YEREL YÖNETÝMLERE SÝVÝL BAKIÞ

17 Ekim 2018 11:15 / 1106 kez okundu!

 

 

2019 Martý'nda yapýlacak yerel yönetimler seçimleri yaklaþtýkça siyasi partilerde hareketlilik baþladý.

Geçmiþte olduðu gibi aday belirleme iþini son ana býrakmak istemeyen partiler aday arayýþlarýný sürdürürken aday belirleme yöntemleri de yine çok tartýþýlacaða benziyor.

 

****

 

YEREL YÖNETÝMLERE SÝVÝL BAKIÞ

 

2019 Martý'nda yapýlacak yerel yönetimler seçimleri yaklaþtýkça siyasi partilerde hareketlilik baþladý.

Geçmiþte olduðu gibi aday belirleme iþini son ana býrakmak istemeyen partiler aday arayýþlarýný sürdürürken aday belirleme yöntemleri de yine çok tartýþýlacaða benziyor.

Aslýnda siyasi partilerin ön seçimle adaylarýný belirleyebilmeleri için makul süre var. Ama bu iþi merkezde çözmek isteyen partiler, þimdiden mazeret üretmeye baþladýlar.

Çok hassas bir dönemden geçiyor iken þimdi gereksiz bir polemik baþlatmak istemem.

Hangi parti, hangi yöntemle adaylarýný belirler bilemem ama her durumda özellikle üzerinde durulmasý gereken konu, sivil toplumun bu seçimlerde oynayacaðý rolün ne olacaðýdýr.

Birçok yerde siyasi makamlarýn meslek gibi görülmeye baþlandýðýný düþünecek olursak, yerel yönetimlerde görev alacak kiþilerin belirlenmesinde mutlak surette sivil toplum müdahil olmak durumundadýr.

Daha doðrusu siyasi partilerin, sivil toplumun görüþ ve önerilerini dikkate almasý gerekir.

Bir kentin kültürünü oluþturan sosyal gruplarýn, yerel dinamiklerin, kanaat önderlerinin ve hatta sendikalarýn, meslek odalarýnýn bu süreçte mutlak surette talepkar olmalarý; siyasetin kalitesini artýracak, çýtayý yükseltecektir.

Amaç; yalnýzca belediyeyi ele geçirmek, baþkanlýðý almaktan öte kenti çaðdaþ ölçütlerde yönetecek bir kadroyu iþ baþýna getirmek olmalýdýr.

Ancak görünen o ki, tüm siyasi partiler belediye baþkanýnýn kim olacaðýna kilitlenmiþ ve hatta seçimi almak için her yolu mübah görür hale gelmiþtir.

Oysa geliþmiþ batý ülkelerinin birçoðunda belediye baþkaný profesyonel insanlardan atama yoluyla göreve getirilmektedir.

Yani demem o ki; özellikle de Büyükþehir yasasýyla birlikte ilçe belediye baþkanlarý büyük ölçüde Büyükþehirin memuru durumuna düþmektedirler.

Kuþkusuz, tüm açmazlarýna karþýn yaratýcý yol ve yöntemlerle belediye baþkanlarý kenti yaþanýr hale getirebilirler. Ülkemizde bunun pek çok örnekleri de var.

Bu göreve aday olan kiþi; yasadan kaynaklanan güçlükleri bilerek göreve talip olmak durumundadýr. Mazeret üretmeye deðil, hizmet üretmeye, çözüm bulmaya gelmelidir.

Sorunun parçasý ve hatta kaynaðý olan baþkanlar, suçu baþkalarýna atarak iþin içinden sýyrýlmaya bakýyorlar.

Oysa Farklý meslek gruplarýndan, farklý yetenek ve becerilere sahip kiþilerden oluþmuþ bir Belediye Meclisi her koþulda Belediye Baþkanýnýn iþlerini kolaylaþtýracaðý gibi, yetki ve sorumluluklarý paylaþarak kimi sorunlarý daha kolay çözebilmek mümkündür.

Öte yandan Sivil Toplumla iþbirliði yaparak, proje yardýmý almak, kentin sosyal, kültürel yaþamýnýn düzenlenmesinde bu dinamiklerden yararlanmak varken; aksine baþta Kent Konseyi olmak üzere Sivil Toplum Örgütlerini bir engel ve ayak baðý gibi görmekteler.

Kaynak yaratmak, politika geliþtirmek ve proje desteði almak için var olan tüm kurum ve kuruluþlardan sonuna kadar yararlanmak konusunda gerektiðinde diðer siyasi partilerle iþbirliði yapmak gerekir.

Bunlarý yapmak yerine çoðu zaman belediye baþkanlarý; kendilerine koþulsuz biat edecek kiþileri tercih etmekte, Kent Konseylerini ve Sivil Toplum Kuruluþlarýyla Meslek Odalarýný arka bahçeleri gibi dizayn etmeye çalýþmaktalar.

Durum böyle olunca da, ellerine geçirdikleri güçten zehirlenen baþkanlar, ne yetkiyi ne de sorumluluðu kimseyle paylaþmak istemiyorlar.

Ýnsan potansiyeli en zengin, en yetkin kadrolara ve köklü bir geçmiþe sahip CHP’nin yerel seçimlerde hala ithal aday arayýþlarýna girmesini de doðrusu anlayamýyorum.

Düþünsel olarak sað politikalara sahip birini, oy kaygýsýyla aday gösterip, belki kazanabilirsiniz. Ama o belediye hiçbir zaman sosyal demokrat, emeðe, insana saygýlý, iþ barýþýný savunan, þeffaf yönetim anlayýþýný öne çýkaran bir belediye olmayacaktýr.

Daha da önemlisi, yaptýðý iþ ve mesleðinde örgütlü mücadelenin içerisinde olmamýþ, sosyal yaþamdan kopuk, siyasi derinliði olmayan, kollektif çalýþma anlayýþýnda yoksun kiþilerin belediye meclislerinde yer almamasý konusunda azami dikkat ve özenin gösterilmesi gerekir diye düþünüyorum.

Özel olarak kendi yaþadýðým kent Bodrum da, daha üretken, yaþamýn içerisinde, proje temelli, insan odaklý çalýþacak bir belediye meclisinin oluþmasýna katký koymak için ben de belediye meclis üyeliðine aday oldum.

Yaþadýðý kente karþý sorumluluðu olan vicdan ve sorumluluk sahibi herkesin elini taþýn altýna koymasý gerçeðinden hareketle böylesine zorlu ama bir o denli onurlu bir göreve talip oldum.

Amaç, daha yaþanýlýr bir Bodrum’u birlikte kurabilmek olmalý.

 

Ayhan ONGUN

Gazeteci-Yazar

16.10.2018/ANKARA

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.