KESK’liler 174 gün sonra serbest

21 Kasım 2009 10:19  

 

KESK’liler 174 gün sonra serbest

İZMİR - Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üye ve yöneticilerine yönelik operasyonda gözaltına alınan 22'si tutuklu 31 kişi hakkında 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşmasında tahliye kararı çıktı. Tahliye sonrası KESK Genel Başkanı Sami Evren, "Haksız tutuklamanın sona ermesini anlamlı buluyoruz. Yalnızca örgütümüz açısından değil sendika ve demokrasi mücadelesi açısından da anlamlıdır " dedi.

Geçen Mayıs ayında PKK propagandası yaptıkları KCK Türkiye Yapılanması içinde oldukları iddiasıyla İzmir, Ankara, İstanbul, Manisa ve Van'da gözaltına alınan 22'si tutuklu, 31 KESK’li hakkında, İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 7.5 yıldan 15 yıla kadar değişen hapis cezaları istemiyle deva açıldı.

174 gündür cezaevinde olan 22 tutuklu ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmanın ikinci gününde tutuklu tüm sanıkların ifadeleri alındı. KESK’liler savunmalarının yapılacağı sırada avukatları, salonda üzerinde tabanca bulunan polislerin dışarıya çıkarılması talebinde bulundu. İsteği yerinde bulan mahkeme heyeti, salonda görevli üzerinde tabanca bulunan polisleri dışarı çıkardı.

KESKLİLER ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAVUNDULAR

Dünkü duruşmada Türkiye Barış Meclisi sözcülerinden olan Yüksel Mutlu, iddianamede yer alan “sözde” ifadesine tepki göstermiş, “Türkiye Barış Meclisi’nde aktivistim. Bu meclis, Kürt sorununda çözüm arayışı için kurulmuştur. İnsan hakları örgütleri, sözde değil, özde kuruluşlardır. Burada insan hakları ve özgürlükleri yargılanıyor” diye konuştu.

Sakine Esen Yılmaz ise, 2000 yılından bu yana Eğitim Sen’de yöneticilik yaptığını belirterek, iddianamede öne sürülen KESK ve DİSK’i ele geçirme suçlamasını reddetti. Türkiye’nin birçok yerinde Kültür Bakanlığı’nın izni ile gösterime giren Bahoz filmini izlemesinin de örgüt üyeliğine kanıt olarak gösterildiğini belirten Sakine Esen Yılmaz, “Ayrıca ben Türkçe öğretmeniyim, anadilde eğitim hakkını savunuyorum, bundan sonra da savunmaya devam edeceğim” dedi.

HAYATIMDA 4 K VARDIR

KESK Kadın Sekreteri Songül Morsümbül de, KESK içerisinde uzun yıllardır kadın mücadelesi yürüttüğünü belirterek, “Burada yargılanan KESK’in örgütlü mücadelesidir” diye konuştu. Morsümbül, iddianamede 114 kez geçen “sözde” kelimesine atıfta bulunarak, “Benim hayatımda 4 K vardır. Kürdüm, kadınım, KESK’liyim ve Kızılbaşım… Ve de iddianamede yer aldığı gibi sözde değil, özdeyim” ifadelerini kullandı.

TAHLİYE KARARI

Cumhuriyet Savcısı, tutuklu sendikacılardan 7'sinin tahliyesine, diğerlerin ise tutukluluk durumlarının devamına karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti iki günlük yargılama sonunda tutuklu tüm sendikacıların tahliyesine karar verdi. Mahkeme heyeti ayrıca, KESK’liler için yurt dışına yıkış yasağı koydu.

İzmir Adliyesi önünde duruşmanın sonucunu bekleyen KESK üyeleri, kararı alkışlarla karşıladı.

8'inci Ağır Ceza Mahkemesi Savcısı, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın benzer yönde bir soruşturması olduğunu belirterek, ilgili soruşturma dosyasından sanıklarla bağlantılı olan belge örneklerinin, KESK ve Eğitim-Sen'den de Diyarbakır'da 16-18 Ocak 2009'da yapıldığı iddia edilen toplantıya ilişkin belgelerin gönderilmesini talep etti.

SAMİ EVREN: HAKSIZ TUTUKLAMA SONA ERDİ

KESK Genel Başkanı Sami Evren, tahliyeden sonra yaptığı açıklamada, davanın Türkiye'de örgütlenme özgürlüğü tartışmalarını yeniden gündeme taşıdığını belirterek, "Meşru örgüt, yasal örgütün ne anlama geldiği bu davada daha da anlaşılır hale geldi. Arkadaşlarımızın serbest bırakılmalarını, haksız tutuklamanın sona ermesini anlamlı buluyoruz. Yalnızca örgütümüz açısından değil sendika ve demokrasi mücadelesi açısından da anlamlıdır. Arkadaşlarımızın yargılamanın ilerleyen dönemlerinde de beraat edeceklerine inanıyoruz" şeklinde konuştu.


ANF

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0