Emekliler Dayanışma Sendikası: Geleceğimizi tercihlerimiz ve eylemlerimiz belirleyecek

22 Temmuz 2013 14:41  

 

Türkiye'de Emekliler Dayanışma Sendikası kuruldu. Kurucular Kurulu Mahinur Şahbaz, Yusuf Alınpak, Turgut Bayır, Hüseyin Doğan, Mehmet Ali Ulusoy, Taciser Alpaslan, Kıyasettin Cüheylan, Nureyha Soysal ve Ahmet Eraslan'dan oluşan sendikadan 18 Temmuz 2013'te yapılan açıklamada, "Hukuk düzenini insan hak ve özgürlükleri temeline oturtmuş, toplumsal yaşamı bu ilkeleri esas alarak düzenlemiş ülkelerdeki gibi sendikada örgütlenme özgürlüğümüzü kullanmak istiyoruz. Geleceğimizi tercihlerimiz ve eylemlerimiz belirleyecektir" deniyor.

Açıklamanın tümü şöyle:

Bizler Türkiye’nin dört bir yanında, çeşitli alanlarda çalıştık. Devlet güvencesindeki kamu emekliliği koşullarını yerine getirdik, emekli olduk. Bu güne kadar üretilen tüm değerler biriken sermaye bizim emeğimizin ürünü. Ve ailemizle birlikte yaşamımızı sürdürecek kadar emekli aylığı, ihtiyacımız kadar güvenli ücretsiz sağlık hizmeti almaya hak kazandık.

Bu gün yürürlükte olan küresel kapitalist politikaların kurumları hükumetlerin onayı ile ; 90’lı yılların başında yaşlıları ve yaşlılığın güvencesi olan emekliliği ekonomiye yük olarak gördü.Kamu alanları özelleştirdiği gibi kamusal hakları ticarileştirilerek sermayenin kullanımına açtı. Bu konuda gelen hükumetler gideni aratmadı. Devletin yeniden yapılandırılması değişim, dönüşüm adı altında demokrasi katılımcılık maskesi ile yapılan bu değişikliklerle artan sömürü ve yoksullaştırma, değersizleştirme toplumun diğer kesimleri gibi emeklileri yaşlıları da çok olumsuz etkiledi.

Dünyada da küresel kapitalizm değiştire dönüştüre eziyor, yoksullaştırıyor. Çalışanların, emeklilerin kazanımlarına el koyuyor. Ama demokrasinin gelişmiş olduğu ülkelerde öznesi emeklilerin olduğu, kendi denetim ve yönetiminde karar sahibi olduğu sendikalar emekli ve emeklilik hakları için mücadele ediyor. Bizdeki gibi sınırsız hak gasplarına izin vermiyorlar, direniyorlar bizden daha iyi durumdalar.

Bizde 1994’de başlayan Sosyal Güvenlik Reformu adı ile yapılan değişikliklerin 1 Ekim 2008’de yasalaşması ile emeklilik güvencesiz ve esnek hale geldi. Emekli aylıklarının hesaplama ve güncelleme yöntemleri değiştirildi. Sonuçta aylıklar yüzde elli oranında reel kayba uğradı. Kamu emekliliği yerine bireysel emeklilik uygulamaları geçerli kılındı. SGK’ ne devlet desteği çekilirken, bireysel emekliliğe yüzde 25 destek veriliyor.

Sağlıkta Dönüşüm Programının sağlık hizmetlerinin kamu özelliğini yok ederek piyasa koşullarına uygun hale getirmesi, emeklileri yaşlıları bu süreçte oluşan yaşlılık ekonomisinin bir parçası yaptı. Devlet desteği ile sağlık sektörünü dünya yaşlılarına hizmet edecek hale getirirken, bizlerin güvenli ve ücretsiz sağlık hakkımızı kullanamaz hale getirdi. Sağlık hizmetlerinin her aşaması ücretli oldu. Toplumun sağlığından sorumlu Sağlık Bakanlığı sağlık sektörünün komisyonculuğunu yapar hale getirildi.

10 milyon 430 bin olan emekli ve emeklilik hakkı sahibinin yüzde 75’i 1075 lira olan açlık sınırının altında aylık alıyor. Sadece yüzde biri zinde ve maddi açıdan rahat bir hayat sürüyor. Yani emekçi emekliler yoksulluk şiddeti altında yaşıyor. Sayıları 7,5 milyon olan yaşlıların 3 milyonu hasta ve bakıma muhtaç, sekiz yüz bini demans hastası. Sadece 30 bini profesyonel bakım hizmeti alabiliyor. Büyük çoğunluğu fiziksel ve psikolojik şiddet, ihmal ve suiistimale maruz kalıyor. Huzurevlerinde şiddet, işkence taciz, gasp olaylarının yüzlercesi yaşanıyor. Korku ve utançtan yaşadıklarını gizliyorlar. Türkiye’de ailelerin yüzde 93’ünün geliri 2500 liranın altında iken İktidar “sağlıklı, hasta yaşlıya aileleri baksın yaşlının Devlete maliyeti aileden daha yüksek oluyor.”diyor. Ve her yıl 250 yaşlı insan aileleri tarafından sokağa terk ediliyor. Yaşlılara hizmet ve bakım için yapılan uygulamalar yoksulluğu yönetmenin, kontrol altında tutmanın ötesine geçmiyor.

Bütün bunlar yaşanırken emekli örgütlerinden kırk üç yıllık Türkiye Emekliler Derneği (TÜED), SGK yönetiminde emeklilerin yaşlıların haklarını korumak adına söz sahibi.. Emeklilerle, yaşlılarla ilgili bütün yasal düzenlemelerde Çalışma Bakanlığı tarafından muhatap kabul edilip görüşleri alınıyor. Sosyal Güvenlik Reformu, intibak yasası ve diğer düzenlemeleri onayladılar. Emeklileri haber vermeden üye yapan, aidat kesen ve bunun bilgisini vermeyen bir dernek olan TÜED, emeklilerin yaşlıların haklarının savunucusu değil Hükümetlerin, küresel kapitalist politikaları onaylayan taraf oluyor.

On sekiz yıl önce kurulan Tüm Emekliler Sendikası: “sendika içi demokrasiyi “üyenin söz ve karar sahibi olma” ilkesini. Sendikanın sınıf mücadelesinde kitle örgütü olması özelliğini, sendika içerisinde farklı siyasi ve sendikal anlayışların varlığının bir zenginlik olduğunu göz ardı etmesi sonucu yaşanan ve süreklilik kazanan sorunların çözümü için de sendikanın hukuksal durumu (28 Ocak 2008 tarihinde kapatılmıştı.) yargıya taşınmasına olanak vermemektedir. Tüm Emekliler Sendikasında bazı şubelerde yaşanan çift başlılık, alınan disiplin kararları, tasfiye algısı sendikanın dışa dönük mücadele yerine iç mücadelenin olması geniş emekli kitlesine güven vermemektedir.” Bulunduğu yere yabancılaşmış anlayışların çizdiği küçük ölçekli haritaların içerisinde yapılan iktidar mücadelesi emekli hakları mücadelesi değildir. İktidarların uyguladığı seçim sandığı demokrasisine paralel olarak sendikal demokrasiyi genel kurul sandığı ile sınırlayan anlayışın işçi sınıfının olmazsa olmazı “gerçek demokrasi” ile ilgisi yoktur.

İktidarın emeklilerin yaşlıların sorunlarından söz etmesi, açıklamalar yapmasındaki amaç; onların karşı çıkmalarını engellemek, umutlarını özlemlerini iktidarın elindeki ve denetimindeki araçlarının sınırları içinde tutmaktır. Bu nedenle ki sorunları yaratanlar sorunlarımıza çözüm üretmezler. Bu ülkenin insanlarının en az AVM’ler kadar yaşlılarının bakımevlerine, yaşlı hastanelerine ihtiyacı var. Bizler nüfustaki kişiler, istatistikî rakamlar, sadece doktorların, dinin, huzurevlerinin konusu değiliz. Toplumsal yaşamın bir parçasıyız. Ekonomik, sosyal kültürel yaşamda var olmak istiyoruz.

Hukuk düzenini insan hak ve özgürlükleri temeline oturtmuş, toplumsal yaşamı bu ilkeleri esas alarak düzenlemiş ülkelerdeki gibi sendikada örgütlenme özgürlüğümüzü kullanmak istiyoruz. Geleceğimizi tercihlerimiz ve eylemlerimiz belirleyecektir.

Emekliler-Yaşlılar Dayanışma Hareketi olarak başlattığımız, çaresizliğimizi tüketmek umudumuzu yeşertip çoğaltmak için kolektif akıl ve çalışmaya ihtiyacımız var diyerek yürüttüğümüz çalışmalarımıza; söz ve kararın biz emeklilerde olduğu, yaşam hakkı düzeyinde temsil yetkinliğini kullanma amacıyla Emekliler Dayanışma Sendikasında örgütlenerek devam edeceğiz. Hak ve gerçekliği dayanan örgütlü mücadelede kararlıyız. Yaşamımızı ve geleceğimizi piyasa koşullarına terk edemeyiz. Haklarımızın önündeki engeller kaldırılıncaya kadar mücadele edeceğiz. Mücadelemiz yoksulluğa karşı eşitlik, yok sayılmaya karşı özgürlük mücadelesidir.

Artık yeter diyen barış isteyen, ezilen, sömürülen, yok sayılan emekli-çalışan herkesle birlikte onurlu bir yaşam için mücadele edeceğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz. 18.Temmuz.2013

EMEKLİLER DAYANIŞMA SENDİKASI Kurucular Kurulu

Mahinur Şahbaz, Yusuf Alınpak, Turgut Bayır, Hüseyin Doğan, Mehmet Ali Ulusoy, Taciser Alpaslan, Kıyasettin Cüheylan, Nureyha Soysal, Ahmet Eraslan

Genel Merkez: Söğütlüçeşme Cad. Nüzhetefendi sk. No: 20/2 Kadıköy/ İstanbul

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0