Þairler ve þiir yazanlar

14 Aðustos 2009 21:47 / 1782 kez okundu!

 


Sevgili yazarýmýz Ýsmet Tunç, 11 aðustosta askerliðini yapmak üzere Kütahya’ya gitti. Keyifli yazýlarýndan bir süre mahrum kalacaðýz ne yazýk ki… Saðolsun gitmeden önce yeni yazýsýný yollamayý ihmal etmemiþ. Teþekkür ediyor, hayýrlý tezkereler diliyoruz.

Bu yazý kendi iklimimizde yeþerenlere tarafýmca getirilmiþ bir eleþtiridir!

Yazý uzun gözükebilir ama okunmasý elzemdir. Kendi gök iklimimizde her þeyin güllük gülistanlýk olduðunu düþünür dururuz. Ama bazen çuvaldýzý baþkalarýna iðneyi de kendimize batýrmamýz gereken anlar vardýr ya, iþte bu yazý küçük bir iðnedir. Bakalým kimlerin caný yanacak!

Özdemir Ýnce “Þiir ve Gerçeklik” adlý “eleþtirel denemeler” yapýtýnda þair olmakla ilgili iki soru sorarak kitaba giriþ yapar: “Þairi þiir yazmaya çaðýran ‘þey’ nedir, kimdir?” ve “Þairler analarýndan ‘þair’ mi doðarlar?” Ya da ömrünce þiir okumamýþ, “doðal dilin þiire dönüþümünü bir okur ya da dinleyici olarak yaþamamýþ bir insanýn þiir yazmasý mümkün müdür?” diye soruyu çevirerek de soruyor Ýnce. Her þeyden önce su götürmez bir haklýlýða sahip bir soru bu. Ýnsaný en can alýcý noktasýndan vuran, nefessiz býrakan, afallatan bir soru…

Lise çaðýna henüz gelmiþ her genç erkeðin ya da kýzýn ergenlik duygularýnýn yol verdiði bir boþalmadan söz etmek yersiz olmaz. Kaldý ki bu duygu boþalmasý en çok da kâðýt kalemde kendini ele verir. Ýyi bir okur olan öðrenci ya da bu çaðdaki çoðu genç kariyer yapmýþ iyi þairleri ya da yazarlarý okumaya çalýþýr, olarý taklit ederler. Hele de taklit ettikleri þair ve yazarlar yaþadýðý döneme damgasýný vurmuþlarsa bu farkýndalýk onlar için bulunmaz bir servettir. Zamanla kendilerindeki özgüven uyanýþa geçtiði taktirde küçük kýpýrdanmalar baþ gösterir ve ellerine kaðýt kalemi alýp karalamaya baþlarlar. Bu uðraþlarý kendilerini yenileme olanaðý verir onlara; yetinmezler savruk cümlelerle, anlamsýz söz dizimlerini kesip atarlar her defasýnda; þair olmaksa þayet gayeleri, damýtýrlar en iyisinden kalemlerini kâðýtlar üzerine…

Bir de bu çabaya girmeden þiir yazanlar vardýr. Þiirin namuslu geçmiþine darbe indirir gibi, salýverilir aðýzdan dökülen geliþi güzel sözcükler; dans etmeye baþlarlar kâðýt üzerinde, uydurulup birbirine, “þiir oluverirler”; yazarý da “þair oluverir hemencecik…” Þiir “estetik, anlamsal, tarihsel, sessel, organik, toplumsal bir örgütlenmedir” der Özdemir Ýnce. Ne var ki bütün bunlardan bihaberdir þairlik iddiasýnda olanlar, kendi çerçevelerinden dýþarý çýkamadýklarý için bu tür eleþtirileri de hak etmektedirler.

Þiir bir insanýn söyleyebileceði çoðu þeyini baþkalarýnýn en can alýcý noktasýndan vurma iþlemidir. Bu baþkasý ya bir sevgilidir, ya bir dost, ya memleket, ya anne-baba, ya da karþýt fikirli her türlü olay ve olgu… Þiiri þiir yapan da bu kuvvetidir. Bu kuvvet þiirin cini olan ilhamýdýr.

“Kitap-lýk” aylýk edebiyat dergisinin Þubat 2005 sayýsýnda ilham perisi hakkýnda þunlar yazýlý: “þiirin cini ilhamdýr. Yaratýcýlýðý harekete geçirdiði düþünülen ilham ve perisindeki “peri”, cinlerin pek güzel ve alýmlý olarak tasarlanan diþisidir. Türkçe’de, “içe doðma” sözcükleriyle karþýlanan ilham; edebiyatta, yazar ya da þairin eserini oluþtururken etkisi altýnda kaldýðý þey veya onu eser vermeye iten coþku olarak tanýmlanýr. Bu tanýmda; eserin, özelde þiirin teknik bir iþ, zanaatkârlýk olduðu kabulü de vardýr. Dolayýsýyla ne müteþairin savunma gerecine dönüþen ilham, sihirli bir deðnek; ne de ilham perisi, eðlenecek birilerini arayan hovarda bir güzeldir. Nasýl ki bir insan hiçbir deneyime, bilgi ve birikime sahip deðilken kuyumculuða baþlayamazsa, herhangi bir birine de durup dururken ilham da ilham perisi de gelmez. Ýlham; bilene, çalýþana yaptýðý iþ üzerinde düþünene, varlýkla bir derdi olana gelir. Din ve sanat tarihlerine bakýldýðýnda bunun hep de böyle olduðu görülür.”

Mehmet Can Doðan, Kitap-lýk dergisindeki ‘Þiir Cini’ adlý bu yazýsýnda “ne müteþairin savunma gerecine dönüþen ilham, sihirli bir deðnek, ne de ilham perisi eðlenecek birilerini arayan hovarda bir güzeldir” ifadeleriyle söylenecek her þeyi bir güzel özetlemiþtir.

Yine Özdemir Ýnce’ye dönersek, Ýnce bir þiiri “bütün zorunlu nitelikleri baðlamýnda” dört düzleme oturtup inceleme yapmak gerektiðinde oldukça haklýdýr. Bunlar özetle: 

1- Þiirin içinde yer aldýðý kitap: Þiirin kitabýn bütünselliðine yaptýðý katký nedir, ne orandadýr? Homojen midir?

2- Ozanýn yapýtlarýnýn tümü. Yapýtýn tümünün yeri bilinçli mi, yoksa rastlantýsal mý? Bütün yaptýðý katký ne?

3- Ulusal þiir düzlemi: Ulusal nitelikteki yeri ne? Öteki þairlerle ve onlarýn yapýtlarýyla iliþkisi nedir? Onlar karþýsýnda sahip olduðu estetik deðerlerin nitelikleri? …

4- Evrensel þiir düzlemi: “Yukarýdaki sorularý evrensel þiir düzlemine de taþýmak zorundayýz” diyor Özdemir Ýnce. Çünkü dünya þairleriyle karþýlaþtýrma yapýlmalýdýr ki þiirin deðeri ortaya çýkabilsin.

Özdemir Ýnce bu sýralamadan sonra, ele alýnan þiirin þu yedi soruya da olumlu yanýt vermesi gerektiðini Donald A. Stauffer alýntýsýyla þöyle sýralamakta:

1- Gerçek midir?
2- Yoðun mudur?
3- Anlam yüklü müdür?
4- Somut mudur?
5- Karmaþýk mýdýr?
6- Ritimli midir?
7- Biçimsel midir? (Biçimsellik ile biçimciliði birbirine karýþtýrmamak gerekir.)

Gerçek þiir emekçileriyle þiir yazanlarý nasýl ayýrt etmek gerekir? Öncelikle karþýnýzda iyi bir okur kitlesi varsa ve bu okur kitlesi sizin dýþýnýzdaki eserlerini de okuyorsa mutlaka yukarýdaki deðerlendirme ölçütlerinden biriyle kýyaslayacaktýr yazdýklarýnýzý. O zaman dönüp kendi kendine (tabii bir algý bütünlüðü oluþursa okurda) “ne diyor bu yahu” dediði an þairle þiir yazaný birbirinden ayýrmýþtýr demektir.

Zaman zaman þiir yazdýðýyla övünen çokça insanla karþýlaþýrýz. Kimileri bunu övünç kaynaðý olarak dile getirirken kimi de -belki de bir ölçüde birikim eksikliðini anýmsayarak- ‘sadece hobi olarak’ þiir yazdýðýný söyler. Arka planda boþ bir zihin algýsýna sahip olup þairlik iddiasýnda bulunanlar eminim ki ne Pablo Neruda’dan, ne Platon’dan, ne Victor Hugo’dan, ne Aragon’dan, ne Nazým’dan ne de diðerlerinden haberdardýrlar. 


Ýsmet Tunç
10.08.2009

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.