ERDOÐAN'IN BÝR DÝKTA YÖNETÝMÝ PEÞÝNDE OLDUÐUNA MI ÝNANIYORSUNUZ?

19 Mayýs 2018 00:22 / 914 kez okundu!

 

 

Erdoðan 16 yýldýr ha bire seçimlerle politik mücadele veren bir 'diktatörlük' heveslisidir. Halbuki kendisine karþý sayýsýz suikast, ona yakýn darbe hazýrlýðý yapýlmýþ; bir halk ayaklanmasý çýkarýlarak devrilmesi planlanmýþ; týpký Brezilya'da olduðu ve Amerika'da da yapýlmak istendiði gibi yargý marifetiyle düþürülmeye çalýþýlmýþ; partisi kapatýlmak ve Necmettin Erbakan gibi siyasi yasaklý konumuna sokulmak istenmiþ; ülkesinde iç savaþ kýþkýrtýcýlýðý yapýlmýþ; bunlarýn hiç biri tutmayýnca da açýktan darbe yoluyla devrilmeye çalýþýlmýþtýr.

 

*****

 

ERDOÐAN'IN BÝR DÝKTA YÖNETÝMÝ PEÞÝNDE OLDUÐUNA MI ÝNANIYORSUNUZ?

 

Erdoðan'ýn otoriter bir rejim heveslisi olduðu; kendini modern çaðýn Osmanlý sultaný gibi gördüðü; gizli bir ajandasý olduðu ve adým adým diktatörlüðe yürüdüðü; uygun zamaný bulduðunda da açýktan diktatörlüðünü ilan ederek demokrasiyi bütün kurum ve kurallarýyla birlikte rafa kaldýracaðý; Türkiye'yi Ýran ya da Malezya'ya (nedense hiç Suudi Arabistan demediler) çevireceði tezi uzun yýllardýr iþleniyor.

 

Erdoðan iktidara geleli 16 yýl oldu. Ne var ki bu yönde her hangi bir geliþme görülmedi. Tam tersine ceza hukukunda önemli pozitif deðiþiklikler yapýldý. Ýnkar ve asimilasyon politikalarýna son verildi. Uzun uzun yapýlan iþleri saymayacaðým. Bu gün partilere rekor düzeyde adaylýk baþvurusu yapýlýyorsa bu, milletin akýn akýn siyasete koþtuðunun göstergesi ve demokratik geliþmenin bir sonucudur. 12 Eylül sonrasý yapýlan ilk seçimlerde mumla aday aranýp da bulunamýyordu. Bulunan adaylarýn dörtte üçünü de zaten cunta 'veto' etmiþti. O da faþist dikta koþullarýnýn bir sonucuydu.

 

Erdoðan'ýn diktatörlük peþinde olduðu propagandasý, gerçekten diktatörlük peþinde olanlar tarafýndan sazanlarý avlamak için uydurulmuþ bir söylemdir. Evet; ülkemiz gerçekten bir diktatörlük, hatta açýk iþgal tehdidiyle karþý karþýyadýr. Ama bu tehlike onlarýn söylediði gibi Erdoðan'dan deðil, NATO'cu, Amerikancý gerici-faþist güçlerden kaynaklanmaktadýr. Bunlar 15 Temmuzda teþebbüs ettiler ama baþaramadýlar. Arkalarýnda Amerika ve Ýsrail vardýr. Onlar, kendileri için bir engel olarak gördükleri Erdoðan'ý devre dýþý býrakarak Türkiye'ye diz çöktürmek, teslim almak, üzerinde istedikleri gibi operasyon yapmak istiyorlar. Erdoðan bu güçlerin dolaþýma soktuðu yalan gibi bir diktatörlük tehdidi deðil, tam tersine böylesi bir þer cephesine karþý, milletini de arkasýna alarak ülkesi adýna direnen lideridir. Bu uðurda her þeyi göze almýþ bulunmaktadýr. Onun diktatörlük peþinde olduðu yalanýný dolaþýma sokan ve kullananlarýn öngörülerinin tersine bu gidiþle o 'diktatörlüðü' tesis etmeye (Allah geçinden versin) ömrü vefa etmeyecek.

 

Erdoðan 16 yýldýr ha bire seçimlerle politik mücadele veren bir 'diktatörlük' heveslisidir. Halbuki kendisine karþý sayýsýz suikast, ona yakýn darbe hazýrlýðý yapýlmýþ; bir halk ayaklanmasý çýkarýlarak devrilmesi planlanmýþ; týpký Brezilya'da olduðu ve Amerika'da da yapýlmak istendiði gibi yargý marifetiyle düþürülmeye çalýþýlmýþ; partisi kapatýlmak ve Necmettin Erbakan gibi siyasi yasaklý konumuna sokulmak istenmiþ; ülkesinde iç savaþ kýþkýrtýcýlýðý yapýlmýþ; bunlarýn hiç biri tutmayýnca da açýktan darbe yoluyla devrilmeye çalýþýlmýþtýr.

 

Bunlarý planlayanlar, yapanlar, destek verenler demokrat olduklarýný ileri sürerken Erdoðan'ýn diktatörlük yanlýsý olduðunu iddia etmektedirler. Bu kadar gerçeklerin ters yüz edilmiþ olduðu bir propagandaya inanabilmek için aptallýk kategorisinde epey derece yapýlmýþ olunmasý gerekiyor.

 

Þimdi yine seçimlere gidiyoruz deðil mi? FETÖ'cü propaganda 'diktatör' Erdoðan'ýn 'her ne pahasýna' bu seçimleri kazanmak zorunda olduðu, bunun için her þeyi yapacaðý' yönünde þekilleniyor. Erdoðan'ýn seçimleri iptal edeceðinden tutun da suikasta uðrayacaðý manipülasyonlarý dahi ortalýða yayýlýyor. Erdoðan'ýn kazandýðý hiç bir seçimin hakkýyla kazanýldýðýna inanmayan bir 'tuhaf' kesim var. Bunlar peþlerinden gittikleri siyasilerin kendilerini avutmak için söylediði bu yöndeki sözleri veri alýyor. Hiç sorgulamýyor. Muharrem Ýnce gibi 'yenmiþ de yenmiþ' diye gerçeði ifade edenleri de cumhurbaþkaný adayý yapýyorlar. Yani ortada Erdoðan'ýn kazanamayacaðý bir seçim yok; tam tersine muhalefetin stratejisi seçimi ikinci tura taþýyabilmek yönünde. O bile çok zor görünüyor.

 

Ne yazýk ki ülkemiz aðýr bir emperyalist saldýrý altýndadýr. Bunun sebebi liderinin emperyalist tezgahlara boyun eðmemesi, karþý durmasýdýr. Onu alaþaðý ederek ülkeyi istedikleri biçime sokabileceklerine, yani eskiden olduðu gibi 'evet efendimci' bir Türkiye' ye dönüþtürebileceklerine inanýyorlar. Halbuki bu ülke, (liderlik vasýflarýný görmezden gelmeden) liderinden dolayý emperyalist hegemonyaya baþ kaldýrmýyor. Tam tersine baþkaldýrma vakti gelmiþ olduðundan kendisine, bu yolda önderlik edecek bir lider bulmuþtur. Bu yüzden diðerlerinin toplamýndan daha fazla raðbeti ona gösteriyor. 

 

Firuz TÜRKER

19.05.2018

 

Son Güncelleme Tarihi: 19 Mayýs 2018 11:19

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.