseliyor, bizler sadece tekrar nefes almasýna yardýmcý olacaðýz.
Son söz: Elhamra Sinemasý’ný geri istiyoruz. Ama olduðu gibi…
Emin YEÐÝNBOY
23.04.2013
Son Güncelleme Tarihi: 28 Nisan 2013 01:06
