Erkeklerden korkan köpek - Yeşil Hafiye/Radikal

24 Ekim 2010 01:33  

 

Erkeklerden korkan köpek - Yeşil Hafiye/Radikal

Tecavüze uğrayan sokak köpeği Mutlu, artık erkeklerden kaçıyor. Prof. Dodurka: Bu normal, köpekler korkularını genelleştirir.

Bu haftanın hafiye hikayesini aslında uzun süredir yazmak istiyordum. Ancak Türkiye’de çevre konusunda o kadar çok gelişme oluyor ki, son güne kadar peşinden koşacağım konu değişiyor.

Barınak adında bir mail grubu var. Buradaki gönüllüler sadece İstanbul’daki değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki zor durumda olan sokak hayvanlarının yardımına koşuyor. ‘Can’lara yuva arıyor. Ben de bu grubun bir üyesiyim. Olayları bir hafiye gözüyle takip ediyorum. Burada vicdan sızlatan pek çok olay gördüm. Birkaçını anlatmak istiyorum. Yüreği dayanmayanlar MUTLU’nun tecavüze uğradığı hikayeyi okumadan diğerlerine geçebilir.

Adı Mutlu ama...

Mutlu’nun başına gelenleri ilk duyduğumda inanmakta zorluk çektim. Köpeğin şu anda nerede olduğunu sordum, soruşturdum. Hasdal Rehabilitasyon Merkezi’nin yakınlarında olduğunu öğrendim.

Barınak gönüllerinden Kebire Bozkurt ile Hasdal’ın yolunu tuttuk. Kebire Hanım, tam bir hayvansever. Hayatının büyük kısmını sokak hayvanlarına yardım etmekle geçiriyor. Evinde altı kedisi ve iki de köpeği var. Mutlu’nun başına gelenleri önce o duymuş.

‘Mutlu’ adını Kebire Hanım koymuş. Birlikte Hasdal’daki ormanlık arazide Mutlu’yu aramaya başladık. Zor oldu ama sonunda bulduk. Adının aksine ürkek ve mutsuzdu davranışları. Mutlu’nun başına gelenleri rehabilitasyon merkezi çalışanlarıdan biri görmüş. Gördüklerini anlatınca tüylerim diken diken oldu. Çalışan ismini vermeden gördüklerini şöyle anlatıyor:

“Nelerle karşılaşmıyoruz ki, orman burası. Adamı çalıların dibinde gördüm. 50 metre aramız vardı. Baktım adam hayvanla ilişkiye girmiş. Köpek ‘vıyık vıyık’ bağırıyordu. Karalıkta kim olduğu bile belli olmuyordu. Hayvanın ön ayakları yerde, arka ayaklarından tutmuştu. Arabasını ormana çekmişti. Hayvanı sonradan gördüm kan revan içindeydi, organın da kan vardı. Köpekle ilişkiye girdiğini kanı görünce anladım. O adam birkaç kez köpeği arabaya da atıp götürmüş. 35 - 40 yaşlarında, uzun boylu, esmer. Çok yakından göremedim ancak bir keresinde yanımdan geçti. Daha önce de buralarda görmüştüm. Köpeğin beş yavrusu vardı. Dördü ölmüş, kesin o adam öldürmüştür. Bir hafta önceye kadar geliyordu. Ben gördükten sonra gelmiyor artık. Hayvan şimdi insanlardan utanıyor. Ben yemek veriyorum, ilgileniyorum ama beni görünce çalıların içine kaçıyor. Buradaki diğer köpekler kaçmıyor ama bu ne zaman araba görse kaçıyor.”

Mutlu, Kebire Hanım’ı görünce kucağına atladı. Halbuki kendisine her gün yemek veren erkek görevliden bile kaçıyordu. Köpek psikolojisi üzerine kitabı bulanan ve bu konudaki sayılı uzmanlardan İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Tamer Dodurka, köpeklerin travma geçirdikten sonra yaşadıkları olayları kolay kolay unutamadığını ve bu gibi davranışlar gösterebildiklerini söylüyor. Köpeklerin genelleme yapabildiğini belirten Dodurka, olayı şöyle yorumladı:

“Köpekler, olay kimden geldiyse bunu genelleştirirler. Kravatlı biriyse tüm kravatlılardan korkarlar. Sadece erkeklerden veya tüm insanlardan korkabilirler. Tecavüz köpeğe aşağılama duygusu vermez. Sadece korkar. Bu davranış terapi ile düzelebilir. Köpek o zaman bu durumu daha kısa sürede atlatır. Mutlaka güven verici şekilde yaklaşılmalı. Ancak bazen de çok uzun sürüyor. Ev köpeği olsa mutlaka ev ortamı aramak gerekirdi ancak sokak köpeği ise güvenli bir yer sağlanmalı. Çok fazla insan olmayacağı, üzerine gidilmeyen bir ortamda normal hale gelebilir. Biz böyle durumlarda terapi öncesinde köpeğin güvenini sağlamak için yemeğini bırakıp gidiyoruz. Sonra ödüllendirmeler başlıyor. Bir kişiye alıştıktan sonra da farklı kişilerle genelleştirmeye çalışıyoruz.”

Prof. Dodurka, köpeğe tecavüz edilme olayının Anadolu’da çok daha fazla yaygın olduğunu söylüyor ve bu durum için ne yapılması gerektiğini de şöyle özetliyor: “Anadolu’da haddinden fazla tecavüz gerçekleşiyor. Hatta normal karşılayanlar oluyor. İnsan neden köpeğe gidiyor, bulamadığı için. Aynı şeyi bir küçük çocuğa da yapabilir. En büyük tehlike de bu. Tek çözüm hayvana eziyetin mutlaka bir cezası olması. Bu insan sabıkalı olmalı. Bir yere yerleştiğinde insanlar tedbirini alsınlar.”

Üç bacaklı Mahçup Antalya yolcusu

Kebire Bozkurt, Hasdal’da gönüllü olarak çalışıyor. Hasdal’a kısırlaştırma için getirilen her sokak hayvanıyla büyük bir özveriyle ilgileniyor. Hasta hayvanların tedavileriyle uğraşıyor. Hasdal’a getirilen köpeklerden biri de Mahçup. Mahçup’un sağ ön bacağı bir araç tarafından ezilmiş, kesilmesi gerekiyordu. Kebire Hanım, Mahçup’u kaptığı gibi Zeytinburnu’ndaki özel bir kliniğe götürdü. Mahçup’un ameliyatı yapıldı. Biraz zayıf düştü ancak şu anda durumu iyi. En önemlisi ise artık onun bir yuvası olması. Barınak grubunda Mahçup’un yaralı haldeki fotoğrafını gören Antalya’dan bir hayvansever Mahçup’u evlat edinmek istedi. Mapçup, şimdi iyi olur olmaz Antalya’nın yolunun tutacak.

Sokağa terk edilmişti
Yine bir gün Hasdal’a hepimizin ‘lesi’ olarak tanıdığı Collie cinsi bir köpek getirildi. Collie yaşlıydı. Veteriner ‘anesteziyi kaldıramaz, masada kalır’ dedi. Köpeğin, testiklerinde ur vardı. Zayıflık, mantar ve uyuz gibi pek çok rahatsızlığı da vardı. Sponsor bulundu. Tedavi edildi. Kebire Bozkurt, tedavi olan köpeği bir pansiyona yerleştirdi. Bir ay burada kaldı. Yaşlı diye kimse almak istemiyordu. Geçici olarak Bozkurt bir arkadaşına bıraktı. Ancak daha sonra Kebire Hanım’ın arkadaşı köpeği bırakmak istemedi. Ölmek üzere olan ve sokağa terk edilmiş Collie’nin şimdi güzel bir yuvası var.

Tavşan’ın bir ayağı kesilecek
Kebire Bozkurt’un evinde yaşayan kedilerden biri henüz yavru. Adı Tavşan. Bir ayağını kullanamıyor ve seke seke yürüyor. Bu nedenle Bozkurt ona tavşan adını koymuş. Tavşan da sokakta bulunarak Hasdal’a getirilen hayvanlardan biri. Bozkurt, Tavşan’ı evine aldı. Ancak veteriner hekim minik kedinin ön ayağının mutlaka kesilmesini istemiş. Çünkü Tavşan’ın ayağı kesilmezse kanser olabilirmiş. Tavşan hayatının sonuna kadar üç ayaklı yaşayacak. Fakat yalnız değil. Çünkü sahibi Kerime Hanım’ın evinde yetişkin başka bir üç ayaklı kedi daha var. ‘Cloudy’.

Sokak hayvanlarının hikayeleri elbette bunlarla sınırlı değil. Her gün onlarca hayvan sokaklarda açlıktan, araç altında kalmaktan gibi çeşitli nedenlerle hayatını kaybediyor. Bir de başına sapıklık düzeyindeki kötü olaylar geliyor. Anlattığım hikayeler sadece birkaç günlük takip sonucunda gözüme ve aklıma takılanlar. Hayvanseverlerin insanlardan birkaç isteği var:

“Eğer bir hayvan sahiplenmek istiyorlarsanız, mutlaka barınaklara uğrayın. İlla yavru almaya gerek yok. Çünkü barınağa gelen bir hayvan sıfırlanıyor. Sevgiye muhtaç oluyor. Yetişkin bir hayvan da çok kısa sürede size alışabilir, tuvalet alışkanlığı gibi davranışları öğrenebilir. Üstelik barınaklarda değeri 2 bin 500 Avro olan Akita İnu cinsinden, golden’lara, Alaska Malamute’den terrier’lere kadar pek çok cins köpeği bulmak da mümkün. Hayvan sahiplenemiyorsanız bile en azından barınaklara ekmek, gazete kağıdı, mama, süt, battaniye gibi yardımında bulunabilirsiniz.”

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0