Karşımızdakiler artık hukukçu değil!

25 Ağustos 2013 17:24 / 1123 kez okundu!

 


Yargı, kamuya ait taşınmazların ‘Turizm yatırımlarına tahsis' adı altında sermayeye devrinin önünü açtı. Buna dayanak yapılan 7 Ocak 2010 tarihli yönetmeliğe karşı dava açan hukukçular, davadan yönetmeliği savunan karar çıktığını belirterek “Ama maalesef karşımızdakiler artık hukukçu değiller. Hukuk üzerinden mücadele yönteminin artık asgari koşulları dahi yok. Açılan her dava bu hukuksuzluğu meşrulaştırma aracından başka işe yaramıyor” diye konuştular.

HUKUK ADINA KÖTÜ GÜNLER YAŞIYORUZ

TMMOB'ye bağlı odalar ve Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Derneğinin Avukatı Emre Baturay Altunok, “Hukuk adına kötü günler yaşıyoruz. Mahkemelerin yorumları ve olaylara bakış açıları 2010 referandumundan sonra çok değişti” diye konuştu. Davalarda hukuk adına söylenebilecek her şeyin söylendiğine işaret eden Altunok, “Ama maalesef karşımızdakiler artık hukukçu değiller” dedi. CHP'nin yasayı Anayasa Mahkemesine taşıdığını hatırlatan Altunok, mahkemenin 2006'da benzer bir olayla ilgili verdiği kararın tersine bir karar verdiğini, Danıştayın da Anayasa Mahkemesi kararını referans aldığını dile getirdi.

REFERANDUMDAN ÖNCE REFERANDUMDAN SONRA


EGEÇEP adına davayı yürüten Avukat Ömer Erlat, 1980 darbesinin ürünü olan Turizm Teşvik Kanunu (TTK) ile ormanların turizm yatırımlarına açıldığını, ancak gerekli alt düzenlemeler yapılmaması nedeniyle yasanın pek uygulanamadığını aktardı. Ormanların turizme AKP hükümetleri ile açıldığını belirten Erlat, en ciddi uygulamaların da Antalya Lara ve İzmir Çeşme'de gerçekleştiğini ifade etti.

Referandumdan önce açılan davada Danıştay 6. Dairesinin ‘Ormanların orman olarak korunmasında kamu yararı vardır' gibi bir karar verdiğini hatırlatan Erlat, iktidarın ise işi kitabına uydurup, “Kesilen ağacın yerine ağaç dikilecek” gibi kandırmaca işlerle buna devam ettiğini belirtti. İktidarın bir yandan da yönetmelikler çıkardığını ifade eden Erlat, “Bunlardan birisi de Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkındaki Yönetmelik'ti. Bu yönetmelikte hazine mülkiyetinde yeterli alan bulunmaması kavramının tanımı yapılıyordu. Oysa, önceki Anayasa Mahkemesi kararında bu düzenlemelerin kanunla yapılması gerektiği ifade edilmişti” dedi.

YETMEZ AMA EVET!

Bu gelişme üzerine çevre hukukunun önemli isimlerinden geçtiğimiz aylarda yaşamını yitiren Noyan Özkan ve Arif Ali Cangı ile birlikte bu yönetmeliğin iptalini istemeye ve aynı zamanda TTK'nin sonradan değiştirilen düzenlemesinin de Anayasa aykırılığını Danıştaya götürmeye karar verdiklerini aktaran Erlat, “Danıştay 6. Dairesindeki iki hakimin karşı oyuna rağmen oy çokluğu ile Anayasaya aykırılık iddiamız reddedildi. Zaten, ana muhalefet partisinin açtığı davada Anayasa Mahkemesi karar vermeden önce Danıştayın referandum sonrası gelen üyeleri TTK Anayasaya aykırı değildir demişti” diye konuştu.

Anayasa referandumunda değişikliklere “Yetmez ama evet” diyenlerin bugünlerin hazırlanmasında katkısı olduğuna işaret eden Erlat, “Bu arkadaşlar neler hissediyor? Bir parça üzüntü duymuyor mu çok merak ediyorum. Onların hepimize kocaman bir özür borcu olduğuna inanıyorum”.

TEMYİZ ETSEN NEYE YARAR!


Bu kararın temyiz edilip edilmeyeceği sorusuna Erlat'ın yanıtı şöyle oldu; “Dilersen temyiz et ama neye yarar. Aslında itiraf etmeliyiz hukuk üzerinden mücadele yönteminin artık asgari koşulları dahi yok. Açılan her dava bu hukuksuzluğu meşrulaştırma aracından başka işe yaramıyor. Yarın ne diyecekler gerine gerine; ‘E dava açtınız yüce yargı baktı demek ki her şey Anayasaya vs. uygunmuş...”

KİMLER NİYE DAVA AÇTI?

Çıkarılan yönetmeliğe karşı Ege Çevre ve Kültür Platformunun (EGEÇEP) yanı sıra, Ekoloji Kolektifi, TMMOB'ye bağlı Çevre ve Peyzaj Odaları ile Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Derneği 01.03.2010 tarihli ortak bir dilekçe ile dava açtılar. Dava dilekçesinde 7 Ocak 2010 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan “Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi” Hakkındaki Yönetmelik'in ilgili madde ve fıkrasının iptali ve yürütmesinin durdurulması isteniyordu. Ayrıca Turizm Teşvik Kanunu'ndaki bazı maddelerinde Anayasaya aykırılık taşıdığı ileri sürülerek bu kanunun da iptali ve yürütmesinin durdurulması talep ediliyordu.


Özer AKDEMİR


23.08.2013

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.