Kalsiyumun ilacı besinlerde

18 Haziran 2012 11:28 / 2266 kez okundu!

 


“Bir şeyi bilmek ayrı, bildiğini uygulayabilmek ayrı bir şeydir. Bilgiye sahip olmak ayrı, bilgeliğe sahip olmak ayrı bir şeydir. Bilgelik, uygulamaya konmuş bilgidir.” N. Donald Walsch


Hareketimizi, duruşumuzu (postür) sağlayan, kan hücrelerinin yapımı ve mineral depolanmasında görevli iskelet kas sistemimiz vücudumuzun destek sistemidir. Kemik yapımı ve depolanması 17-35 yaşları arasında maksimum düzeydedir. Bu dönemde yeterli beslenmeyle kemiklerimizde biriktirdiğimiz mineraller bizi yaşlılığımızda osteoporoz, menapoz dönemi eklem ağrıları, romatoid gibi bir çok rahatsızlıktan uzak tutar, bu anlamda kemiklerimize istediği mineralleri sağlayarak onu memnun etmemiz gerekir ki o da ileriki dönemimizde bize kaliteli bir yaşam için destek versin. Kalsiyum diş ve kemik sağlığı, kas büyümesi ve gerginliği, enerji üretimi, kalbimizin düzenli çalışması, sinir iletimi ve kan pıhtılaşmasında görevli olup, vücudumuzda %99 u kemik ve dişlerde bulunur. Eksiliğinde başta kemiklerin zayıflaması, dişlerin çürümesi, kemik erimesi, saç ve tırnakta kırılmalar, kas krampları, egzama, kalp çarpıntısı, yüksek tansiyon, sinirlilik, uykusuzluk, kolon ve meme kanseri gibi sorunlar görülürken; fazlalığında ise böbrekte kalsiyum taşları, eklem ve kemiklerde kireçlenme, kas güçsüzlüğü görülebilir. Normal bir yetişkinin günlük ihtiyacı olan kalsiyum miktarı 600- 1000 mg olup, gebelikte bu oran 1500 e kadar çıkabilmektedir. Çocukluk çağında ise 500 – 600 mg kalsiyum günlük gereksinmeyi karşılayabilmektedir. Besinlerin içerisinde bulunan minerallerden çok biyoyararlanım dediğimiz vücudumuzda emilebilirliği ciddi önem taşır. Buna göre kalsiyumun en verimli kaynakları süt, peynir, yoğurt(süt ürünleri) dir. Bunu takip edenlerse yeşil sebzeler, yumurta, badem fındık fıstık gibi yağlı tohumlar, pekmez, keçiboynuzu ve balıktır. Detaylı belirtmek gerekirse, süt ürünlerinden inek sütü, yoğurt, çökelek, kaşar peyniri, beyaz peynir; sebzelerden bamya, enginar, taze fasülye, marul, ıspanak, semizotu; et gurubundan balık; kurubaklagil ve yağlı tohumlardan bakla, barbunya, fasülye, nohut, mercimek, madem, yer fıstığı, fındık, ceviz; ekmek grubundan tarhana ve bisküvi, meyve grubundan portakal ve mandalina kalsiyum bakımından zengin olup biyoyararlanımı en fazla olan grup süt ve süt ürünleridir. Sigara, kafein, alkol, tuz ve şeker kalsiyumun emilimini bozarlar.

Ayrıca kalsiyum ve metabolizma hızına etkisi ile ilgili çalışmalarda bu sıralar rövaşta. Kalsiyumun kilo kontrolünde ve yağ yakıcı hücrelerin çalışmasına yardımcı olduğu üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Obezite prevalansının kadınlarda % 43, erkeklerde % 21 lere ulaştığı günümüzde, safra kesesi, kalp hastalıkları, hipertansiyon, ateroskleroz ve kanser gibi bir çok sağlık sorununu da beraberinde getirmektedir Bu çalışmalar da obezite geni olarak tanımlanan “aguti”nin etrafında toplanmıştır. Aguti geninin yağ depolanmasına yol açtığı kalsiyumun ise bu mekanizmayı durdurabildiği yönünde iddialar vardır. Obez kişilerde 1 sene boyunca diyetle günde 1000 kalsiyum alımı sonucunda vücut yağında 4,9 kg azalma görülmüştür. Süt ve ürünlerini tüketen 18-74 yaş arası bireylerde hipertansiyon, metabolik sendrom riski ve bel ölçüleri önemli ölçüde düşük bulunmuştur.

Kalsiyumun fazla alınması vücuttaki emilebilirliğini azaltacağından özellikle menapoz dönemindeki kadınlar tarafından sık kullanılan kalsiyum tabletlerinin içeriğindeki kalsiyumun çok yüksek olması halinde sandoz veya tabletlerin ikiye bölünüp gün içerisine dağıtılmasını tavsiye ederim.

Kemik ve kas bir bütün olarak düşünülmelidir ve kas sağlığımız için de elbette ki kişinin fiziksel ve biyolojik durumuna uygun spor yapılmalıdır. En kolay yapılabilecek düzenli ve ritmik bir yürüyüş bile kas sağlığınız adına büyük önem taşır.

DURU VE BEMBEYAZ BİR HAFTA GEÇİRMENİZ DİLEĞİYLE…


Begüm KURAN, Diyetisyen

18.06.2012

Son Güncelleme Tarihi: 20 Haziran 2012 23:30

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.