Turkey "hindi" demek midir? - Halil Berktay

24 Nisan 2008 10:16 / 3619 kez okundu!

 

DSP İstanbul milletvekli Süleyman Yağız, zaman zaman ülkemizde ortaya çıkan paranoyalardan birinin etkisi ve cahil cesaretinin katkısıyla bir soru soruyor Meclis'e, Başbakan'ın yanıtlaması için ve Türkiye'nin adının neden yabancı dillerde de Türkiye olara

Türkiye nire Turkey nire?



Hey allahım! Bu, o kadar komik, o kadar komik bir "öneri" ve "hesap sorma" girişimi (!) ki, birkaç satır yazmaktan kendimi alamayacağım.



Önce tarih bilgisizliklerini düzeltelim.



(1) Hayır, ülkemiz (Süleyman Yağız'ın sandığı gibi) bir kümes hayvanının adıyla anılmıyor. Ülkemizin adı, kuşun adından mülhem değildir. Tersine, kuşun adı ülkemizin adından gelir. Daha net ifade edeyim : yaşadığımız ülkenin adının bugünkü şekli alması, o kuşa (hindiye)İngilizce'de "turkey" denmesinden çok öncedir. Çeşitli Türk boylarının 11. yüzyıldan itibaren Anadolu'ya göçü, Küçük Asya'nın demografik ve linguistik bileşimini değiştirdi. Buna bağlı olarak,
Anadolu ile en yoğun alışverişte bulunan İtalyan (Venedik ve Cenova) tüccarı, 13. yüzyıldan itibaren bu diyardan "Turchia" diye söz etmeye başladı. Bu kullanım giderek yaygınlaştı; İtalyancadan diğer Avrupa dillerine de geçti. İngilizceye de böyle girdi. Yani (büyük harf T
ile) "Turkey", İngilizcede bir kuşun adı değil, "Türklerin yaşadığı diyar" anlamında yerleşti. Bir başka ifadeyle, "Turkey", "Türkiye"nin İngilizce yazılışından başka bir şey değildir.



(1a) Süleyman Yağız dünyayı İngilizceden mi ibaret sanıyor? İngiliz ve Amerikalılar "Turkey" diyor. Fransızlar "Turquie". İtalyanlar? "Turchia". Burada, o kuş ile biçimsel benzeşme dahi tamamen kayboluyor. Ve ülke adının, Türklerin diyarı anlamına geldiği daha net ortaya çıkıyor.



(2) Zamanla Osmanlı İmparatorluğu büyüyüp genişledi, çok geniş bir alanı kapladı. Daha net bir ifadeyle, Avrupa ile Uzak Doğu (Çin, Hindistan vb) arasındaki çok geniş alana yerleşti. Öyle ki, bir kısım Avrupalıların gözünde, adeta Şarkın (Doğunun, Asya'nın) tamamıyla özdeş hale geldi. Üstelik Avrupa, Osmanlı'nın daha doğusunda kalan diyarların pek çok ürününü, maddi kültür ögelerini hep Osmanlı üzerinden elde etmeye başladı. Bu, bu tür pek çok şeye "Türkiye'den geliyor" diye bakılmasına yol açtı. Bizim "hindi" dediğimiz kuş için de böyle oldu. -- Yalnız burada, özel bir teşhis ve terminoloji yanlışı da söz konusu. Hindi, aslında sadece Amarika kıtasının yerli kuşudur. İngilizler bu kuş ile, Kolomb'dan sonra, Amerika'nın kolonizasyonu sırasında karşılaştılar. Bir teşhis hatası yaptılar: "Gine tavuğu" ile aynı kuş sandılar. "Gine tavuğu" Osmanlı üzerinden
Avrupa'ya yayılmıştı ve bu yüzden "turkey cock = Türk horozu" adıyla anılıyordu. Dolayısıyla İngilizler, Kuzey Amerika'da gördükleri kuşa da "turkey cock", "turkey bird" veya kısaca "turkey" demeye başladılar. Böylece, dolambaçlı bir yoldan, "Türkiye" anlamında "Turkey"e izafeten kuşun adı "turkey" kaldı. Yalnız bu arada, aynı kuş Amerika'dan Avrupa'ya ve oradan Osmanlı topraklarına yayılırken, Osmanlılar aynı hataya düşmediler. Onlar bu yeni kuşun nereden geldiğini biliyorlardı : Amerika'dan. Ama Amerika'nın adı, birçok kimsenin dilinde, hala "West Indies", yani "Batı Hint Adaları" idi (çünkü Kolomb, Karayiplerde bir yerde karaya çıktığında, Hindistan'a
vardığını sanıyordu). Batı Hint Adaları'ndan mülhem, kuşun adı Osmanlı Türkçesinde "hindî" ve sonuçta "hindi" oldu. Böylece aynı kuşa, İngilizler Osmanlı topraklarından yayılan Gine Tavuğu ile
karıştırdıkları için "turkey", Osmanlılar ise (Amerika = Batı Hint Adaları'ndan geldiği gerekçesiyle "hindi" demiş oldular.



Geçelim. Bu tarih açıklamasının ötesinde, bir de dilin kullanımı sorunu var.



(3) Süleyman Yağız "özel isimler bir başka dilde de aynı şekilde yazılır" diyor. Kişi adları için doğru; ülke ve şehir adları için YANLIŞ. Ülke ve şehir adları, o dile belirli bir tarihsel-kültürel konjonktürde nasıl geçip yerleştiyse öyle yazılır. Habeşistan'ın Etiyopya'ya dönüşmesini örnek gösteriyor. Allah allah ! Acaba "Etiyopya", o ülkenin kendi dilinde de "Etiyopya" diye mi yazılıyor? Etiyopya devleti, sadece Etiyopya demekle kalmayacaksınız; üstelik bunu, aynen benim yazdığımı gibi yazacaksınız... diye mi karar almış??? Biraz mantık, lütfen. Başka bazı örnekler verelim.



(3a) İngiltere. Türkçeye İtalyanca üzerinden geçme (= Inghilterra). İngilizcenin kendisinde böyle bir sözcük yok. Herkesi kendi dilinde dahi "Türkiye" diye yazmaya zorlayacaksak, aynı kurala göre biz de Türkçede "England" veya "Great Britain" diye mi yazacağız? "Birleşik Krallık" ifadesi yerine, Türkçe metinlerde "United Kingdom" mı diyeceğiz? Mesela, "Bu yaz tatilimi United Kingdom'da geçirdim" mi diyeceğiz?



(3b) Londra. İngilizcesi "London". Bundan böyle, "London'un rakip takımları..." filan diye mi yazıp konuşacağız?



(3c) Yunanistan. Batı dillerinde genellikle "Greece", "Grece" veya bir türevi (Grek'lerden geliyor). Osmanlı Türkçesinde ve sonra Modern Türkçede (İyon'lar ve İyonya'dan türetilerek) Yunanistan denmiş. Oysa Yunanlılar kendilerine kuşkusuz "İyon" demiyorlar. Hatta "Grek" bile
demiyorlar. "Hellen" veya "Elen" diyorlar. Ülkelerinin adını da "[H]elleniki Demokratia" olarak kullanıyorlar (zira Yunancada, Latin asıllı "res publica" = cumhuriyet sözcüğü yok; buna, bütün bir dil ve kültür geleneği içinde, "demokratia" denk düşüyor). Şimdi, Süleyman Yağız'ın getirmek istediği evrensel kurala (!) göre, biz de bundan böyle Yunanistan'dan, Türkçe yazar ve konuşurken, her seferinde "Elleniki Demokratia" diye mi söz etmeliyiz ??? Diyelim ki İnönü stadında milli maç oynanıyor. Skor tabelasında Türkiye ve Elleniki Demokratia mı yazacak ? Spiker, "Elleniki Demokratia orta saha oyuncusu Nikos..." diye mi maç anlatacak ???



(3d) Yok yok, daha da iyisi : bundan böyle, neden bütün Yunanca isimleri, doğrudan doğruya Yunan alfabesiyle yazmayalım ? Ve hatta Arapça isimleri özgün Arap ortografisiyle. Ve Hint, İran, Çin, Japon, İsrail isimlerini, hep kendi yazılarıyla ? Öyle ya; bizim herkesin Türkiye'yi Türkçe yazmasını talep etme hakkımız olacaksa, onların da aynı hakkı olmalı.



İlahi Süleyman Yağız! Sabah sabah hem güldürdünüz, hem de bana bu kadar yazdırttınız. İyisi mi ben bunu Taraf'a da bir yazı yapayım. Hep beraber gülelim, fena mı?



Halil Berktay




Süleyman Yağız'ın sorusu şöyleydi:



TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI'NA



Aşağıdaki sorularımın, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak yanıtlanması isteğimi bilgilerinize sunarım.



Saygılarımla. 23 Nisan 2008



Süleyman Yağız



DSP İstanbul Milletvekili



Türkiye genelinde yaklaşık 17 bin üyesi bulunan ve sosyal sorumluluk projeleri üreten bir düşünce kulübü olan, sözcülüğünü Gazeteci Sayın Yener Atlı'nın yaptığı "Yeni Türkiye Hareketi" bir kampanya başlatmıştır. "Türkiye adının bütün dünyada Türkiye olarak kullanılması" konulu bu kampanyanın gerekçesinde özetle şu ifadelere yer verilmiştir:



"Turkey kelimesi Osmanlı İmparatorluğu'nun son zamanlarında ilk defa İngiliz kaynaklarında, biraz da alay ifade ederek kullanılmıştır. Bazı ülkeler kendilerini 'GREAT=BÜYÜK, ÖNEMLİ' olarak nitelerken, ülkemizin, İngilizce'de bir kümes hayvanının ismi ile anılması kabul edilemez. Bu kelime, iticiliği ve ülkemizi ne şekilde ifade edeceği düşünülmeden biz Türkler tarafından da kullanılmış ve kullanılmaktadır. Oysa özel isimler, bir başka dilde de aynı şekilde yazılır.



Bir zamanlar Habeşistan olarak bilinen ülke, tüm dünyaya adının Etiyopya olduğunu ve bundan böyle Habeşistan olarak gönderilen hiçbir postanın alınmayacağını açıklamıştır. Sonunda tüm dünya 'Etiyopya' adını kullanmaya başlamıştır. Ya Türkiye! Maalesef şu anda İngilizce'de bir kümes hayvanının adı ile anılıyor. Uluslararası toplantılarda ülkemizi temsil eden başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere tüm görevlilerin önünde 'hindi' anlamında 'TURKEY' yazıyor. Bundan rahatsız olmamak mümkün mü?" Bu bağlamda sormak istiyorum: 1- İngilizce'de kümes hayvanı "hindi" anlamına gelen "Turkey" kelimesinin, "Türkiye Cumhuriyeti" ifadesinin karşılığı olan "Republic of Türkiye" biçiminde değiştirilmesi için girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz?



2- Yeni Türkiye Hareketi Sözcüsü Gazeteci Sayın Yener Atlı'nın, "Aslında yapılacak şey, hükümetin bir açıklama yaparak bir yıllık geçiş süresi sonunda 'Turkey' yazılı hiçbir postanın kabul edilmeyeceğini dünyaya açıklamasıdır. Habeşistan böyle yaptı, Etiyopya oldu. Biz bütün logolarımızı Türkiye olarak yazsak bile Turkey diyenlere engel olamayabiliriz. O nedenle, Etiyopya'nın izlediği yolu izlemeliyiz. Böylece ülkemizin dünya çapında kampanyası da yapılmış olur" önerisine katılıyor musunuz?

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.