Batı'dan seslerini yükselttiler: 'Hakkari katliamı barışın sesini kısamaz'

25 Eylül 2010 01:39  

 

Batı'dan seslerini yükselttiler: 'Hakkari katliamı barışın sesini kısamaz'

Geçtiğimiz günlerde Hakkari’nin Durankaya Beldesi Geçitli Köyü’nde derin kuşkular yaratan bir mayının patlatılması sonucu 9 kişinin hayatını kaybetmesi İstanbul, Ankara ve İzmir'de yapılan eş zamanlı 'Hakkari-Şemdinli, failleri besbelli' temalı protesto gösterileri ile kınandı. Patlamanın, barış görüşmelerinin önünü kesmek üzere 'derin güçlerce' planlandığı vurgusu yapılan yürüyüşlerde 'Hakkari katliamı, barışın sesini kısamaz' dendi.

Sağanak yağmur altında İstanbul Galatasaray Meydanı'ndan başlayan ve Taksim Meydanı'nda sonlanan yürüyüş boyunca, Geçitli köyünde yaşayan 500 kişinin köyü terk edip Suriye’ye yerleşmek üzere yola çıkması ve BDP yetkilileri tarafından durdurulması'na değinen yürüyüşçüler, köylülere; "köyünüzü terk etmeyin, bizler de sizlerin orada özgürce yaşayabilmeniz için Batı'dan sesimizi yükseltiyoruz" şeklinde seslendi. "Barışçı çözüm, muhatap belli', "Öz-öz-özgürlük, Kürt halkına özgürlük", "Bütün halklar kardeştir" şekline sloganların atıldığı, "Şemdinli, Hakkari failleri belli" ve "Hakkari katliamı barışın sesini kısamaz" pankartlarıyla gerçekleştirilen yürüyüş sonunda ‘Barışın Sesi Susturulamaz’ inisyatifi adına, konuşan Av. Eren Keskin şunları söyledi:

"Hepimizin bildiği gibi, bu kez Hakkari’nin Durankaya Beldesi Geçitli Köyü’nde mayın patlaması gerçekleşti ve 9 kişi hayatını kaybetti. Patlamada hayatını kaybedenlerden bir kişinin ismi Nurullah Umut Çiftçi ve biliyor musunuz, Nurullah sadece 2 yaşındaydı. 2 yaşındaki, 9 yaşındaki, 12 yaşındaki çocukların patlamalarda bedenlerinin parçalanması, jandarma kurşunlarıyla öldürülmesi artık Kürt çocuklarının kaderi olmaktan çıksın diye bugün bu yürüyüşü yaptık.

Bugün yürüdük, çünkü, faillerin, planlayıcı ve tetikçilerin açığa çıkartılmasını istiyoruz. Aynı talebe Geçitli köyünde yaşayanlar da sahip oldukları için, dün 500 kişi köyü terk edip Suriye’ye yerleşmek üzere yola çıktı. Yola çıkan, Suriye’ye yerleşmek isteyen insanları durduran BDP yetkilileri oldu.
İnsanlar, parçalanmak istemiyor artık!

Bebeklerin öldürülmesine tahammül etmek istemiyor!

Cinayet işleyenlerin elini kolunu sallayarak, yeni cinayetlere hazırlanma fırsatını yakalamasını istemiyor.

“İyi çocuklar”la daha fazla muhatap olmak istemiyor.

Katiller yakalanıp da, yargılanmadığında yaşamlarının büyük bir tehdit altında olduğunu, devletin ‘derinlerinden’ gelen, “Tanırım, iyi çocuktur” tanıklıklarının ise; cinayet işlemeye hazırlananlara güç verdiğini görüyorlar, biliyorlar ve yaşıyorlar.

Şemdinli’de yaşananları hiç kimse unutmadı daha!

Kitapevine bomba koyan askerler, halk tarafından suçüstü yakalandı. Ama dönemin Genelkurmay Başkanı, utanmadan, çıkıp, bomba atanlar hakkında, “Tanırım, iyi çocuklardır” diyebildi.

Daha geçtiğimiz yıl, Ceylan Önkol’un bedeni paramparça edildi. Yine yürüyüşler düzenlemiştik, yine çok öfkeliydik. Ceylan, evinin bahçesinde oynarken öldürüldü.

Ya failleri? Failleri elini kolunu sallayarak dolaşıyor.

Kürt sorununun barışçıl, siyasal ve demokratik yöntemlerle çözülmesi dışında, barış sürecinin ilan edilerek, halkların rahatlamasının dışında, gerginliği azaltacak, karanlık ruhlu bombacıları durduracak hiçbir mekanizma hayata geçirilemez.

Derin güçler, savaş atmosferinin, çatışma psikolojisinin içinden besleniyor.

Derin güçler, Kürt halkının özgürlüklerini kısıtlayan, haklarını tanımayan, dilini konuşmasını, öğrenmesini engelleyen hukuki ve fiili engellerin varlığı sayesinde hala sağa sola, yollara döşedikleri mayınlarla, insanlara gayri nizami harp yöntemleriyle saldırabiliyorlar.

Geçitli köyünde, binlerce faili meçhul dosyaya 9 yeni ismin daha eklenmesine izin vermeyeceğiz.

Çünkü biz failleri biliyoruz! Şemdinli’ye bakıyoruz, kontrgerillaya bakıyoruz, Ergenekon örgütlenmesine bakıyoruz, darbe planlayıcılarına bakıyoruz, kirli savaşı tırmandıranlara, savaştan çıkarı olan güçlere bakıyoruz ve failleri görüyoruz.

Her zamanki “iyi çocuklar”.

Bu yüzden, ‘hem Geçitli’de yaşayan kardeşlerimizi, hem de tüm kamuoyunu rahatlatacak adımlar hükümet tarafından, yetkili makamlarca derhal atılmalıdır’ diyoruz.

Her şeyden önce, barışın sesinin kısılmasına izin verilmemelidir. Kürt sorununun çözümü için daha radikal adımlar atılmalı, sorunun çözümünün ancak sorunun muhataplarıyla diyalogla mümkün olacağı görülerek, muhataplarla görüşmeye başlanmalıdır.

Kürt halkının ulusal varlığının her düzeyde tanınacağı yeni bir yasal, anayasal düzenlemeye gidilmelidir!

Geçitli köyündeki deliller karartılmamalı, bombaları yerleştiren ve patlatanlar derhal açığa çıkartılmalıdır.

Hakkari’de patlayan bombanın, barışın sesini kısmasına izin vermemek için zaten başka bir yol da yok.

Bizler, bugün, Ankara, İstanbul ve İzmir’de Geçitli’deki kardeşlerimizle dayanışmak, besbelli olan faillerin açığa çıkartılması için sesimizi yükseltmek ve Kürt halkına, çocuklara, yaşlılara, sivillere uygulanan bu şiddete, “Artık yeter!”, “Edi bese” demek için bir araya geldik..."

CEYLAN ÖNKOL İÇİN ANMA

Aralarında; Ahmet Yıldırım, Alaattin Dinçer, Behçet Çelik, Burak Demir, Cafer Solgun, Doğan Tarkan, Eren Keskin, Ferhat Kentel, Garo Paylan, Hakan Gürel, Hülya Yer, Hürryet Şener, İsmail Erdoğan, Leman Yurtsever, Leyla İpekci, Mahmut Sürmeli, Mithat Sancar, Mücteba Kılıç, Nuran Yüce, Özden Dönmez, Roni Margulies, Şenol Karakaş, Taner Koçak, Veysi Altay, Yalçın Ergündoğan, Yıldıray Oğur, Yıldız Önen, Zeynep Tanbay gibi isimlerin bulunduğu ‘Barışın Sesi Susturulamaz’ inisyatifini oluşturan yurttaşların yaptığı çağrı ile gerçekleşen İstanbul'daki yürüyüşün sonunda; 28 Eylül 2009 tarihinde Diyarbakır'ın Lice İlçesi Şenlik Köyü Xambaz mezrasında hayvanlarını otlatırken havan topu mermisiyle yaşamını yitiren Ceylan önkol için 28 Eylül Salı günü Galatasaray Meydanı'nda düzenlenecek yıldönümü anma gösterisine katılım çağrısı yapıldı...


Sesonline.net


 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0