HSYK’nın yapısı utanç verici

09 Mart 2010 10:04  

 

HSYK’nın yapısı utanç verici

Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Osman Can’dan Yargıtay ve Danıştay’a ağır suçlama: Avrupa, yargı sistemini demokratikleştirdi. Türkiye’de yüksek yargı buna ayak direniyor. Aklımıza matbaanın getirilmesi konusundaki dirençler geliyor.

Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Osman Can, yüksek mahkemeleri, HSYK’yı ve Adalet Bakanlığı’nı ve özellikle onların pozisyonları anayasal düzeyde değiştirilmediği sürece hiç bir yasal düzenlemenin, yargıçlar ve savcılar için güvence sağlamayacağını söyledi.

Can, dernek merkezinde düzenlediği basın toplantısında, yargı bağımsızlığını güçlendirmek amacıyla hazırladıkları 2802 sayılı Hakim ve Savcılar Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin önerilerini içeren yasa teklifi hakkında bilgi verdi.

HSYK’nın yapısı utanç verici

Ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Can, HSYK’nın yapısında yapılacak değişiklikle ilgili somut önerilerinin sorulması üzerine, HSYK’ya, Avrupa’daki örnekler gibi parlamento ve Cumhurbaşkanı tarafından üye seçilebileceğini, ancak Kurul’un yapısının özellikle hakim ve savcıların seçimine dayalı hale getirilmesi gerektiğini belirtti. HSYK’nın şu andaki yapısının, hakim ve savcıları hiç bir şekilde temsil etmediğini belirten Can, bunun “utanç verici bir durum” olduğunu ve değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Anayasal düzenleme şart Osman Can, “Yasa önerimizle yapmaya çalıştığımız, adliyelerdeki hakim ve savcıların biraz daha bağımsız, politik yönlendirmelerden bağımsız şekilde kararlar verebilmelerine imkan sağlamaktır. Yüksek mahkemeleri, HSYK’yı ve Adalet Bakanlığını, özellikle onların pozisyonlarını anayasal düzeyde değiştirmediğimiz sürece hiç bir yasal düzenleme, yargıçlar ve savcılar için güvence sağlamayacaktır” dedi. HSYK’nın yapısı konusunda Yargıtay ve Danıştay ile Adalet Bakanlığı arasındaki mutabakatın nasıl sağlanacağı sorusuna karşılık da Can, şunları söyledi: “Avrupa yargı sistemini demokratikleştirdi, Türkiye’de özellikle yüksek yargı mekanizmaları buna ayak diremeye çalışıyor. Bizim aklımıza matbaanın Türkiye’ye getirilmesi konusundaki dirençler geliyor. Demokratikleştirmediğiniz sürece, bu iktidarları ya da Danıştay, Yargıtay veya HSYK’da yer alan üyelerimiz bu iktidarlarının devam edeceğini mi düşünüyorlar. Zaten Anayasa gereği belli politik duruşları olan kurumlar. Darbe Anayasası onlara belli bir politik duruş sergilemelerini emrediyor zaten. Ne kadar ayak direyeceğiz?”

Demokrasi ‘kuşatma’yı bitirir

Can, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki “yargıhükümet kuşatma altında” şeklindeki sözlerin hatırlatılması üzerine, “Demokratikleşme kuşatma değil, tam tersine kuşatmanın parçalanmasıdır, ne yargı içinde ortaya çıkmış olan güçlerin kuşatmasına ne de hükümetin, partinin kuşatmasına imkan sağlar. Demokratikleştirmediğiniz sürece bir kaç kuşak sonra bir partinin yargısı olabilir. Bunları görmemiz lazım” dedi. MELİH ALTINOK/ANKARA


Taraf

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0