'Osman Can'ın Akademik Özgürlüğünü Savunmak Her Demokrat İçin Bir Sorumluluktur'
09 Ağustos 2011 12:15
Doç. Dr. Osman Can’ın Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne Anayasa Hukuku Öğretim Üyesi olarak atanması sürecinde bazı akademisyenlerin, örgütlerin ve son olarak da politikacıların dikkat çekici olumsuz tutumlarına yönelik girişimlerle ilgili basın ve kamuoyu ile paylaşılmak üzere bir metin yayınlandı.
İzmirizmir.Net olarak, Osman Can’ın akademik özgürlüğüne yönelik bu girişimleri doğru bulmadığımızı belirtiyor, Mehmet Uçum, Meltem Gürler, Enver Sezgin, Veysel Uçum, Balçiçek İlter, Ergun Gümrah ve Ayhan Ogan imzalı metni sizlerle paylaşıyoruz...
OSMAN CAN’IN AKADEMİK ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAVUNMAK HER DEMOKRAT İÇİN BİR SORUMLULUKTUR
Doç. Dr. Osman Can’ın Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne Anayasa Hukuku Öğretim Üyesi olarak atanması sürecinde bazı akademisyenlerin, örgütlerin ve nihayetinde de politikacıların takındığı olumsuz tutumlar dikkat çekici bir hal almaya başladı. Son olarak Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in atamayla ilgili soru önergesi vermesi ise anlaşılması zor bir gelişme oldu.
Bu tutumları kişisel husumete bağlamak basit kalıyor. Osman Can’la hayatında hiç temas etmemiş ve herhangi bir ortak alanda bulunmamış olanların dahi bu girişim içinde yer aldıkları düşünüldüğünde, konunun kişisel husumetle ilgisi olmadığı görülebiliyor. Osman Can’ın akademik özgürlüğüne yönelik bu girişimler statükoyu korumaya çalışan bir anlayışın sonucudur. Çünkü Osman Can; otoriter, dışlayıcı ve devletçi bir hukuk anlayışı yerine, demokratik, kapsayıcı ve özgürlükçü bir hukuk anlayışının temsilcilerindendir. Çalıştığı kurumlarda bunun mücadelesini vermiştir.
Kendilerini soldan sağa çeşitli politik konumlarda ifade eden statükonun açık ve örtülü temsilcilerinin, bu saldırı konusunda ittifak yapmalarının sebebi de budur. Osman Can’ın akademik özgürlüğünü kullanmasını engellemeye çalışanlar, aslında toplumun özgürleşmesini, demokratik ve çoğulcu bir devlet yapısını ve buna olanak sağlayacak yeni anayasayı istemeyenler veya onlarla aynı pozisyonda yer alanlardır. Bu kaygıların kaynağı akademik etik veya evrensel bilim olsaydı, ilgili kişiler ulusal ve uluslararası bilim dünyasında saygın bir yeri olan Osman Can'ı gerektiğinde YÖK'ün dahi değiştirilmesini kabul ettiği 12 Eylül darbe ürünü Üniversite mevzuatını zorlama pahasına üniversiteye kazandırmaya çalışırlardı. Böyle olmadığı için kurallara ve akademik ihtiyaca uygun olarak yapılan bir atamaya karşı etik dışı bir savaş verilmektedir.
Sistemin değişim sürecini hızlandırmak yerine statükoyu korumaya çalışan anlayış marjinal kalacaktır. Bu anlayışın temsilcileri de tarihte hak ettikleri yeri alacaktır.
Osman Can’ın akademik özgürlüğüne yönelik bu girişimleri doğru bulmadığımızı basın ve kamuoyunun bilgisine saygıyla sunuyoruz.
Mehmet Uçum – Meltem Gürler - Enver Sezgin – Veysel Uçum – Balçiçek İlter – Ergun Gümrah – Ayhan Ogan
