ÝSYAN AFORÝZMALARI

22 Nisan 2011 15:02 / 2831 kez okundu!

 


Ne oluyor arkadaþlar ne oluyor? Özgür düþünce adý altýnda belirleniyor muyuz veya evrenselimsi hümanizma çýlgýnlýðý ile dayatýlan ve kadim deðermiþ gibi beynimizi sulandýran, örgütlü azýnlýklarýn sopasý altýnda yaþamaya mý mahkum ediliyoruz? Kendimize ait, geçmiþimize ait, hatta eðitimimize ait her þeyi sistem ideolojisi olarak yaftalayarak, daha ne kadar ‘’imiþçesine’’ davranacaðýz.

Gerçekte ülkem karýþýklýðýnda, olaylarda, hep bir sanal haklýlýk payý daha ne kadar arayacaðýz. Açýkçasý düþüncelerimi gerçekten ifade edebilmenin tek yolu, örgütlü azýnlýklarýn uyguladýðý þiddet faturasýnýn yükünü hissetmekten dolayý, hep onlarýn tarafýna geçmek zorunluluðu sayesinde mi gerçekleþecek. Soruyorum arkadaþlar, sorguluyorum, bu vatanýn evlatlarý masum olmayabilir ama hep 8'de 8 kusurlu olmak zorunda mý?

Arkadaþ, þiddet þiddettir ve bu ülke insanlarýnýn, aidiyeti ne olursa olsun birbirini kaldýrma zorunluluðu vardýr. Daim olarak yaratýlan öteki zincirinde en büyük tehlike nedense hep çoðunluk görülür. Hâlbuki sosyolojinin kuralý açýk ve kesindir. Bu kural ise ‘’Örgütlü Azýnlýk Örgütsüz Çoðunluðu Yönetir’’ kuralýdýr. Ülkem insanlarýnýn çoðunluðu devlete raðmen örgütlenme yapmayarak, ahlaki ve hukuki yaþanýr dünya arzulamýyor mu zannediyor herkes? Veya Örgütlenme elbette bir haktýr diye düþünmüyor mu? Fakat örgütlenme kendi temelini saðlamlaþtýrmak maksadý ile gerçekleþen bir uzlaþým ve iletiþim metodudur medeni halklar coðrafyasýnda… Fakat ne acý ki, bu coðrafyada, bilinçaltý bir yok ediþ, bir saldýrý ve halisünasyon sebebi ile bir katliama dönüþüyor örgütlenmeler…

Arkadaþlar, mesele sadece azýnlýk-çoðunluk meselesi deðil, apaçýk bir aidiyet meselesi… Mesela bize ait olmayanýn haklýlýðýna bile ironik ve imiþçesine bir pranga vurmak, hatta bize ait bir düþünceyi baþkasý savunduðunda, altýnda mutlaka bir politik ayak oyunu aramak, hatta ve hatta karþýdakinin bu yönünü ifþa etmek için mide bulandýrýcý açýklamalar zinciri…

Mesela Baþbakan Avrupa’da geçtiðimiz günlerde birtakým çevrelere göre hata addedilen bir açýklama zinciri gerçekleþtirdi. Soruyorum açýklamalarýn analizine girmeden sizlere; Baþbakan haksýz mý idi? Yýllarca Avrupa tarafýndan aþaðýlanan yurdum dinamikleri için adaleti ifade etmek için sergilenen refleks sadece politik bir ironi miydi? Yoksa inanýlmýþ evrensel deðerler anayurdu olan Avrupa’ya bir kýrgýnlýk bir sitem ve bir ihtar mý idi? Daha ilginci liberal politikalara daimi itirazý bulunan Sosyal Demokratlar ve Milli Onuru ve hafýzayý koruma bilincindeki Milliyetçiler, Baþbakaný bu noktada yalnýz býrakarak siyaset yatýklarýný mý düþündüler? Adamýn söylediklerinin altýndan durum tespitinden ýrkçýlýk türetmeye kadar vardýrdýlar. Kimse kusura bakmasýn ‘’Fransýz Kalmak’’ Türklerin ýrkçýlýðýný vurgulamamaktadýr. Aksine Fransýz Milliyetçiliði sebebi ile diðer uluslara uyguladýklarý bir davranýþýn sonucu olarak anlam kazanmýþtýr.

Ben doðunun en batýsýnda bir doðulu ve batýnýn en doðusunda bir batýlý kentin evladýyým arkadaþ. Ýzmirliyim. Medeniyetlerin birbiri ile savaþtýðý kadar, kucakladýðý bir yaþam merkezinin büyüttüðü coðrafyadaným. Ben düþmanýn dahi deðerli olduðunu, her düþmanlýðýn temelinde evveli bir dostluðun bulunduðunu bilen bir anlayýþý kaybetmek istemiyorum. Bu sebep ile düþmanlýklarým deðil, sade anlaþmazlýklarým olmalý ve bu anlaþmazlýklarý ise uzlaþma potasýnda yok edebilmeliyim. Ama bunun için derdimi söyleyebilmeli ve anlatabilmeliyim. Söyleyebilmek ve anlatabilmek için de ilk önce ANLAMALIYIM, karþýmdakine art niyet duymadan, karþýmdakini yargýlamadan… Açýkçasý geri zekalý deðilim ve þiddet olmadan da anlayabiliyorum.

Þimdi sizlere bir daha soruyorum, örgütlü azýnlýklarý anladýk, örgütsüz çoðunluklarý da anlýyor musunuz? Yoksa onlarý da feciat’ýn eþiði örgütlenme çukuruna mý ittireceðiz. Bu durum kimse kusura bakmasýn ama artýk bir azýnlýk problemi olmaktan çýkmýþ, çoðunluk problemine dönüþmeye baþlamýþtýr.

Problem, at izinde, it izi aramaya dönüþmeye baþlamýþtýr. Bir Türk Milliyetçisi olarak Sayýn Recep Tayyip Erdoðan’ý Avrupa önünde sergilediði tavýrdan dolayý yapmacýk bulmak haddim olmadýðý gibi, Yurt içinde baþka bir partinin Genel Baþkaný olarak R.T. Erdoðan, yurt dýþýnda Baþbakanýmdýr. sözleri, tavýrlarý arkasýndaki politik ironi baþka bir meseledir ve haklýlýðý ise önemli bir meseledir.

Arkadaþlar, önümüzde birçok problem ve çözümsüzlük var, þunu unutmayýnýz, bir kazan gibi kaynayan Ortadoðu coðrafyasýnda, Allahýn izni ile medeniyet ateþi kargaþasýyla tutuþturulmuþ bir odun olmayacaðým ve bu kazanýn altýna girmeyeceðim. Bu yurdun kadim evlatlarýna da, Türklere, Kürtlere, Çerkezlere, Romanlara, Gürcülere, Araplara, Ermenilere, Rumlara ve adýný sayamadýðým diðer varlýklarýmýza da ileteceðim yegane fikrim budur.

Allah (CC) Avrupa’nýn doðusuna sabýr, hoþgörü ve birliktelik versin. Turan ellerinden-Ortadoðu’ya


Mehmet Fatih DOÐRUCAN

21.04.2011, UÞAK

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.