Usta 1

16 Eylül 2013 12:29 / 1953 kez okundu!

 


Büyük şehirlerin ana caddelerindeki billboardlarda AKP, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için “Büyüksün Usta” diye reklamlar astı.

Usta kelimesi yerinde kullanılan bir kelimedir. Erdoğan, simit satarak okul masraflarını karşılarken, siyasete atıldıktan sonra zengin oldu!

Bu ustalık değil de nedir?

Yazılarımın çoğunda, sırtını devlete dayamayan bir kişi asla zengin olamaz diye belirtirim. Bu tespitime karşı çıkanlarla sürekli tartışabilirim. Çünkü devlette dönen rant hiçbir yerde yoktur. İhale ve ihale komisyonları bunun açık kanıtıdır.

Usta, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı olduktan sonra; yakın çevresini etrafına topladı.

Bunlardan birisi de Vakıflar eski genel müdürü sayın Yusuf Beyazıt’dı. Beraber öğretmenlik yaptık. Yusuf bey hukuk fakültesini dışarıdan bitirdi ve avukatlık stajı da yaptı.

Daha sonra Usta, Yusuf bey’i İstanbul Büyük Şehir Belediyesi imar dairesinde yetkili amir yaptı. Yusuf beyin samimi olduğu arkadaşları ve tanıdıkları, çok zenginleştiğini anlatıyordular! Ne derece doğrudur bilemiyorum.

2002 genel seçimlerinde, Yusuf Beyazıt delege seçimiyle memleketi Tokat'ta AKP’den liste başı oldu. Usta, Yusuf Beyazıt’ı liste başı olmasına rağmen aday yapmadı. AKP iktidar olduktan sonra Yusuf Beyazıt’ı vakıflar genel müdürü yaptı!

Bilindiği gibi vakıflar genel müdürlüğü rantı ve ihalesi en fazla olan bir kamu kuruluşudur!

Duyduklarım bunlardır, öğretmenken geçim sıkıntısı çekenin; sırtını iktidara dayadıktan sonra zenginleştiği iddiası manidardır!

Söylentiye göre bir bürokrat ki böyle zengin olunca, suyun başındaki ustayı bir düşünün!

Türkiye 2020 Olimpiyatlarını Tokyo'ya kaptırınca; Usta'nın yakın kalfalarından İ. Melih Gökçek, hemen "Vatan millet Sakarya" edebiyatıyla önüne geleni vatan haini olarak ilan etti!

Kürdistan’ın küçük bir kasabasında sağlık ocağında çalışan bir memur geçmiş tarihte 20 TL. gibi ufak bir parayı zimmetine geçirmekten dolayı hüküm giydi. Bu zimmetçi memurun büyük oğlu devletle dostluğunu perçinleştirip; Süleyman Demirel ve Tansu Çiller döneminde, kamu bankalarına genel müdür oldu.

Bugün, CHP içersinde aslan bir sosyal demokrat olan, bu eski genel müdürün kardeşleri; Türkiye’nin en devasa tekstil firmasını kurmuşlar!

Demek ki, sırtını devlete dayamayanlar zengin olamazlar ancak avuçlarını yalarlar!

İttihat ve Terakki'den beri, devletle arası iyi olanlar zenginleşiyorlar, sonradan görme bir sınıf oluşturuyorlar. Bir zamanlar Balkan göçmenleri, devletin güzide adamlarıydılar. Şimdi de muhafazakar ve müminler devletin güzide adamları olmuşlar!

Boşuna “Mücahitler müteahhit oldular” demiyorlar!

Siyasetçilerimiz yakınlarını ticarete sokarak, yetkileri dahilindeki devlet imkanlarını bu yakınları için kullanıyorlar!

Zenginlerimiz de çorap değiştirir gibi, boşuna parti değiştirmiyorlar. Güç nerede zenginlerimiz orada. Bir zamanlar, 28 Şubatçılara yaranmak için; zamanın başbakanı Erbakan’ın merkezi kamusal havuz politikalarını eleştirerek “Havuzun dibi kagir olmuş, delinmiş su tutmuyor” diyen zat, bugün Usta'nın ekonomiden sorumlu bakanlığını yapıyor!

Usta, ekonomi ve sağlık reformlarından övgüyle söz eder, Allah için on yıldır; daha bir yansımasına tanık olmadık. Eskiden parasız muayene olurken şimdi paralı muayene oluyoruz. Sağlık kurulu raporlarına rağmen ilaçlarımıza para ödüyoruz. İki yıllık gözlük çerçevesini üç yıla çıkardılar, çok küçük bir meblağını SGK ödüyor!

Bunun neresi reform?

Ekonomiye gelince, Usta dünyanın en büyüyen ve gelişen ekonomisiyiz diyor ama ortada halka yansıyan bir şey yok. Cari açık bakımından çok büyüyen bir ekonomiye sahibiz. İstihdam ve işsizlik sorununda çok büyük bir ekonomiye sahibiz.

Yine, yılda en az bin kişinin ölümüne sebebiyet veren iş kazalarında çok büyüyen bir ekonomiye sahibiz!

Usta hep komşumuz Yunanistan’ın ekonomisini eleştirir. Daha önceki yazılarımda da açıkladığım gibi; Usta “Eğer sabit ve dar gelirlilere % 3’ten fazla zam yaparsak; ekonomimiz komşumuz Yunanistan’ın bozuk ekonomisine döner…” diye açıklamalar yapar!

Usta, on yıldan fazla bir süredir ülkeyi yönetiyor ama bir türlü kişi başına düşen milli geliri, ekonomisi bozuk Yunanistan’ın seviyesine getiremiyor. Ülkenin, Birleşmiş Milletler geçim endekslerindeki refah düzeyini, ekonomisi bozuk komşumuz Yunanistan’ın refah seviyesine getiremedi!

Usta, sabit ve dar gelirlilere iki taksitli zamlar yaparak bu büyük çoğunluğu açlık sınırında yaşatıyor. Bir de “Kredi kartı kullanmayın” diye de bu kesimlere çağrıda bulunuyor!

Evet, sayın Usta, sabit ve dar gelirlilerin kredi kartı kullanmalarını istemiyorsanız; o zaman, maaşlara biraz fazla zam yapınız ki, bu kesimler kredi kartı kullanmasınlar, paralarıyla alışveriş yapsınlar.

Maaşlara çok düşük iki taksitli zamlar yaparak bu büyük çoğunluğu bankaların kredi kartı ve tüketici kredilerine mahküm ediyorsunuz. Vatandaş mecburen kredi kartı kullanıyor; cebinde parası yok, açlıktan ölsün mü?

Sayın Usta, bu çok düşük ve iki taksitli zam politikalarınızdan dolayı, milyonlarca insan açlık sınırında yaşadığı gibi; 13 milyon 200 bin kişi, kredi kartları ve tüketici kredilerinden dolayı icralık durma gelmiştir!

Faiz lobilerinden dert yanıyorsunuz ama bu kadar vatandaşı da bankaların faiz lobilerine kurban ettiniz; sözde büyüyen ve cari açığı yüksek ekonominizle!

Bu yönteminizin büyük bir sosyal patlamaya neden olabileceğini hiç düşündünüz mü? Baş danışman olarak çevrenizde bulunan sayın Yalçın Akdoğan ve Yiğit Bulut bu konuda size, gerekli analiz raporları sunmuyorlar mı?

Kısacası böyle büyük çoğunluğa iki taksitli küçük zamlar vererek bir yere varılmaz; çok sıkılan toplum bir gün patlar. O zaman, dağıttığınız kömür ve makarnalar bile malum geleceğinizi kurtarmaz! Tarih önünde ve fakir fukaranın gönlünde mahkum olursunuz!

Medyaya yansıdığına göre Mısır’ın devrik cumhurbaşkanı Mursi yönetimine iki milyar dolar ve selefi El Kaide/ El Nursa örgütüne de iki milyar dolar yardım yapılmış!

Bu para milletin parasıdır, size güvenerek iktidar yapmış ve paralarını emanet etmiştir. Bu paraları elin yabancılarına vereceğinize; kendi sabit gelirli vatandaşlarınıza dağıtın ki, biraz rahat yaşasınlar!

Din bile hayır ve hayratın önce yakınlara yapılmasını emreder!


Erkan ARSLAN

16.09.2013


 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.