'O BAYRAK İNECEK, O ASKER GİDECEK'

18 Nisan 2018 13:18 / 918 kez okundu!

 

 

Tarihte öyle basit olaylar vardır ki büyük savaşların fitilini ateşlemiştir. Bazı sorumsuz insanlar, ateşle oynamayı severler. Çoğu zaman onların yaktığı ateş, yalnızca kendilerini yakmaz. Hatta onlara hiç bir şey olmazken pek çok başka insan büyük zararlar görebilir. 

 

******

 

''O BAYRAK İNECEK, O ASKER GİDECEK''

                       

Tarihte öyle basit olaylar vardır ki büyük savaşların fitilini ateşlemiştir. Bazı sorumsuz insanlar, ateşle oynamayı severler. Çoğu zaman onların yaktığı ateş, yalnızca kendilerini yakmaz. Hatta onlara hiç bir şey olmazken pek çok başka insan büyük zararlar görebilir.

Birinci dünya savaşı Avusturya arşidükünün Saraybosna'da  bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi üzerine çıkmıştır. Keza bir futbol maçı yüzünden 1970 yılında  El Salvador ve Honduras arasında savaş çıkmıştı. İlyada destanında anlatılan Truva savaşı da  Truva prensi Paris’in, Sparta Kralı Menelaos’un karısı Helen'i kaçırmasıyla başlamıştı.

25 Aralık 1995 tarihinde, Figen Akat isimli Türk gemisi, Bodrum sahilinin 6 kilometre kadar açığında bulunan ve Yunanlıların İmia diye adlandırdığı kaya parçasına çarptı. Kayalıkların Türkçe ismi Kardak'tı. Figen Akat'ın kaptanı Türkiye'den yardım istedi. İşte kriz tam da burada patlak verdi. Yunanlılar kayalıkların kendi kara suları içerisinde bulunduğunu iddia ediyor ve ''size ancak biz yardım ederiz'' diyorlardı. Böylece denizin orta yerinde duran bu önemsiz kaya parçaları, iki ülkeyi karşı karşıya getirdi.

Her iki taraftaki sorumsuzlar yangına körükle gitti. Bir grup Yunanlı fanatik kayalıklara çıkıp 3-5 keçi bıraktı ve Yunan bayrağı çekti. Hürriyet Haber Ajansı İzmir Bürosu'ndan iki gazeteci de, Aykut Fırat ve Cesur Sert, helikopterle kayalıklara gidip o bayrağı indirdi ve yerine Türk bayrağı çekti. Bu gelişmeler büyük bir krize neden oldu. İki ülke savaşın eşiğine geldi. İşte başlıktaki o söz, dönenin başbakanı Tansu Çiller'e aittir. Büyük medyanın milliyetçilik gazına gelip esip gürlemiştir. O iki gazeteci de hiç üstlerine vazife olmadığı halde kayalıklara bayrak çekerek ateşe benzin dökmüş oldu.

O dönemde yanılmıyorsam Hürriyet ve Milliyet gazeteleri Aydın Doğan'a aitti. Sabah gazetesi de Zafer Mutlu yönetiminde Dinç Bilgin'indi. En yüksek tirajlı bu üç gazete yangına körükle gitti. Sürekli kışkırtıcılık yaptılar. Karşılarında da kendilerine benzeyen manüpilatif Yunan basını vardı. Biraz daha güçleri olsaydı savaşı çoktan başlatmış ve tarihe iki ülke insanına büyük ihanet etmiş kişiler olarak geçmeyi başaracaklardı.Allahtan serinkanlılık kazandı da iş fazla uzamadan soğutuldu.

Şimdi Yunanistan'ın evlere şenlik, sağcı, ırkçı bir savunma bakanı var; Panos Kammenos. Koalisyonun küçük ortağı muhafazakar sağ parti, Bağımsız Yunanlar Genel Başkanı. Bu adam popülizme oynuyor, Çipras'ı da ha bire zor duruma düşürüyor. Son zamanlarda Kardak kayalıklarına gidip oraya çelenk bırakmaya kalkarak, parlamentoda yaptığı konuşmada Türkiye'den 'düşman' diye bahsederek ırkçı duyguları okşadı. Yine bunun tayfasından olduğu kuşku götürmez üç sorumsuz da gidip kayalıkların birine Yunan bayrağı çekmiş. Resmini de çekip sosyal medyada paylaşmış. Türkiye tarafının da birden kirpi gibi dikenleri kalkıverdi. Alt tarafı kayalık; böcek bile yaşamaz. Yunanistan'ın olsa ne olur, Türkiye'nin olsa ne olur... İki devlet yetkilileri makul bir görüşmeyle çözerler konuyu; ne var bunda. Zaten 95'te Kardak'a bırakılan keçiler açlık ve susuzluktan ölmüştü.

Ama böylesi bir provokasyon yüzünden her iki taraf da çok zarar görebilir. Çatışma çıkabilir, insanlar ölebilir; maddi kayıplar olabilir. Her iki taraf dünya gözünde prestij kaybedebilir. Sebep ne? Üç kişi kafayı çekip bir kayalığa bayrak çekmiş. Bu yüzden savaş benzeri bir şey olursa dünya kıçıyla güler.

Tabi günümüzde Türkiye'nin başında dirayetli bir yönetim var. Öyle şunun bunun gazına gelmez. Ama zevahiri de kurtarmak zorundadır. Yunanistan'da da sorumlu bir başbakan var. Yine aklıselim hakim olur ve bu iş bir krize dönüşmeden çözülür. Ama o savunma bakanı o makamda kaldığı sürece bu tür provokasyonlar eksik olmayacak anlaşılan.

 

Firuz TÜRKER

17.04.2018

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.