EDP İzmir İl Başkanı Cangı: 'Yaşam alanları işletmelere peşkeş çekildi'

11 Mayıs 2011 19:10  

 

EDP İzmir İl Başkanı Cangı: 'Yaşam alanları işletmelere peşkeş çekildi'

Yaşam savunucularının tüm uyarılarına kulak tıkayarak, insan türü eliyle göz göre göre gerçekleşmekte olan çevre felaketine yönelik tepkiler artıyor. Kütahya’da ETİ Gümüş A.Ş.'ye ait gümüş madeni atık barajının setlerinden birinin çökmesi üzerine bir açıklama yapan, Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) İzmir İl Başkanı Arif Ali Cangı, "yaşanan olay, yaşam alanlarının kontrolsüz biçimde sermayenin işletme alanı haline getirilmesinin, kar uğruna canlı yaşamının tehlikeye atılmasının en çarpıcı örneğidir. Siyanürlü yığın liçi ile çalışan Uşak-Kışladağ Altın Madeni, hazırlıkları hızla sürdürülen İzmir’in su havzasını tehdit eden Efemçukuru Altın Madeni Karşıyaka’nın tepesine kurulmaya çalışılan Altıntepe Altın Madeni büyük bir tehlikedir" diyerek şunları söyledi:

"Gümüşköy’de yaşanan olay dünyada, ülkemizde ilk değildir, böyle giderse son da olmayacaktır. Bergama-Ovacık Altın Madeni işletmesinde bu atık depolama tesisinden iki tane bulunmaktadır. Onbeş yılı aşan süreçte yürütülen örnek ekoloji hareketi ve alınan yargı kararlarına rağmen atık depolama tesisinin birincisi doldu, üç katına çıkartıldı, o da yetmedi, yenisi yapıldı. Ovacık Köyü ile bitişik olan, siyanürlü, ağır metal bulaşıklı atıkların depolandığı havuzlar, Bakırçay Ovası’nı ve bölgeyi tehdit ediyor. Kamu yararına olmadığına ilişkin verilen onlarca yargı kararına rağmen, Ovacık Altın Madeni çalışmaya devam ediyor, şimdi de Kozak Yaylası’nda açılacak dört ayrı maden ocağından getirilecek cevherin işletilmesiyle ikinci atık havuzu doldurulacak. Bölgemiz açısından tehlikeler yaratan başka maden işletmeleri de var; siyanürlü yığın liçi ile çalışan Uşak-Kışladağ Altın Madeni, hazırlıkları hızla sürdürülen İzmir’in su havzasını tehdit eden Efemçukuru Altın Madeni Karşıyaka’nın tepesine kurulmaya çalışılan Altıntepe Altın Madeni ilk akla gelenler.

Doğal varlıklarından yararlanmada, doğanın ve yaşam alanlarının korunması ve kamu yararı esas alınmalıdır. Önceki hükümetler gibi AKP Hükümeti’nin uyguladığı politikalar sonucunda sağlıklı çevrede yaşama hakkı ve canlı yaşamı tehdit altındadır, bunun yanı sıra yer altı varlıkları yağmalanmaktadır. Uygulanan neoliberal politikaların yarattığı toplumsal ve ekolojik yıkım, geleceğimizi tehdit etmektedir. Canlı yaşamının sürdürülebilmesi için, şimdi yaşam alanlarını koruyacak yeni politikalar üretme ve uygulama zamanıdır. Doğayı tahrip etmeden, doğal varlıkları bütünüyle tüketmeden, doğanın kendini yenileyebilmesini gözeten, insanın ve diğer bütün canlıların yaşamını merkeze alan, yaşam kaynaklarını yok etmeyen ekonomik büyüme hedeflenmelidir. Doğal varlıklardan yararlanmada, doğanın ve yaşam alanlarının korunması ve kamu yararı esas alınmalıdır. Çevre sağlığı ve canlı yaşamı için riskler yaratan, bunun yanı sıra yer altı varlıklarının yağmalanmasına yol açan madencilik politikalarından vazgeçilmelidir.

Gümüşköy’de çöken AKP’nin politikalarıdır. Başta Çevre Bakanı olmak üzere hükümetin siyasi sorumluluğu vardır, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu istifa etmelidir. Hiçbir önlem almayan işletmenin yetkilileri ile onları denetlemeyen Kütahya Çevre İl Müdürü ile diğer kamu görevlilerinin cezai sorumluluğu vardır, Kütahya Cumhuriyet Savcılığı sorumlular hakkında çevreyi kasten, taksirle kirletilmesi ve görevi ihmal suçlamasıyla soruşturma başlatmalıdır..."

Sesonline.net

Son Güncelleme Tarihi: 11 Mayıs 2011 23:18

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0