Çerkeslerin yas günü

21 Mayıs 2011 16:03  

 

Çerkeslerin yas günü

Türkiye'de her yıl, sürgünün 'varış' noktalarından biri olan Kefken'de toplanıp 21 Mayıs gününü anan Çerkesler, bu yıl geniş katılımlı anmayı, İstanbul Beşiktaş'ta yapacak. Çerkeslerin talepleri de gündeme gelecek

21 Mayıs, Çerkeslerin sürgün günüdür. 147 yıl önce (21 Mayıs 1864), Çarlık Rusyası’na karşı verdikleri savaşı kaybeden Çerkesler, tarihin en büyük ve en trajik sürgününe maruz bırakıldılar. Rusya’nın kuzeybatı Kafkasya’yı Çerkeslerden arındırma politikaları sonucu, bu bölgede yaşayan nüfusun dörtte üçü dönemin Osmanlı İmparatorluğu topraklarına gönderildi. Sürülenlerin sayısının 1,5 milyondan fazla olduğu, onbinlercesinin sürgün yollarında öldüğü biliniyor. Dünyadaki toplam Çerkes nüfusunun yüzde 80’i hâlâ diyasporada yaşıyor. En büyük Çerkes nüfusu ise Türkiye’de. Suriye, Ürdün, Mısır, İsrail gibi ilk yerleşim bölgeleri dışında, sonradan yer değiştirmelerle birlikte bugün dünyanın pek çok ülkesinde Çerkesler var.

Türkiye’de her yıl, sürgünün ‘varış’ noktalarından biri olan Kefken’de toplanıp 21 Mayıs gününü anan Çerkesler, bu yıl geniş katılımlı anmayı, İstanbul Beşiktaş’ta (saat 18.00’de Barbaros meydanında) yapacak. Türkiye’nin çeşitli il ve ilçelerinde kurulu 60 derneği bünyesinde toplayan Kafkas Dernekleri Federasyonu’nun (KAFFED) öncülüğünde yapılacak anma taplantısına 10 binden fazla kişinin katılması bekleniyor. Gülcan Altan başta olmak üzere pek çok Çerkes sanatçının katıldığı video ve anma programının detayı www.21may1864.org adresinden izlenebilir.

Çerkeslerin talepleri
Kafkas Dernekleri Federasyonu, 21 Mayıs anmasından önce, Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin taleplerini içeren bir deklarasyon yayınladı. “Türkiye’de yaşayan Çerkesler, yeryüzündeki tüm toplumlar gibi, kültürlerini yaşatmak ve kimliklerini korumak istemektedir” diye başlayan deklarasyonda şu görüşlere yer veriliyor: “Çerkes toplumunun ve kültürünün Türkiye kültürüne önemli katkıları oldu ve bundan sonra da olmaya devam edecektir. Kimliği ve kültürü korunan, Kafkasya ile ilişkilerini devam ettirebilen Çerkes halkının varlığının, Türkiye’nin ekonomik, toplumsal ve siyasi gelişimine önemli katkıları olacağı açık. Ayrıca Türkiye Çerkesleri, kimlik ve kültürün yaşatılmasının demokrasi ve insan haklarının bir gereği ve bunun sağlanmasının da devletin vatandaşlarına karşı bir görevi olduğuna inanıyor.”

KAFFED, Türkiye’deki Çerkeslerin taleplerini 8 maddede özetliyor. 1. İnsana saygılı yeni bir anayasa hazırlanmalı: Temel hak ve özgürlükleri temel alan, evrensel normlara uygun, sivil, çağdaş bir anayasa hazırlanmalı. Yurttaşların dillerini, dinlerini ve kültürlerini istedikleri gibi yaşamalarını engelleyen tüm yasaklar kaldırılmalı. İnsan hakları ile dil ve kültürel hakların geliştirilmesini güvence altına alan tüm uluslararası sözleşmeler hiçbir çekince konulmadan onaylanmalı ve uygulanmalı. 2. Kimlik ve kültürel haklar güvence altına alınmalı: Çerkes kimliğinin ifadesi ve yaşatılmasına ilişkin her türlü engel ortadan kaldırılmalı, bir toplum ve kültür olarak Çerkeslerin varlığı kabul edilmeli. Çerkesler, çocuklarına ve yaşadıkları yerleşim birimlerine istedikleri isimleri koyabilmeli, Çerkes köylerine eski isimleri verilmeli. Ayrımcılık ve her türlü ırkçılık ile aktif bir şekilde mücadele edilmeli, özellikle ders kitaplarından dil, din, etnisite ve cinsiyet farklılığı temelinde ayrımcılığı ve nefreti körükleyen tüm ifadeler çıkarılmalı. 3. Anadili eğitimi yaşama geçmeli: Devlet, yurttaşların dillerini ve kültürlerini korumaları için sadece izin veren değil, destekleyen bir konumda olmalı. Bu kapsamda ilk öğretimden itibaren Çerkesçe seçmeli dil dersleri yaşama geçirilmeli, anaokullarında ve derneklerde dil öğretiminin önünde engel olan tüm kısıtlamalar kaldırılmalı, halk eğitim merkezleri ve benzeri kuruluşlar aracılığı ile dil kursları açılmalı, anadili öğretmenleri yetiştirilmeli, üniversitelerde talep edilen tüm dillerde akademik çalışmalara imkan tanınmalı, lisans ve lisans üstü programlar açılmalı, enstitüler kurulmalı. 4. Çerkesçe TV ve radyo yayınları yapılmalı: Münhasıran Çerkes dillerinde tam gün radyo ve televizyon yayını yapılmalı, Çerkesce yayın yapan özel basın/yayın organları desteklenmeli. 5. Çerkes kültürüne yönelik sivil toplum kuruluşları desteklenmeli: Çerkes kültürünün korunması ve geliştirilmesine yönelik faaliyet gösteren tüm sivil toplum kuruluşlarına destek sağlanmalı. 6. Dönüş hakkı tanınmalı: 21 Mayıs Çerkeslerin soykırım ve sürgününün simgesel tarihi olarak kabul edilmeli ve bu tarihsel gerçek tanınmalı. Çerkesler, anayurtlarından sürgün edilerek zorla çıkarıldıkları için, tarihsel olarak anayurtlarına dönüş hakkına sahiptir. Rusya ile çifte vatandaşlık anlaşması yapılarak Türkiye Çerkeslerinin anayurtları ile olan bağları yasal olarak da sağlanmalı. Kafkasya’ya dönerek yerleşmek isteyenler için sosyal hakların transferi sağlanmalı, bunun için Rusya ile Türkiye arasında sosyal hakların transferi anlaşması yapılmalı. 7. Kuzey Kafkasya cumhuriyetleri ile ilişkiler güçlendirilmeli: Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin akrabalarının bulunduğu Kuzey Kafkasya cumhuriyetleri, özellikle Adığey, Karaçay-Çerkes ve Kabardey-Balkar cumhuriyetleriyle ekonomik ve kültürel ilişkiler geliştirilmeli, Kuzey Kafkasya’ya yerleşen veya iş kuran vatandaşlarımız desteklenmeli, buradaki üniversitelerde okuyan öğrencilere kredi ve burs verilmeli. 8. Abhazya ve Güney Osetya tanınmalı: Abhazya ve Güney Osetya egemen devletler olarak tanınmalı. Abhazya ve Güney Osetya’ya yönelik izolasyonlar kaldırılmalı. Eskiden var olan Trabzon-Sohum gemi seferleri acilen yeniden başlatılmalı ve İstanbul-Sohum uçak seferleri konmalı. Gürcistan’a yapılan askeri yardımlar durdurulmalı. Abhazya/Güney Osetya ve Türkiye’deki kurum ve kuruluşlar arasında ekonomik, kültürel ve eğitsel alanda işbirliği geliştirilmeli.

HANDAN DEMİRÖZ: Kafkas Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi

Radikal

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0