Ne Oluyor Bu Memlekette?

17 Şubat 2018 10:52 / 1123 kez okundu!

 

 

Son bir kaç yılda 'milliyetçi' vurgu yapan reklamlar revaçta. Ben bundan rahatsız değilim, Ama bu neden böyle diye de düşünmekteyim. Tabi çok basit bir cevabı var. Yüzyıllık bir horlanmışlıktan sonra 'bir millet uyanıyor'. Başka ne olsun. O hissi uyanan o millete karşı da firmalar bu yollara baş vuruyor. Gerçi bunu çok acemice ve kör parmağım gözüne şeklinde, bu milletin uyanan ulusal bilincine yakışmayacak bir basitlikte yapıyorlar.

Ulusal burjuvazi başarılı oldu. Önemli bir siyasi yapı yarattı ve buna halkın desteğini kazandı. Bunun arkasından bir ekonomik kalkınma hamlesi başlattı. Ülke bir baştan bir başa imar edilir oldu. Yıllarca kendisini horlamış büyük devletlere kafa tutar hale geldi. Artık ne kendini, ne ülkesini, ne de ulusal onuru ezdirmiyor. Hadi Türkiye'yi yıllarca şamar oğlanı yerine koyan batılı emperyalistleri anlıyorum da onların ağzından konuşan 'yerli' ama milli olmayan bir kesim de bununla dalga geçmeye kalkıyor. Olmaz, yapılamaz, yapamazsınız derken iş yaptırmayacağıza varıyor.

Seni başkan yaptırmayacağız;

Üçüncü hava limanını yaptırmayacağız;

Kanal İstanbul'u yaptırmayacağız.

Boğaz altı geçişi trenlerinin imdat frenlerini çekip çekip işe yaramaz olduğunu gösteremesek bile en azından keyfini sürmenize izin vermeyeceğiz;

Hızlı treni burnunuzdan getireceğiz...

Falan filan...

Ulusal burjuvazi var mı, bu devirde olur mu? İşte var. Var mı Marksist açıdan bakarak başka açıklaması. Niye ulusal bir mücadele veriliyor da yıllarca ülkemizi kanırtmaya alışmış emperyalist mihraklar bunu boğmaya kalkıyor o zaman?

Tabi Türkiye'deki bu gelişmelerin Marksist bakış şablonları dışında da çözümlemeleri ve analizleri var. İşi oraya sıkıştırınca 'olgu'yu kavramak mümkün değil. Türkiye emperyalistleşiyor mu, alt emperyalist mi oluyor yoksa buna mı özeniyor gibi bir sürü anlamsız sorunun labirentinde kaybolmak ve çıkışı bulamamak işten bile değil.

Peki ne mi oluyor? Biraz da teorinin tuzaklarından uzaklaşıp düz bakmaya çalışmak lazım. Aslında o kadar basit ki; hiç dallandırıp budaklandırmaya gerek yok. Türkiye bağımsızlığını kazanma, ayağa kalkma, kalkınmasını gerçekleştirme, kendi öz kaynakları ile var olabilme, kendini vesayet altında yaşamaktan kurtarma, dünyanın sözü geçen devletleri arasında yer alma mücadelesi veriyor. Bunun, bu ülke vatandaşını rahatsız edecek nesi var? Ama onun eski halinde kalmasını isteyen 'güçlü' devletleri rahatsız edecek çok şey bu. Ülke içinde de onların borusunu öttürenler, Türkiye'nin bu gelişmesini türlü bahanelerle bin dereden su getirerek karalamaya çalışıyor, gelişmeleri farklı ve negatif bir biçimde göstermeye çabalıyorlar. Peki gerçek onların dediği gibi mi? Öyle olsa ha bire güç kazanırlar, bu taraf da zayıflar; ama tersi oluyor. Koskoca hayat kendi yolunda yol alırken onlar buna, sırf kendi düşüncelerinin haklılığı ve doğruluğu kanıtlansın diye çelme takmaya çalışıyor. Halep ordaysa arşın burda. Alın ölçün bakalım ne kadar.

 

Firuz TÜRKER

16.02.2018

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.