Siyanür kazasını ancak bu kadar karartabildiler

07 Aralık 2014 01:00 / 1403 kez okundu!

 

 

Bergama Ovacık Altın Madeni’nin ikinci siyanür barajına atık taşıyan borunun geçtiğimiz hafta patlaması ve atıkların Narlıca Deresi’ne dökülmesiyle ilgili alınan katı atık örneğinde demir oranı yüksek çıktı. Analiz sonuçlarını değerlendiren Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür, “Bu sonuçlar eğer suda çıksaydı felaket olurdu” dedi. Şimdi ise gözler, su örneğinin sonuçlarına çevrildi.

Yıllardır Bergama bölgesinde siyanürlü altın işletmeciliği yapan Koza şirketine ait Bergama Ovacık Altın Madeni’nde, geçtiğimiz hafta atık borunun patlamasıyla kaza meydana gelmişti. Bergama Belediyesi yetkilileri, kazayı 2 gün sonra duyarak, bölgeye gitmiş ve su ve dere kenarındaki çamurdan numuneler almıştı. 9 Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Ölçüm Laboratuvarı’na incelemeye gönderilen bu örneklerden katı atık numunesinin sonuçları belli oldu. Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan ve altın madenleriyle ilgili çalışmaları bulunan Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür, “Bu değerler suda bulunsaydı felaket olurdu. Ama bu maden işletmelerinin atıklarına ilişkin tabloya baktığınızda yalnızca demir sınırların üzerine geçiyor. Onun dışındakiler sınırların altında. Ama sudan da örnek alınmış. Onun sonucunu mutlaka görmek gerek” dedi.

SU ANALİZİ ÇOK ÖNEMLİ

“Numunelerin kazadan 2 gün sonra alınabildiğinin, kazanın günlerce gizlendiğinin ileri sürüldüğü bir ortamda, dökülen atıkların temizlenmiş olup olamayacağına” ilişkin sorumuza Öngür, “Tabii ki olur. Bir kere suya karışmaması mümkün değil. Suyun içinde ne kadar olduğu son derece önemli. Dere suyunda ne olduğu, esas önemli olan kısmı o. Dökülürse pek çok bileşen, çevre açısından kabul edilmeyecek limitler ortaya çıkacaktır. O bakımdan o su kimyası çok önemli” dedi.

Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa, tıpkı Öngür gibi su analiz sonuçlarının beklenmesi gerektiğini dile getirdi.

KAZA KARARTILMAYA ÇALIŞILDI

Siyanür kazasının yaşanmasının ardından şirket, bütün vardiyaları çağırarak alarm durumuna geçmiş, kaza olan bölgede günlerce çalışmalar yapmıştı. Köylüler kazadan önce su akmayan dereye su salındığını, ayrıca hafriyat çalışması yapılarak izlerin kapatılmaya çalışıldığını öne sürmüştü. Kazayı kabul etmeyen ve meydana gelen olayı “rutin bir bakım onarım” olarak tanımlayan şirket ise, madenin temiz olduğunu iddia etmişti. Kazanın olduğu ileri sürülen borudaki suyun, içme suyu kalitesinde olduğunu ileri sürmüştü.

 

Özer AKDEMİR

05.12.2014

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.