Düşünce suçunun kanlı tarihi

01 Nisan 2012 09:37  

 

Düşünce suçunun kanlı tarihi

Türkiye’de düşünce suçu ve fikir özgürlüğünün tarihi, trajik hayat hikâyeleriyle örülü

Türkiye’de düşünce suçu ve fikir özgürlüğünün tarihi, trajik hayat hikâyeleriyle örülü. 1944’te yürütülen Turancılık soruşturmasında, Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan ve Osman Yüksel Sendengeçti’nin konulduğu ‘tabutluklar’dan, 1950’lere gelindiğinde bu kez Şefik Hüsnü, Ruhi Su ve Zeki Baştımar geçiyordu. Kemal Tahir ve Nazım Hikmet “gizli cemiyet kurmak” suçlamasıyla yargılandı, Bediüzzaman Said Nursi ve Necip Fazıl Kısakürek de... Sistem Eşref Edip’e de tahammül edemedi, Sabahattin Ali’ye de...

Düşüncenin sanık sandalyesinde olduğu davalar yakından incelendiğinde ise adil yargılama ve savunma hakkı gibi en temel demokratik hakların ihlal edildiği görülüyor.

Romancı Kemal Tahir, astsubay olan kardeşi Nuri Tahir’e Sabahattin Ali’nin öykü kitabını hediye ettiği için 13 yıl hapiste kaldı. Garip olan, duruşmalar devam ederken Sabahattin Ali’nin kitaplarının serbestçe satılıyor olmasıydı.

Türk edebiyatının diğer bir önemli romancısı Orhan Kemal ise 1938’de, “Maksim Gorki ve Nazım Hikmet kitapları okumak” suçundan beş yıl hapse mahkûm edildi. Sürgünde, Moskova’da memleket hasretiyle ölen Türk dilinin en büyük şairlerinden Nazım Hikmet’e ise yazdıklarından dolayı toplam 35 yıl hapis cezası verilmişti.

Çırılçıplak hücreye kondu

İslami çizgideki Sebilürreşad ’ı yayınlayan Eşref Edip (Fergan), yazılarıyla Şeyh Said’i isyana teşvik ettiği iddiasıyla gözaltına alındı, dergisi kapatıldı. Ankara İstiklâl Mahkemesi’ne gönderildiğinde neden gözaltına alındığını henüz bilmiyordu. Cebeci Tutukevi’nde kendi ifadesiyle çırılçıplak halde, soğuk ve rutubetli taş duvarlar arasında aylarca tutuldu. Türkiye tarihinde düşündüklerini yazdığı için ölüme gidenlerin sayısı da az değil. İskilipli Muhammed Atıf Efendi, “şapka kanununa” karşı bir kitap kaleme aldığı için idam edildi.

Taraf

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0