AMERÝKA'DA SOÐUK SAVAÞTAN KALMA VESAYETÇÝ ZÝHNÝYETÝN YENÝLGÝSÝ

22 Temmuz 2019 15:40 / 1121 kez okundu!

 

 

Duvarýn yýkýlmasýndan sonra dünya hýzla deðiþti. Artýk iki kutupluluk bitmiþti. Amerika bunu tek baþýna kaldý gibi anladý. Halbuki dünya dönüyor, iki kutupluluðun yerini çok kutupluluk alýyor, eski düzenin kapitalist emperyalist hegemonyasý zayýflama sürecine giriyor, dünya ekonomik merkezi batýdan doðuya kayýyordu.

Amerika'daki bu yanlýþ algýnýn temsilcisi Obama'nýn baþkanlýðýndaki Demokrat Parti idi. Obama, sanki yeni geliþmeyi kavramýþ gibi iktidara geldi ama kýsa sürede Amerikan vesayetinin kontrolüne girerek eski sistemi sürdürmeye çalýþtý. Sürdürmek ne kelime, CIA ve Pentagon'la Amerikan yargýsýna yaptýðý atamalarla güçlendirdi. Bu sistem, Amerikan siyasetinin çok uluslu tekeller ve bürokrasinin vesayeti altýnda tutulmasý sistemidir.

 

****

 

AMERÝKA'DA SOÐUK SAVAÞTAN KALMA VESAYETÇÝ ZÝHNÝYETÝN YENÝLGÝSÝ

 

Duvarýn yýkýlmasýndan sonra dünya hýzla deðiþti. Artýk iki kutupluluk bitmiþti. Amerika bunu tek baþýna kaldý gibi anladý. Halbuki dünya dönüyor, iki kutupluluðun yerini çok kutupluluk alýyor, eski düzenin kapitalist emperyalist hegemonyasý zayýflama sürecine giriyor, dünya ekonomik merkezi batýdan doðuya kayýyordu.

 

Amerika'daki bu yanlýþ algýnýn temsilcisi Obama'nýn baþkanlýðýndaki Demokrat Parti idi. Obama, sanki yeni geliþmeyi kavramýþ gibi iktidara geldi ama kýsa sürede Amerikan vesayetinin kontrolüne girerek eski sistemi sürdürmeye çalýþtý. Sürdürmek ne kelime, CIA ve Pentagon'la Amerikan yargýsýna yaptýðý atamalarla güçlendirdi. Bu sistem, Amerikan siyasetinin çok uluslu tekeller ve bürokrasinin vesayeti altýnda tutulmasý sistemidir.

 

Bu hegemonik sistem, Amerikan çýkarlarýný zor yoluyla dünyanýn geri kalanýna dayatma sistemidir. Yeni dünya düzeninde bunu yeniden harekete geçiren Bush olmuþtu. 11 Eylül saldýrýlarý buna zemin olarak kullanýldý. Bu þekilde Amerika, baþta Müslüman dünyasý olmak üzere dünyanýn dört bir yanýný ateþe verdi. Yüz binlerce insan öldü ve hala da ölmekte.

 

Demokratlar Obama sonrasýný da hazýrlamýþlardý hesapta. Onun yerine Clinton seçilecek ve dünya hegemonyasý planýnýn uygulamasý sürdürülecekti. Clinton seçim öncesi 'Kürtleri silahlandýrýp DEAÞ'ý onlarla yenmekten' söz ediyordu. bunun Amerikancasý; PKK yý silahlandýrýp onun aracýlýðýyla Ortadoðu'yu iþgal etmekti. Böylece hem hidrokarbon yataklarý coðrafyasý kontrol altýna alýnacak hem de bir tek Amerikan askerinin burnu bile kanamayacaktý.

 

Fakat plan yürümedi. Bütün medya spekülasyonlarý ve manipülasyonlarýna raðmen seçimi Clinton deðil, Trump kazandý. Trump DEAÞ'ý Obama'yla Clinton'ýn kurduðunu söylüyor (ki doðru da söylüyordu), Amerikan askerlerini bir an önce ülkeye çekerek askeri harcamalarý kýsmayý ve de Amerika'yý 2008 krizi ile zayýflamýþ olan kendi ekonomisini güçlendirmeye yöneltmekten söz ediyordu. Seçimi kaybeden Demokratlar büyük þaþkýnlýk içindeydi. Tabi soðuk savaþ dönemi siyasetine angaje olmuþ Amerikan bürokrasisi de. Önce Trump'ýn seçim zaferini gayri meþru göstermeye çalýþtýlar. Bunu kitlesel gösterilerle yapmaya çalýþtýlar. Ardýndan Rusya'nýn seçimleri manipüle ettiði ve Trump lehine deðiþtirdiði yalanýný yaydýlar. Sonrasýnda Trump'la bu 'klasik' hegemonik güç arasýnda kýyasýya bir kavga baþladý. Trump'ý akýl saðlýðýný kanýtlamaya bile zorladýlar. Hakkýnda cinsel tacizden tutun da vergi kaçýrmaya kadar varan dosyalar açtýrdýlar. Fakat baþarýlý olamadýlar. Trump çok yara almasýna raðmen yýkýlmadý. Bütün bu yazdýklarým Trump politikalarýný onayladýðým anlamýna gelmiyor. Sadece olan biteni analiz etmeye çalýþýyorum.

 

Amerikan vesayetçi düzeninin hesap edemediði çok önemli bir faktör vardý. Dünyanýn geri kalaný, onlarýn dayatmalarýna karþý baþýný giyotine uzatmayacaktý. Ýþte tam bu anda dünyanýn her yeriyle kavgalý olmaya baþladýlar. Trump hem vesayetçi sistemle kavga ediyor hem de zaman zaman onlarla uzlaþarak yol alýyordu. Hatta bazen aþýrý milliyetçi hatta ýrkçý politikalar izleyerek onlardan daha 'muhafazakar' olduðunu kanýtlamaya çalýþýyordu. Bu þekilde Evangelist kilisenin ve Ýsrail'in, dolayýsýyla da Amerika'daki Yahudi lobisinin desteðini aldý.

 

Ve bu þekilde geldik S-400'lere. Bu olaylarla S-400 konusunun yakýn ilgisi var. Amerikan bürokratik vesayetine direnen Türkiye, onlara büyük bir engeldi. Erdoðan'ý devirmek istemiþler ama yapamamýþlardý. Türkiye Ortadoðu'daki planlarýna da zorluk çýkarmýþtý.

 

Ýþte bu yüzden S-400 ve F-35 þantajý ile Türkiye'yi ekarte etmeye çalýþtýlar. Onun öncesinde hepimizin bildiði gibi bir sürü ekonomik ve siyasal saldýrý da gerçekleþtirdiler. Hakan Atilla'nýn kiþiliðinde Halkbank davasý, döviz spekülasyonu ve daha baþka olaylarla yaptýlar.

 

Fakat Türkiye dirençli çýktý. Hem mevcut iktidarý deviremediler hem de Türkiye'yi kontrolleri dýþýndaki tutumundan caydýramadýlar. Þimdi açýlanan 'F-35 projesinde Türkiye'yi askýya alma' tam bir fiyaskodur. Baþkanlarýný Türkiye'ye yaptýrýma ve boyun eðdirmeye zorluyorlar. Bu tutum yenilmiþlik duygusunun bir görünümüdür. Amerikan vesayetçi siteminin dünya hegemonyasý planýndaki bu gerilemede Türkiye'nin payý büyük. Artýk ne dünya eski dünya, ne Amerika eski Amerika, ne de Türkiye eski Türkiye'dir. 

 

Firuz TÜRKER

20.07.2019

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.