TÜRKLERLE KÜRTLERÝN KARDEÞLÝK MAYASI BOZULMADAN KAVGA BÝTMELÝ
28 Aralýk 2009 00:48
Ýþadamý Cem Boyner: Bu kavga henüz devletle Kürtlerin kavgasýyken hemen sona erdirilmeli. Türklerle Kürtlerin kavgasý haline gelmeden, kardeþlik mayamýz bozulmadan hemen bitmeli
Türk Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði’ne, 1989 yýlýnda baþkan olduðunda 34 yaþýndaydý. Turgut Özal iktidardý. Baþkanlýðý döneminde “iktidarýn icraatlarýný” sert bir dille eleþtirdi. Özellikle dönemin yönetim anlayýþý için kullandýðý “Kleptokrasi” (hýrsýzlar yönetimi) tanýmý uzun süre tartýþýlmýþtý. Siyaset konusunda konuþmalarýna tepki gösterenlere ‘TÜSÝAD, Kanaryaseverler Derneði’ deðil” mesajýný veren de oydu.
TÜSÝAD baþkanlýðýndan ayrýldýktan 4 yýl sonra bu kez siyasetin “tam içine” girdi. Kurduðu Yeni Demokrasi Hareketi 22 Aralýk 1994’te partileþecekti. Hareket “oy” olarak beklentilerin çok altýnda kalsa da Boyner’in o günlerde yaptýðý konuþmalar uzun süre tartýþýldý. Özellikle o yýllarda pek çok kiþinin bir çift laf etmekten bile korktuðu, “yasaklý bir alan olan” Kürt sorunu. Boyner bu konuda 14 yýl önce oldukça çarpýcý mesajlar vermiþti: “Türkiye’de bizi yönetenler 60 yýldýr Kürt olmadýðýný öne sürdüler. 60 yýldýr Kürt yok diyenler þimdi Kürt sorunu yok diye konuþuyor. Güneydoðu’da izlenen politikalar yanlýþ. Yanlýþ olduðunu anlamamýz için binlerce kardeþimizin daha ölmesi mi gerekiyor? 20 yaþýndaki gençlerimiz 70 yaþýndakilerin yüzünden ölmemeliler..”
Türkiye bir süredir “açýlýmý” konuþuyor. Her kesimden fikirler geliyor, eleþtiriler yapýlýyor ya da tam tersine destekler ortaya konuyor. Ýþ dünyasý bu konuda zaman zaman kimi açýklamalar yapsa da genelde geri durdu. Boyner bu süreç ve Kürt sorunu konusunda verdiði cevaplarla yine sözünü sakýnmadý. Onun söylemlerini yakýndan takip edenler bu konuþmada YDH döneminden kimi “tanýdýk” görüþlere de rastlayacaklar. Ama yeni ve iddialý önerilere de... Cem Boyner yine duruþuyla farklýlýk yaratýyor...
Kürtler kendilerinin yeterince duyulmadýklarýný iddia ediyorlar. “Türkler, Kürt kardeþlerini neden anlamýyorlar?” diye soruyorlar. Siz ne söylerdiniz Kürtlere?
Derdim ki;
Türklerin hassasiyetini anlayýn artýk. Bu devlet sizi saklamýþ 1920’lerden beri; ders kitaplarýnda yoksunuz, isimleriniz yok, köy, kasaba, þehir adlarýnýz silinmiþ, müziðinizi, þarkýlarýnýzý duyurmamýþ, yasaklamýþ. Ülkenin batýsý sizin varlýðýnýzdan daha yeni haberdar oldu. Niye durup dururken, kendileri kadar, hatta daha çok sayýda diðer Kürtlerin neden PKK tarafýndan öldürüldüðünü uzun yýllar anlamadý Türkler.
Yeni yeni varlýðýnýzýn ve isminizin farkýna vardý. Sizi saklayan yalan rejim eninde sonunda zayýfladý, yasaklar, duvarlar birer birer ortadan kalkýyor artýk.
‘Türk kardeþlerinizin þokunu anlamanýz gerekli. Size ayrýmcýlýk yapan devlet politikalarýdýr, yoksa Türk halkýnýn tercihleri deðil’ derdim.
SÝLAHA DEÐÝL BARIÞA
YDH Yönetim Kurulu’nda eski HEP/DEP milletvekili kýymetli bir aðabeyimiz vardý. Operatör Dr. Mehmet Emin Sever Beyefendi bir gün bir sohbetimizde þöyle diyordu:
“Yahu biz Kürtler siz Türklere bir türlü isyan beðendiremiyoruz. Önce Þeyh Sait isyanýný yaptýk, dediniz bu Ýslami bir isyandýr, Kürt deðildir. Sonra Dersim isyaný; dediniz bu da Alevi isyanýdýr, gene Kürt deðildir, gene olmadý. En son PKK çýktý ona da dediniz Marksist, Leninist bir isyandýr. Ne yapacaðýmýzý þaþýrdýk. Bir türlü isyan beðendiremiyoruz size.”
Türklerin kendilerini ezilmiþ Kürtlerin, Kürtlerin de kendilerini sorunun özünden habersiz Türklerin yerine koymalarý gerek. Bizleri bu noktaya getiren baskýcý devlet politikalarýný, resmi yalanlarý gelin daha sonra tartýþalým.
Onun da zamaný gelecektir ama þu noktada düne kadar dökülmüþ kanlara deðil bugünden sonra dökülmemesi gereken kanlara odaklanalým. Ankara’ya düþen, isyanlarýn nedenlerini ortadan kaldýrmak. Hem de hemen... Ýktidarýn görevi bu sorunu barýþçý yollardan çözmektir. Önce ‘silahlar sussun’ demek samimi deðil. Sustuðu zamanlar oldu, iktidarlar bir arpa boyu yol gitmedi. Zaman silaha deðil barýþa davranmak zamanýdýr.
PKK BARIÞI UMURSAMIYOR
PKK’nýn politikalarý çeliþmiyor mu? Hem barýþtan söz ediyorlar, eþanlý silahlý eylem yapýyorlar?
PKK’nýn DTP umurunda deðildi. Galiba barýþ da umurunda deðil.
PKK sadece PKK’yý istiyor.
Varoluþ sebebi Kürtlerin haklarý deðil. PKK’nýn devamý. Öcalan için de varsa yoksa kendi rolü.
DTP kapatýldý þimdi ne olacak? Benim umurumda. Ama PKK’nýn umurunda olduðunu sanmýyorum. Üstelik PKK’dan rol çaldýðý ve PKK’nýn altýný boþalttýðý için PKK’ya göre, kapansýn ki iþ gene daða, PKK’ya, kan dökmeye kalsýn.
Anne babasýný öldürüp yakalandýktan sonra mahkeme karþýsýna çýkarýlan çocuðun, “Hâkim bey, bana acýyýn, ben öksüz ve yetimim” diye insaf dilenmesine benziyor PKK ve Öcalan’ýn timsah gözyaþlarý. PKK son zamanlarýn en büyük stratejik hatasýný yaptý, Tokat-Reþadiye katliamý ile. Barýþ-açýlým sürecini bombaladý. Kürt halkýna, barýþ ve demokratik haklarýna kavuþmak isteyen, çýrpýnan milyonlara aðýr bir ihanet bu.
AÇILMADAN KAPANIM
Hükümetin dað kadrolarýna af çýkarmak için elinde çok iyi bir fýrsat var. Þu sýralar af ilan edilirse PKK’nýn, Kürt halký için mi, kendi için mi varolduðu sorusunu düþünmeye baþlayan binlerce PKK’lý daðdan inebilecektir.
PKK kendisini Kürtlerin haklarýndan çok Öcalan’ýn rahatýna ve geleceðine adamýþ görünüyor. Kürt partisi DTP yeni adýyla BDP Sinn Fein inceliðini göstermeyip doðrudan PKK’nýn ve Öcalan’ýn sözcülüðüne soyunacaksa gündem bellidir. Öcalan’a daha iyi koþullar, daha iyi bir cezaevi, sonra ev hapsi. Sonra af. Sonra Meclis. Sonuç? Açýlmadan kapaným.
Kürt halký kendi hak ve özgürlükleri davasýnýn Öcalan ve PKK’nýn dar gündemine sýkýþmasýna razý olmayacak ama kopamayacak da, zira isyanýn esas nedeni olan, tabanýn güçlenip geniþlemesini saðlayan Kürt halkýnýn kendi için istediði açýlým, hâlâ yapýlmamýþ olacak.
Ýþte bu nedenle hemen demokratik açýlým! Hiç vakit kaybetmeden. Düþünün, Kürtlerin kendileri için istedikleri hak ve özgürlükler kazanýlmýþ, af ilan edilmiþ ve savaþýn nedeni, aþýrýlýðýn nedeni, yalnýzca Öcalan’ýn rahatý, geleceði ve PKK’nýn yönetim kadrosunun dar siyasetine sýkýþmýþ. Böyle bir ortamda hala gençlerin daða çýkacaðýný düþünür müsünüz? Bunlar bir an önce gerçekleþtirilirse PKK’nýn dað kadrolarýnýn, çýð gibi örgütten ayrýlma ihtimali yüksek.
Kalan küçük bir kadro tabii ki silahlarýný konuþturmaya, teröre, uyuþturucu ticaretine devam edecek; kanýmca terör 5-10 seneye kalmadan hýzla azalýp bitecek. Ama mesele Kürt meselesi deðil, asayiþ meselesine indirgenmiþ olacak.
86 YILDIR SOPA SÝYASETÝ
PKK’nýn tasfiyesinin yolu demokratik açýlým mý? Bu gerçekleþirse tasfiye olur mu?
PKK’nýn tasfiyesi amaç olursa yanlýþ yaparýz. Devlet doðru olaný yaparsa PKK tasfiye olabilir. Öcalan, PKK ve DTP’deki aþýrý kadrolar bugün Kürt açýlýmý önünde engel oluþturuyor ve bu, Kürt halkýna zarar veriyor. Onlarý izole etmenin yolu gaspedilmiþ haklarý daha da kasmakla deðil varoluþ nedenlerini ortadan kaldýrmakla olur.
86 yýldýr sopa siyaseti. Bir kere de iyilikle yaklaþsak meseleye?
Tam 15 yýl önce YDH da siyaset yaparken ‘Kürt meselesi ve PKK terörü ayrý þeylerdir’ diyordum. Geçtiðimiz yýllarda PKK ve Kürt tabaný maalesef üstüste örtüþmeye baþladý. PKK, Tokat-Reþadiye katliamý ile barýþý baltalayan önemli bir hata yapmýþtýr. Þu an taban hýzla örgüt ve DTP’nin radikallerinden ayrýþýyor. Anayasa Mahkemesi’nin son kararý ile de DTP’nin ýlýmlýlarý gitti radikalleri kaldý! Bu kavga, henüz devletle Kürtlerin kavgasý hemen ama hemen sona erdirilmeli.
Devletle-Kürtlerin kavgasý, Türklerle-Kürtlerin kavgasý haline gelmeden, kardeþlik mayamýz bozulmadan bitmeli. Hemen. Çok zamanýmýz kalmadý. Hatta hiç zamanýmýz kalmadý. Çaresizlik ve umutsuzluk insana herþeyi yaptýrabilir.
DEMOKRATÝK HAKLAR
“Kürtlerin önemli bir kýsmý PKK ve Öcalan’la artýk kaderlerini birleþtirdiler, Kürtlere ‘demokratik açýlýmý alýn, PKK ve Öcalan’dan vazgeçin’ politikasý asla tutmaz” diyenleri duyuyor gibiyim. Yanlýþ düþünüyorlar diyemem belki. Ama PKK’yý tasfiye etmek ve Öcalan’ý marjinalize etmek için önermedim açýlýmý.
Açýlým, Kürtlerin demokratik haklarýnýn iadesi projesi, PKK ve Öcalan nedeni ile yapýlmamalý. Yapmak gerektiði için yapýlmalý. PKK ileride marjinalleþir mi? Öcalan Kürtlere huzur verir mi? BDP Kürt milliyetçiliði yerine Türkiye siyasetine soyunur mu?
Bunlarý gelecek bize gösterecek. Ancak Kürt meselesinin aktörleri ne yapar, ne reaksiyon gösterir diye düþünerek tüm Kürt halkýna yýllardýr gaspedilmiþ haklarýný vermeyecek miyiz? Öcalan’ý, PKK’yý mazeret gösterip, ‘onlar gitsin öyle verelim haklarý’ diye borcumuzun, demokratik haklarýn üzerine oturmaya devam mý edeceðiz?
‘Sanki Sünni Türkler Kürt ve Alevilere lütfedip hak daðýtacak’
Ýktidarýn Kürt konusuna yaklaþýmýný nasýl deðerlendiriyorsunuz?
Ýktidarýn dili, beden dili, Baþbakan’dan çok bazý ‘bakanlarýn’ dili meseleyi çözme ile uyuþmuyor. ‘Biz ve onlar’ dili ile olmaz bu iþ. Ýçselleþtirmek gerek sorunu. Sanki Sünni Türkler, Kürt ve Alevilere lütfedip hak daðýtacaklar.
Kürtler ve Aleviler Kurtuluþ Savaþý’nda, Kore’de ve Kýbrýs’ta, Güney Anadolu’da savaþmadýlar mý? Ýktidardakilerin, bakanlarýn, bürokratlarýn ve askerlerin maaþlarý batýda yaþayan Kürt ve Alevi vatandaþlarýn da ödedikleri vergilerden ödenmiyor mu? Memurlar, patronlarýna hak mý daðýtacaklar? Ya da daðýtmayacaklar?
Kavramlar birbirine karýþmýþ. Sapla samanýn ayýrmanýn zamaný geldi. Eskinin arkasýna saklanmanýn zamaný da geçti.
Eskiden bu politikalarýn sahibi askerdi. Siyasetçi için manevra sahasý ve izni yoktu. Þimdilerde askerler dahi bu meselenin silahla çözülemeyeceðini söylüyorlar. Top çoktan siyasetçilerin ayaðýna geçti. ‘7 yýldýr iktidardaki AKP neden daha yeni soyundu Kürt meselesini çözmeye’ sorusunun cevabý bende yok. Neden Anayasa’yý yeni demokratik bir Anayasa ile deðiþtirmek projesinden vazgeçti? Açýlým kararýnýn samimi olduðuna inanýyorum. Ancak bunun tek yolu önce Anayasa’yý deðiþtirmek, insan hak ve özgürlüklerini kýsýtlamayan, ulusun demokratik Anayasa özlemini gidermektir.
Son tahlilde bu meseleyi birlikte çözeceðiz. Türkler baþlattý, Türklerle birlikte bitirilecek. Formüller belli deðil mi? Þapkadan tavþan çýkmayacak ki. Muhatap aranmasý ayrý bir oyun. Fikirler alýnýr, danýþma platformu geniþletilir, ancak iþin ucunda hak verilmesi var müzakere yok, Kürt halkýna borç ödenmesi var. Borç ödenirken karþýlýklý pazarlýk edilmez. Alacaklý, olmayacak fazladan taleplerde bulunursa, tehdit olarak silahý gösterirse, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini korkutup sindirmek ihtimali var mýdýr? Asla!
Ne olur? Bugüne kadar ölen 40 bin kiþiye yeni onbinler eklenir.
Silahlar tamamen susmasa da...
Hükümet, askeri sivil bürokrasiye teslim olmadan demokratik açýlýmý derhal hayata geçirmeli, Kürt vatandaþlarýna kendi etnik kimlikleri ile temsil, ifade ve eþit hak temelinde vatandaþlýk için yola çýkmalýdýr ve bunun da kendisinden güzellikle ya da zorla istendiði için deðil, böyle yapmak doðru olduðu için yapmalýdýr.
Cumhuriyetin 86 yýlýnda, biriktirilmiþ, gasp edilmiþ borçlarý ödemek gerekiyor. Borçlar ödenmelidir, yanlýþlar düzeltilmelidir, kabahatler için özür dilenmelidir.
Bunun için silahlarýn susmasý beklenmeli midir? Silahlar susarsa daha rahat çözülür ama beklenmemelidir silahlarýn bütünüyle susmasý. Dýþ güçler, iç güçler, provokasyon... Daha uzun süre bitmeyecek terör. Bingöl’de katledilen 33 asker, Tokat’ta katledilen 7 asker. Sivil siyasi bir demokratik çözüm için steril bir laboratuvar ortamýný asla bulamayacaðýz.
Kürt sorunu konusunda tek tek siyasi partileri deðerlendirir misiniz?
MHP milliyetçi. Meclis’te çok aðýr muhalefet yapýyor Kürt açýlýmýna karþý, ancak sokaðý ciddi bir sorumlulukla kontrol altýnda tutuyor.
DTP, centilmen Ahmet Türk’ün DTP’si olmaktan çoktan çýkmýþtý, fevkalade provokatif bir tavýr almýþtý son zamanlarýnda.
CHP, milliyetçi, devletçi. Halktan uzak, Alevilerden dahi kopuk.
AKP, Alevi açýlýmý ile ümmetçi olmadýðýný, Kürt açýlýmý ile milliyetçi olmadýðýný anlatmaya çalýþýyor. Þu an gerçekten barýþ ve huzur getirmeye çalýþan tek aktör. Donanýmý, kararlýlýðý, cesareti yetecek mi Kürt meselesini çözmeye göreceðiz. Gerçek þu ki kimseden yardým alamayacak gibi görünüyor.
Fakat aslýnda kimseye ihtiyacý da yok.
AKP tek baþýna iktidar, Cumhurbaþkaný AKP’li. Daha ne istiyor hükümet? Borç var ve ödenecek!
Hepsinin ötesinde, milletin desteði yeter de artar bile. Kürtlere karþý zulüm ve yasaklarý sürdürerek PKK’nýn istediklerini yapýyoruz; neden halkýn istediðini yapmýyoruz? Düþmaný olan PKK’ya hizmet eden, ona her gün taban desteði veren bir devlet olur mu?
Aklýmýz mý baðlandý?
Anneme anlattým, ‘nasýl kýymýþýz bu insanlara’ diye utandý, üzüldü...
Kürt meselesi bunca zaman yasaklarla, inkârla saklandý diyorsunuz. Peki þimdi nasýl günyüzüne çýkacak kavga çýkarmadan?
Friedrich Nietzsche, ‘Müziði duymayanlar dans edenlerin deli olduðunu düþünüyor’ demiþ. Annem yýllar önce, sanýrým 1993-94 yýllarý idi daha YDH yeni filizlenirken bana “Nedir Allah aþkýna bu Aleviler? Kürtlerle ayný þey mi?” diye sormuþtu.
Annem cumhuriyet çocuðu, English High School’lu, üç lisan konuþuyor, sürekli okur, gezer, bir kaç yýl önce hac farýzasýný yerine getirmiþ, örnek bir anne, mükemmel bir insandýr. Aleviliði beðenmiyor deðil, bilmiyor, tanýmýyor. Hele Kürtleri...
‘Aslýnda var olmayanlar niye durup dururken varolduklarýný iddia ediyorlar?’ diye sorguluyordu baþlarda. Çoktan varolduklarýný öðrendiðinde dünya adeta baþýna yýkýldý, üzüldü, utandý, ‘Nasýl kýymýþýz bu insanlara’ diye. Yüzyýlýn baþýnda Osmanlý parçalanýrken, imparatorluðun her köþesinde Yunan, Bulgar, Slav, Arap, milliyetçi ayaklanmalar, yeni Türkiye’nin evsiz yurtsuz kalan imparatorluk tebasýnýn Anadolu’ya göçü ile temellendiði bir süreçte, o günlerin baðlayýcý tek zamký olan milliyetçilik gereði “Türklük” kavramýnýn yeni cumhuriyetin temeli olma ihtiyacýný, baskýcý, asimilasyon politikalarýnýn nedenlerini, haklý çýkarmaya çalýþmadan, anlatmýþtým anneme.
Gerçek adý ‘Türk meselesi’
Aradan yýllar geçmiþ, baský ve asimilasyon politikalarý iflas etmiþ, milliyetçilik, bakýn vatanseverlik deðil, önemini kaybetmiþ, baský, iþkence, devlet terörü birleþtiricilikten çok bölücü bir etki yapar hale gelmiþ bu son 30 yýlda yalan rejiminin iflasý kaçýnýlmaz olmuþtu. Avrupa Birliði’ne üye olmanýn ilk adýmý esasen yalanlar rejimini sona erdirmekten geçiyordu. Bunun da tek yolu gene Anayasa’yý deðiþtirmek.
Bu dönemi ulus devlet kurma çabalarýnýn aðýrlýklý olduðu bir dönem olarak kabul etsek dahi bu politikalarýn son kullaným tarihi çoktan geçmiþ. Bu nedenle yýllar önce meselenin gerçek adý ‘Türk meselesidir’ demiþtim. 25 yýldýr kendi topraðýný bombalayan, kendi vatandaþýný öldüren baþka devlet var mý? Ölmeye devam mý? Ne için ölmeye devam? Tam bir anlatsanýza bana. Daða taþa “Ne mutlu Türküm diyene” yazmak ne iþe yaradý? Kendini Türk hissetmeyenleri üzmek dýþýnda?
MAYASI BOZULMADAN KAVGA BÝTMELÝ
Abdullah Öcalan ne olacak? Kürt kesiminde geliþtirilen politikalarda mutlaka bir þekilde onun da adý anýlýyor.
Ýngilizler, ‘Yaþlý siyasetçiler birbirleri ile konuþmalý ki gençler savaþta ölmesin’ der.
Ankara’daki tombul ihtiyarlar birbirleri ile konuþup çözüm üretmek yerine gencecik insanlarý savaþa göndermeyi tercih ediyor. DTP ya da BDP Kürt partisi. Daha doðrusu Kürtçü parti. Gitgide kendisini önce PKK’ya son zamanlarda da Öcalan’a endeksledi. Bunu yaptýkça kendisine oy verenlerin üzerindeki etkiyi kaybedip aradaki mesafeyi hýzla açtý.
Parti temsilcileri ‘barýþ, demokratik haklar, daða çýkmak, Öcalan’ýn hücresi’ ve ‘silahlar sussun’ sözcüklerini ayný cümlelerin içinde kullanýyorlar. Her bir Kürt’ün içinde kaç farklý Kürt var? 6 Kürt partisi kapatýldý. DTP son seçimde 3 milyon oy aldý. BDP’nin kaç oy alacaðý bilinmiyor. Önceki politikalar sürdürülürse azalacaðý kesin.
Büyük resme baktýðýmýzda PKK’nýn silahlý savaþý kaybettiðini ancak Kürtlerin siyasi savaþý kazandýklarýný görüyoruz. PKK vur kaç operasyonlarýna devam edebilir, ancak her eyleminden sonra TSK’nýn misliyle cevabý ile karþýlaþtýðýný ve çok aðýr kayýplar verdiðini görüyoruz. Amerika, Avrupa, komþular PKK’ya tamamen sýrt çevirmiþ durumdalar. Oysa ayný güçler Kürtlerin haklarýna kavuþmak için yaptýklarý siyasi çabalarý destekliyorlar. AKP hükümetinin açýlým çalýþmasýný da destekliyorlar.
Kürt meselesi çözüldükçe PKK’nýn içinin boþalacaðý bir gerçek. Kötü mü bu? PKK’lý Kürtler silahlý mücadelenin bitip, siyasal mücadelenin baþlamasýna karþý mý olmalýlar? Daðda maðaralarda yaþamak, þehirde yaþamaktan daha mý iyi?
Devlet siyasi mücadeleyi silahlý mücadeleye tercih etmez mi? PKK amaç deðil. Kürt meselesini çözmek amaç. Kürt meselesinin çözümünün siyaset yoluyla bulunabilmesi amaç. Kürt meselesi çözülürse PKK meselesi de çözülür. Davasý boþalan PKK kendini tasfiye eder mi? Daðda mý kalýr? Öcalan’ýn hapiste kalýp kalmayacaðý, geleceði, bunlarýn hiçbiri bugünün gündemi deðil. Esas mesele PKK ve Öcalan yüzünden Kürt meselesinin çözümünün ertelenmemesi.
Barýþ için, demokratikleþme için adýmlarý attýðýmýzda, huzura kavuþtuðumuzda, Kürtler kimliklerini inkar etmeden bu ülkenin eþit haklý vatandaþlarý olduðunda, o huzur ortamýnda Öcalan’ýn geleceðini çok daha aklýselimle tartýþabiliriz.
Öcalan’ýn þu andaki rolünü nasýl deðerlendiriyorsunuz?
Þu sýralar yaralar açýk. Kabuk baðlamadý. Tokat-Reþadiye’de pusu kurulup öldürülen gençlerimizi yeni gömdük.
Öcalan belli ki Kürt siyasi hareketinin üzerinde fevkalade etkili. Kürt partisi Ýmralý’dan talimat aldýðýný saklamýyor. Halbuki bu açýk ve teþhirci iliþki 7. partinin muhatap alýnmasýný gitgide zorlaþtýrýyor.
Açýkça Öcalan’ýn muhatap alýnmasý? Ýçi yaralý Türklerin tahammüllerini sýnamak istiyorsanýz, belki. Kanýmca, Öcalan’ýn muhatap kabul ettirilme ve mahkûmiyetinin sona erdirilmesi yolundaki hoyrat çabalar vatandaþlarýmýzýn arasýndaki ayrýþmayý tavan yaptýrýr. 7. parti kendisini Ýmralý’nýn sözcüsü olarak tanýmladýðý sürece önemini de sýfýrlýyor. PKK ve Öcalan var ama realitede Kürt partisi yoktur bu fotoðrafta. Öcalan ve PKK’nýn pek çok Kürt vatandaþýmýz için çok þey ifade ettiðini biliyorum. Bazýlarý, Kürt kazanýmlarýnýn hepsini Öcalan ve PKK’ya borçlu olduðunu düþünüyor. PKK’yý ‘terörist’ deðil ‘gerilla’ olarak tanýmlýyor. Öcalan’ý ‘bebek katili’ deðil, son Kürt isyanýnýn lideri olarak görüyor. Ama sýra Kürtlerin empati yapmasýnda bugün. Tamam, hep birlikte biraz gerileceðiz ama kopmadan.
‘Sesimizi belki bir duyan olur, belki bir kardeþimiz eksik ölür’
Yýllardýr YDH zamanýnda sýk sýk dillendirdiðiniz Kürt meselesi ve çözümleri hakkýnda konuþmadýnýz. Uzun süredir bu ilk galiba. Neden þimdi?
Hani saldýrýlardan yere yatýp ölü numarasý yaparak kurtulmak vardýr ya. Þimdilerde kör ve saðýr numarasý yaparak, yaþanan ve yakýnda daha da aðýrý yaþanacak bu toplumsal felaketten sýyýrmak mümkün olabilecek mi? Biz problemi görmezsek, problem de bizi görmez diyebilir miyiz?
Þimdi susmak deðil, konuþmak zamaný. Konuþmaktan topluma zarar gelmez. Silahlarýn susmasý, insanlarýn konuþmasý gerek. Ayrýca mantýklý insanlarýn, saðduyulu insanlarýn, iyi kalpli insanlarýn olduðuna, barýþ için konuþan seslere kulak vereceðine inanýyorum. Kürtler diyor ki; “Benden alýp esirgediðin bana ait haklarý geri istiyorum. Çok istiyorum. O kadar ki, güzellikle vermezsen artýk kuzu kuzu bekleyip ezilmeyi sürdürmeyeceðim. Dünyada da o devir geçti. Tüm ülkelerde etnik-kültürel haklar teslim edildi. Ben hem Kürt hem de seninle eþit olmak istiyorum. Çok mu zor? Bu haklarýmý gaspetmeye devam edersen, þekilden þekile girerek hep karþýna çýkacaðým; bir gün sokakta, bir gün Meclis’te, diðer bir gün daðda. Ben buradayým, kalýcýyým ve sen beni dinlemeden sana asla huzur vermeyeceðim.”
Hem de yýllardýr avaz avaz diyor. Bizler saðýr mýyýz? Duymuyor muyuz? Kulaðýmýz yalnýzca bomba sesine mi hassas? Yalnýz Türk sesine mi? Caným yanýyor.
Siyaset var mý gelecekte?
Asla yok. O defter kapandý. Konuþmam vatandaþlýk vazifemin gereði. Belki bir duyan olur. Belki bir kardeþimiz eksik ölür.
Hemen af ilan et, kapsamýný geniþ tut
Yakýn geçmiþteki acýlar... Verdiðimiz þehitler... Ölen gençler... Bunlarýn unutulmasý imkansýz deðil mi?
Asla unutmayacaðýz. Kaybettiðimiz on binlerce insanýn boþuna ölmemiþ olmasý gerekli. PKK’nýn silahý býrakmasý, Kürtlerin eþit haklara kavuþmasý zafer olmaz mý? Barýþ zafer olmaz mý? 40 bin insanýmýzý kaybettik, daha nice 40 binler kaybedelim diyebilir miyiz? Acýlar çok ve karþýlýklý.
Yetmedi mi cenazeler, daðda namazsýz gömülenler, izi dahi bulunamayanlar? 6 bin köyü PKK’ya lojistik desteði kesmek için yakmamýzýn bir mantýðý olabilir. Ama 6 bin köyü yakarken içinde yaþayan binlerce köylüyü evsiz barksýz göçe zorladýðýmýzý da hatýrlayalým. Diyarbakýr’ýn nüfusu nasýl 2 milyon oldu? Doðurarak mý?
1915 ve son 20 yýl
Ermenileri 1915’te Suriye’ye kadar yürüttü Osmanlý. Son 20 yýlda köyünü yaktýðýmýz on binleri kamyon kasalarýnda yakýn bir þehrin varoþlarýna döktük. Çok mu fark var arada? Açýk kasalý kamyon farký mý? Acý çok, doðru, ancak asla tek taraflý deðil.
Kürtler, PKK’lý Kürtler, asker Kürtler, korucu kürtler... Yazýk deðil mi? Bugün aileler var, bir oðlu askerde, diðer oðlu daðda PKK’da. Bu aile saðlýklý mý? Bu toplum saðlýklý mý? Arada bir kendi halinizden þikayet ederken, bu çocuklarý, onlarýn ana babalarýný düþünün.
Çözüm gizli deðil ki! Sýr deðil ki! Tarihte devletlerin bir kýsým vatandaþlarýna yok muamelesi yaptýðý ilk ülke biz deðiliz ki! Ýlk çözen de biz olmayacaðýz.
Problemler, yasaklar gözümüzün önünde. ‘Çöz Beni’ diye baðýrýyor!’ Rumca, Ermenice eðitim veren okullar varken, Kürtlere ana dillerinde eðitim yasaðýný nasýl izah ediyoruz? Baþkalarýna deðil, kendimize nasýl izah ediyoruz? Hadi sayalým hemen yapýlmasý gerekenleri... Önce yeni anayasa...
Kültürel haklar; TV, ana dilinde eðitim, seçme ders, okul, her neyse... Ne gerekiyorsa yap.
Hemen af ilan et. Kapsamýný tutabildiðin kadar geniþ tut, korkma! Savaþta yakýlan, yýkýlan köylerin sakinlerine tazminat öde... Güneydoðu’yu ekonomik olarak güçlendir, para ver, yatýrým yap, batýya baðla, teþvikleri coþtur.
Barajý yüzde 5’e indir.
Parti kapatmayý ‘demokratik rejimi tehdit etmek’le sýnýrla. Siyasi partiler kanununu deðiþtir. Muhalefet buna ve anayasa deðiþikliðine karþý çýkarsa istifa et, erken seçim yolu aç!
CEM BOYNER
‘25 yýldýr kendi topraðýný bombalayan, kendi vatandaþýný öldüren baþka devlet var mý? Ölmeye devam mý?
Ne için ölmeye devam?
Tam bir anlatsanýza bana.
Daða taþa “Ne mutlu Türküm diyene” yazmak ne iþe yaradý?
Kendini Türk hissetmeyenleri üzmek dýþýnda?’
EYLEM TÜRK - Milliyet Gazetesi
27.12.2009
