‘RES'tleşme asıl şimdi başlıyor!

01 Temmuz 2014 14:03 / 4054 kez okundu!

 

 

Karaburun Yarımadası’nın iki yerinde RES’lerle ilgili yapımı planlanan ÇED halkı bilgilendirme toplantıları halkın tepkileri nedeniyle yapılamadı.

Rüzgar Enerji Santrallerinin (RES) “yenilenebilir, temiz enerji” kılıfı ile koruma altındaki 1. derece doğal sit alanlarına, ormanlara, zeytinliklere, köylere, meralara, tarlalara, evlerin dibine yapılması süreci artık şirketler için eskisi kadar kolay gitmiyor.

Karaburun sınırları içerisindeki Ayen Enerji adlı şirket tarafından yapılması planlanan Mordoğan Rüzgar Enerji Santrali Kapasite Artışına gidiyor. Bunun için yeni bir ÇED süreci başlatması ve “Halkı proje hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerilerini” alması gerekiyor. Bu amaçla Mordoğan mahalle kahvesinde yapılmak istenen halkın katılım toplantısı halkın protestosu nedeniyle gerçekleşmedi. 

TUTANAK OYUNUNU HALK BOZDU

Toplantı tutanağına, “Halk proje ile ilgili bilgilendirme yapılmamasını istemiştir” yazılarak imza altına alındı. Tutanağa halkın bastırması ile “RES’lerin bölgeye ağır zararı nedeniyle toplantı protesto edilmiş ve yapılmamıştır” denilerek  şerh düşüldü. İlk tutanakta sanki toplantı başlamış, ama halk istemediği için bilgi verilememiş anlamı çıkacakken, hiç başlamamış toplantının bu şekilde başlamış-bitmiş gibi gösterilmek istenmesini halkın şerhi önledi. Protestoya Mordoğan Merkez ve Eğlenhoca Muhtarları, Karaburun Belediye Meclis Üyeleri, Karaburun Kent Konseyi, Yarımadada bulunan STK’ler ve halk destek verdi. Karaburun Kent Konseyi Genel Sekreteri Çiğdem Akçura tarafından yapılan basın açıklamasında; “Yarımada’nın doğal ve sosyokültürel zenginliklerini talan ve tahrip eden yatırımlara karşı duruyoruz” denildi. Yarımadanın özel çevre koruma alanı (ÖÇK) ilan edilmesine dönük girişimleri aktaran Akçura, “Yarımada’da yaşayanlar olarak, bizden sonra gelecek kuşakların emaneti olan Yarımada’yı, onlara doğal değerleri korunmuş,  biyolojik çeşitliliği ve sosyokültürel yaşamı bozulmadan kalkınmış bir örnek olarak bırakmak istiyoruz” dedi.

‘İSTEMİYORUZ’ DEMEK YETMİYOR’

Yarımada’da bir diğer ÇED toplantısı protestosu Urla Ovacık köyündeydi. Sancak grubunun yapmayı planladığı 15 mgw’lık RES projesi 2008 yılında “ÇED gerekli değildir” almıştı. Öte yandan şirketin orman içine kurmayı planladığı RES’ler için köylüler 100-150 yıllık çam ağaçlarının kesileceğini söylüyor. Türkiye’deki rüzgar yatırımlarının yüzde 41’lik ezici bir yükü Ege Bölgesinde. Urla Ovacık köylülerinin Karaburun, Mordoğan’lılar gibi RES’lere rest çekmesi Yarımada halkının yaşam mücadelesinin gittikçe geliştiğini ortaya koyuyor. İnekleri, sarı kantaron çiçekleri ve kekikleriyle toplantıya gelen, ninelerin ellerinde ki “İS-TE-Mİ-YO-RUZ” yazısının bir anlamı var mı yetkililer için? Geçmiş deneyimler gösteriyor ki; halkın tek başına istememesi doğa yıkımını önlemeye yetmiyor. Halk yaşam alanlarını korumak için canını dişine takıp mücadele etmek zorunda.

 

Özer AKDEMİR

28.06.2014

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.