Avrupa Birliği'nin kısa tarihçesi

05 Ocak 2009 00:06 / 2364 kez okundu!

 

Avrupa Birliği aslında tarih boyunca Avrupa Bütünleşmesi düşüncesinin gelişiminin bir sonucudur.

“Avrupa” sözcüğü dünyada ilk kez M.Ö. 7. Yüzyılda kullanıldı. Yunanlılar, yaşadıkları bölgenin kuzeyindeki bilmedikleri topraklara “Avrupa” diyordu.

Avrupa Birliği aslında tarih boyunca Avrupa Bütünleşmesi düşüncesinin gelişiminin bir sonucudur.

“Avrupa” sözcüğü dünyada ilk kez M.Ö. 7. Yüzyılda kullanıldı. Yunanlılar, yaşadıkları bölgenin kuzeyindeki bilmedikleri topraklara “Avrupa” diyordu. Avrupa’da Roma, Batı Roma, Latin, Germen egemenlikleri ve kültürleri hüküm sürdü, daha sonra Hıristiyanlık yayıldı. İmparator Şarlman Avrupalıların bütünleşmesini ideolojik anlamda düşünen ilk kişi oldu. Dante ise Hıristiyan devletlerin birleşmesini düşünüyordu. Rönesans ve Reformasyon dönemlerinde Avrupalılık fikri yükselişe geçti. Ulusal monarşilerin daha sonra ulus-devletlerin ortaya çıkmasıyla “Avrupa Federasyonu” düşüncesi gelişti, 17. Yüzyılda Kant, Avrupa’da sürekli barış ortamı hayaliyle “Avrupa Birleşik Devletleri” fikrini ortaya attı. Sanayi devrimiyle birlikte üretim fazlası ortaya çıkınca serbest ticaret ve ekonomik birlik düşüncesi filiz vermeye başladı. 1819’da Prusya’da Maassen Tarifesinin kabulüyle ilk kez iç ticari engeller kaldırıldı. 1834’te Alman devletleri arasında Zollverein (gümrük birliği) kuruldu. 19. Yüzyılın sonlarında belirginleşen Fransız-Alman rekabeti, kıtasal birliği engelliyordu. Birinci Dünya Savaşı ile kıtadaki bölünme derinleşti. İki savaş arasında Avrupa’da birlik fikri tekrar ortaya atıldı. İkinci Dünya Savaşı kıtaya büyük bir yıkım getirdi.

İkinci Dünya Savaşından sonra Avrupa’da refahı ve barışı tesis etme ve kalıcı kılma ihtiyacı doğdu. Siyasi açıdan Almanya ile Fransa arasındaki sorunları kalıcı biçimde çözüme kavuşturmak gerekiyordu. Güvenlik açısından Sovyet tehdidine karşı koyabilecek bir bütünleşme de gerekiyordu (Truman Doktrini, NATO vb.) Ekonomik açıdan savaş sonrası yıkımını ortadan kaldırmak ve Marshall Yardımının etkin dağıtılıp kullanılması da sağlanmalıydı.

1946’da Belçika-Hollanda ve Lüksemburg arasında Benelüx ekonomik birlik alanı oluşturuldu. 1947’de Soğuk Savaş başladı, 1948’de Sovyet tehdidine karşı Brüksel Paktı, yine 1948’de OECD, 1949’da NATO kuruldu. 1948’de Lahey’de Avrupa Kongresi toplandı. Bu toplantıda Birleşik Avrupa isteği dile getirildi. 1949’da Avrupa Konseyi kuruldu ancak bu hareket başarılı olmadı.

Almanya’nın Ruhr bölgesindeki kömür ve çelik üretimi, İkinci Dünya Savaşı sonrasında müttefiklerin denetimine girmişti. Ancak, Almanya, Marshall Yardımı sayesinde hızlı bir gelişme hamlesi yapmıştı. Fransız sanayii ise Almanya’nın gerisinde kaldı. Ve Alman-Fransız rekabeti yeniden ortaya çıktı. Bu sorunu aşmak için Fransa Planlama Teşkilatı Başkanı Jean Monnet bir fikir geliştirdi ve Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schumann 9 Mayıs 1950’de bu planı açıkladı. Planın özünde, Avrupa’da düzenin korunması Almanya’nın sınırlanmasıyla değil Almanya’yı Avrupa içinde asimile etmekle mümkündür diyordu. Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu Antlaşması 1951’de Altılar arasında imzalandı ve 1952’de AKÇT kurulmuş oldu. Daha sonra 1957’de imzalanan Roma Antlaşmasıyla AET ve ardından AAET kuruldu. Böylece Avrupa Topluluğu doğmuş oldu. Hukuk araç olarak kullanıldı ve ortak bir hukuk düzeni yaratmak yoluyla üyelerin birbirine bağlandığı bir bütünleşme tesis edilmeye başlandı. Bütünleşmenin temeline ekonomi ve uluslar üstülük konuldu. Daha sonra da derinleşme (bütünleşmenin artışı, kurumsal yapıdaki değişiklikler, üye ülkelerin mevcut ve yeni yetki alanlarını Avrupa Bütünleşmesine devri) ve genişleme yoluyla Avrupa Birliği yoluna girildi. 1993’de Maastricht Antlaşmasıyla Avrupa Birliği kuruldu. 

05.01.2009, İzmir 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.