"Mesele"nin çözümünde aktörlük mevzuu!

09 Haziran 2012 15:30 / 1112 kez okundu!

 


"Bu kargaþa ortamýnda bir yandan Kürt sorununun çözümü için politika üretmeden söz edilirken diðer yandan belediye baþkanlarý ve siyasetçiler içeri alýnýyor. Ýzler resmen birbirine karýþmýþ durumda."

-----------------------------------------------------------------------------------------

Geçtiðimiz haftanýn en kayda deðer ve tartýþma götürür mevzuu "Kürt Sorunu"nun "Çözümü"ne dair Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) iktidar ve muhalefet partilerine çaðrý yapan partiler "Mutabakat"ý önermesi üzerinden aktörlüðe soyunma konusuydu. Gerçi daha iþ tavýna oturmadan, "hýrçýn çocuk"luða soyunan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) "Biz bu oyunda yokuz" demeye getirdi ama iktidar cenahýndan Adalet ve Kalkýnma Partisi (AKP) karþý salvoyla "MHP'siz de olur" demeye getirdi. Ve beklenen oldu CHP ile AKP görüþtüler.

Ýþin bir baþka aktör'el rol üstleniciliðini; CHP ile AKP'nin Kürt coðrafyasýnda bilinen ve merkez (yaygýn) medyada da hayli tanýnan politik þahsiyetlerinin televizyon ekranlarýndaki konuþma ve demeçlerini izlerken gördüm.

Ve ister istemez eskiyi hafýza tazeleyerek yeniden yaþamak ve onun üzerinden politik güncel okuma yapmanýn gerekliliðine ve acý gerçekliðine parmak basmanýn zorunluluðuna dikkat çekmek istedim.

1999 seçimlerine ramak kala Diyarbakýr'ýn büyük otellerinden birinin büyükçe bir salonunda bir televizyon program yapýmcýsý ve sunucusunun önünde hem de canlý yayýnda karþýlýklý iki uzunca masada oturmuþuz. Bir masada kentin sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve kimi kanaat önderleri temsilen oturuyor. Öbür taraftaki tam karþýmýzdaki masada ise belediye baþkanlýðý ve milletvekilliklerine partili ya da baðýmsýz olarak talip olanlar.

Programýn finaline doðru bir cümle ediyorum. Cümlem 13 yýl aradan sonra anýmsadýðým kadarýyla þöyle: "1960'lý yýllardan bu yana Türkiye politikasýnda bir yanda merkez saðý temsilen Adalet Partisi (AP), diðer yanda sol-sosyal demokrasiyi temsil ettiðini söyleyen CHP duruyor. Her iki parti de bölgede ve Diyarbakýr'da temsiliyeti iki aileye býrakmýþlar. Ve kýrk yýldýr þehir üzerinden politika bu aileler üzerinden yürüyor. (Þimdi lazým deðil, ailelerin ismini de veriyorum) Hem sadece Diyarbakýr'da deðil, Mardin'de, Hakkâri'de, Van'da, Urfa ve diðer bölge þehirlerinde de böyle. Ne zamanki bizler gibi birey kimliðini öne çýkarýp politika yapmak isteyen ve eþinin bile oyuna hükmetmeyi etik olarak doðru bulmayan insanlara kapýlarýný açabilecek türden politika yapmayý içselleþtiren siyasal partililik politik sürecine Türkiye evrilir. Asýl o zaman bu ülke gerçek manada politika yapýlabilecek bir hale gelir. Yoksa sittin sene bu politika oynama oyunu devam eder" dedim ve programý sunan þahsiyet "Bu programý bu sözlerle, Þeyhmus Diken'in sözleriyle bitiriyorum" dedi.

Sonrasýný yazmayayým, tanýklarý ve hatýrlayaný hayli çokça. O geleneksel politikacýlar hâla bana o geceki konuþmamdan dolayý öfkeliler...

13 yýl sonra bu kez yeniden iktidar ve ana muhalefet partisinin benzer aktörleri üzerinden, iþin asýl tarafýný öte yana ötelercesine sanki bugüne kadarki resmi inkârcý apolitizmin sorumlularý olarak o geleneksel politikacýlarýn sürdürücülüðüne soyunmuþlardan olduklarý deðillermiþ gibi hayli hacimli laflar etmeleri doðrusu beni çýldýrttý ve kan basýncýmý hayli arttýrdý. Keþke karþýnýzda olaydým. Olaydým da hem partilerinizdeki gelenekçi politikanýn hem de bizzat izlediðiniz resmi tezlerle donanmýþ politika sürecinizin aþamalarýný ve tutarsýzlýklarýný yüzlerinize karþý söyleyebileydim, demek istedim.

Vesselam özetle; bu kargaþa ortamýnda bir yandan Kürt sorununun çözümü için politika üretmeden söz edilirken diðer yandan belediye baþkanlarý ve siyasetçiler içeri alýnýyor. Ýzler resmen birbirine karýþmýþ durumda.

Sorunun çözümsüzlüðünden dolayý politik arenada kendilerine sorun çözücülüðü kimliði üzerinden rol biçenler, meydaný kapmýþlar. Ha babam durmadan kelam ediyorlar. Ve kendilerinin ne denli önemli aktörler, hatta vazgeçilmez þahsiyetler olduklarýný anlatmaya çalýþýyorlar.

Kürt siyasal sürecinde rol almasý gereken görünür temsili siyasal aktörlere ise ya yeterince fýrsat verilmiyor, ya da geçmiþi çok iyi bilmediklerinden veya süreci bihakkýn yürütemediklerinden çoðu kez eksik ve yetersiz kalýyorlar.

Oysa birileri çýkýp ayan beyan þunu söylemeli ki; 60'lý yýllardan bu yana birbirlerinin fotokopisi gibi her daim bizlere ayný mavalý deðiþik kavramlarla ama hep kendi inisiyatif, kontrol ve benbilirimcilik üsluplarýyla anlatan bu her daim siyasal vekillere! Siz neyi bilirsiniz kardeþim. Bütün bu içinden çýkýlamaz belayý sizler ve sizin geleneksel parti politikalarýnýz toplumun baþýna açmadý mý? Hangi fýrsatçýlýklardan ve denge iliþkilerinden yararlanarak o koltuklara oturduðunuzu / oturtulduðunuzu bu toplum bilmiyor mu sanýyorsunuz. Lütfen dilinize çeki düzen verin. Önce samimi ikrarla geçmiþteki geleneksel parti politikalarýnýzla nerde yanlýþ yaptýðýnýzý ve hangi yanlýþlara sebebiyet verip bu iþin bugünlere gelmesine sebep olduðunuzu anlatýn. Anlatýn ki seksen küsur senenin maðdurlarý sizleri ve politikalarýnýzý da deðerlendirirken ona göre karar versin.

Bütün bu yaþananlarýn ve daha da fazlasýnýn parlamentodan ve ekranlardan dilendirilmesini "Mesele"nin tarafý olduklarýný ve birilerinin aktörlüðü ellerinden alma gayreti içinde olduklarýný hatýrlatarak; binbir umutla oy verdiðimiz önce "binumut" sonra "emek, barýþ ve demokrasi" vekillerinden çok haklý olarak bekliyorum / bekliyoruz.


Þeyhmus DÝKEN

09.06.2012


Son Güncelleme Tarihi: 09 Haziran 2012 15:41

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.