Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararları hukuksuzca bypass edildi
21 Ağustos 2009 14:38
EGEÇEP, hukuka aykırı işlem gerçekleştiren Bakanlar Kurulu kararına karşı yaşam hakkına saygılı, demokratik ve hukuk güvencesi altında bir ülkede yaşamak isteyen herkesi, tüm demokratik kitle örgütlerini tepki göstermeye, ülkesine sahip çıkmaya çağırdı.
EGE ÇEVRE VE KÜLTÜR PLATFORMU Dönem Sözcüsü Berrin Esin Kaya tarafından basına ve kamuoyuna yapılan açıklama şöyle:
Tarih tekerrür etti ve Bakanlar Kurulu yine bir yönetmelik çıkararak hukuka aykırı işlem gerçekleştirdi.
Bilindiği gibi, Anayasa Mahkemesi 5177 sayılı Maden Yasası'nın 7/1. maddesinde belirtilen alanlarda madencilik faaliyetlerinin neden olacağı zararlar ve bu alanların geri kazanılmasının olanaksız olmasını gözeterek maddenin iptaline karar vermişti. Mahkeme bu alanlarda gerçekleşecek faaliyetlerin (çevresel etki değerlendirmesi, gayri sıhhî müesseseler ile ilgili hususlar dahil) hangi esaslara göre yürütüleceğinin yasayla düzenlenmesi gerekirken, Bakanlar Kurulu tarafından çıkartılacak yönetmelikle (Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği) belirlenmesini Anayasaya aykırı bulmuştur.
Anayasa Mahkemesinin kararının ardından Danıştay 8. Dairesi tarafından yasaya dayanılarak çıkartılan Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği'nin yürütmesi durdurulduğundan iptal edilen yasada belirtilen alanlarda madencilik faaliyetlerinin yapılma olanağı ortadan kalkmış ve orman, muhafaza ormanı, ağaçlandırma alanları da dahil olmak üzere kara avcılığı alanları, özel koruma bölgeleri, milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtı, tabiatı koruma alanı, tarım, mera, sit alanları, su havzaları, kıyı alanları ve sahil şeritleri, karasuları, turizm bölgeleri, alanları ve merkezleri ile kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri, askerî yasak bölgeler ve imar alanları ile mücavir alanlarda ayrı ayrı madencilik yapılıp yapılamayacağı, yapılacaksa hangi esaslara göre yapılacağına ilişkin yasal düzenleme yoluna gitme zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
Anayasa mahkemesi kararının gerekçesinde, mevcut düzenlemenin Anayasa’nın bu alanlara ilişkin özel düzenlemeleri Anayasa’nın 90. maddesine göre onaylanmış çevrenin korunmasına ilişkin uluslararası anlaşmaların ihlali anlamına geleceğini ifade etmiştir. Danıştay gerekçesinde çevre üzerinde geri dönüşü mümkün olmayan tahribatlara yol açması olasılığına ve yönetmeliğin yasal dayanağını kalmadığına dayanarak karar vermiştir. Tüm bu gelişmeler karşısında madencilik faaliyetlerine ilişkin izinlerin geri alınması gerekirken, Bakanlar Kurulu derhal faaliyete geçerek tamamına yakın maddesinin yürütülmesi durdurulmuş yönetmeliğe geçici bir madde eklemiş ve ormanları sermayenin yağmasına sunmuştur.
İzmir İdare Mahkemesi'nin kararıyla mühürlenen Ovacık Altın Madeninin mahkeme kararına karşın Bakanlar Kurulu kararı ile yeniden faaliyete geçmesini sağlayanlar, Şirket çıkarının kamu yararı ile köylülerin mülkiyet hakkı üstünde tutarak Efemçukuru Altın Madeni'nin önünü açacak şekilde Bakanlar Kurulu Kararı ile acele kamulaştırma kararı verenler, bugün Resmi gazetede yayınlanan yönetmelikle hiçbir şekilde kamu yararı gözetmeyeceklerini, Anayasa Mahkemesi kararlarına dahi uymayarak ormanlarımızı ne olursa olsun madencilerin çıkarlarına feda edeceklerini gösterdiler. Basına yansıyanlardan anlaşılmaktadır ki, yönetmelik madencilerin yönetmeliğidir. Halk tarafından seçilerek onlar adına ve yararına ülkeyi yönetmeye talip olanlar, madencilerin yoğun lobi çalışmaları sonucunda bir Bakanlar Kurulu Kararı ile Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarını hukuksuzca bypass etmişlerdir.
Yaşam hakkına saygılı, demokratik ve Hukuk güvencesi altında bir ülkede yaşamak isteyen herkesi, tüm demokratik kitle örgütlerini tepki göstermeye, ülkesine sahip çıkmaya çağırıyoruz.
