EDP: 'Hayır oyu vermek iktidarı güçlendirir'

13 Ağustos 2010 16:51  

 

EDP: 'Hayır oyu vermek iktidarı güçlendirir'

AKP zihniyetine ‘HAYIR’ Referanduma ‘EVET’ diyen EDP’nin İzmir İl Örgütü'nce yapılan toplantıda; “İlk işimiz 13 Eylül Sabahı Kenan Evren ve diğer Darbeciler hakkında suç duyurusunda bulunmak olacaktır” dendi.

Toplantıda konuşan İl Başkanı Arif Ali Cangı; Referandumda ‘Hayır’ demek CHP ve MHP’nin iddia ettiği gibi AKP’ye ‘Hayır’ anlamına gelmiyor; aksine güven oylamasına dönüşüyor mevcut muhafaza edilerek toplum sıkıştırılıyor. AKP’ye “biz değişimden yanayız, bunlar değil” iddiasında bulunma fırsatı veriliyor" dedi.

EDP İzmir İl Örgütü’nün yaptığı basın açıklamasında konuşan İl Başkanı Arif Ali Cangı şunları söyledi:

“Referandumdaki ‘Hayır’ oyu iktidarı güçlendirmektedir. Referandumda ‘HAYIR’ oyu vermek, toplumu -eksik ve yetersiz de olsa- yapılacak iyileştirmelerden mahrum bırakmaktır. Dolayısıyla Türkiye’yi darbecilerin hazırladığı 1982 Anayasası’na mahkum etmek anlamına gelmektedir. Referandumda ‘Hayır’ demek CHP ve MHP’nin iddia ettiği gibi AKP’ye ‘Hayır’ anlamına gelmiyor aksine güven oylamasına dönüşüyor mevcut muhafaza edilerek toplum sıkıştırılıyor. AKP’ye “biz değişimden yanayız, bunlar değil” iddiasında bulunma fırsatı veriliyor. Toplumun değişim talepleri karşısında direnen bu anlayış AKP’nin ekmeğine yağ sürüyor ve onun iktidarını güçlendiriyor.” açıklamasında bulundu.

12 Eylül’deki referandumun hükümetin güven oylamasına dönüştürmesinden rahatsızlıklarını dile getiren Cangı; “Öncelikle belirtmek isteriz ki, 12 Eylül 2010 tarihinde seçim yapılmıyor, hükümet için de güven oylaması yapılmayacak, yalnızca anayasa değişikliği oylanacak. Buna karşın hükümet de muhalefet partileri de konuyu özünden uzaklaştırıp, 2011’de yapılacak seçim için adeta prova yapmaktadırlar. Oysa 12 Eylül 2010 referandumu ile ne Meclis değişecek ne de hükümet, yalnızca anayasanın bazı maddelerinin değiştirilmesi oylanacaktır...”

Cangı; ”Bu değişiklikler 12 Eylül’le hesaplaşma değildir. AKP’nin 12 Eylül’le hesaplaşmasını beklemek, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik anayasa yapacağını düşünmek hayalci bir tutumdur. Ancak 12 Eylül Anayasası’nın değişimine kapı aralayan ve genel olarak halkın yararına olan bu durum da görmezlikten gelinemez. Sivil, demokratik bir anayasa ancak toplumun tüm mağdur kesimlerinin ve dinamiklerinin katılımıyla yapılabilir” diyerek sözlerine öyle devam etti:

» “Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler için pozitif ayrımcılık istiyoruz,
» Hak grevi, dayanışma grevi, siyasi grev, iş yavaşlatma gibi hak arama yollarına konan yasakların kaldırılmasını istiyoruz,
» İdarenin tüm eylem ve işlemlerinin yargı denetiminde olmasını, bu arada YAŞ ve HSYK kararlarının da yargı denetime açılmasını istiyoruz,
» Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkını demokratik bir kazanım olarak istiyoruz,
» Askerlerin de sivil mahkemelerde yargılanabilmesini istiyoruz,
» Kim olursa olsun suç işleyen herkesin yargılanmasını, Genelkurmay Başkanları’nın ve Kuvvet Komutanlarının da yargı önüne çıkartılmasını istiyoruz,
» 12 Eylül’ün tüm sorumlularından ve suçlularından hesap sorulmasını istiyoruz,
» Kısmi değişikliğin 12 Eylül zihniyetinin kökünün kazınacağı yeni bir anayasa yapmanın önünü açacağına inanıyoruz. diye konuştu.


Sesonline.net

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0