İLTİSAKLI OLMAK!

16 Şubat 2021 13:09 / 1105 kez okundu!

 

 

Ülkemizde son günlerde yaşanan olaylarda en çok kullanılan sözcüklerden biri.

Daha çok da terör örgütleriyle ilişkilendirerek suçlamak nedeniyle ve özellikle de iktidar yöneticileri tarafından kullanılıyor.

 

****

 

İLTİSAKLI OLMAK!

 

Ülkemizde son günlerde yaşanan olaylarda en çok kullanılan sözcüklerden biri.

Daha çok da terör örgütleriyle ilişkilendirerek suçlamak nedeniyle ve özellikle de iktidar yöneticileri tarafından kullanılıyor.

Hukuk literatüründe “bir konu ya da kavramla ilişkili kişi” olarak geçen iltisak sözcüğünün Türk Dil Kurumundaki karşılığı “kavuşma, bitişme, birleşme”

Örnek olarak da kavşak sözcüğü gösterilmiş, “iltisak noktası” diye.

Yani yolların, sokakların birleştiği nokta anlamında.

Peki bir kişi ya da kurumla, daha anlaşılır olması açısından; bir örgütle iltisaklı olmak suç mu?

Ohal komisyonu; kurumundan “irtibat ve iltisak” nedeniyle ihraç edilen bir polisle ilgili verdiği kararda “kuvvetli irtibat ve iltisak görüşünün ihraç için yeterli olmayacağını bildirdi ve göreve iade kararı aldı.”

Durum böyleyken çok sayın yöneticilerimiz niye her fırsatta insanları, son dönemde de özellikle üniversite gençlerini “terörle iltisaklı” diye itham ediyorlar?

Çünkü daha önce doğrudan terör örgütü üyesi ya da terörist diye hedef gösterdiler, itibarsızlaştırmaya çalıştılar, tutmadı.

Kanıt gerekiyordu, belge gerekiyordu.

Algı operasyonlarına devam ettiler.

Biraz da kafa karışıklığı yaratarak, pek bilinmeyen bir suç kavramı yaratmaya çalıştılar.

Terör örgütleriyle iltisaklı!

Ancak hukukta hiçbir karşılığı olmayan bu suçlamaya göre hakimlerin de yapacağı bir şey yoktu, bu gerekçeyle önlerine gelen tüm öğrencileri serbest bıraktılar.

Gençlerin belli dergi çevreleri, kültür-sanat kulüpleri ya da sivil toplum kuruluşlarıyla olan ilişkilerinden yola çıkarak onları etkisiz, kimliksiz, kişiliksiz hale getirmeye çalışıyorlar.

Hani onlar diyorlar ya!

Mesele rektör değil, ülkenin bekasını hedef alıyorlar!

Aslında doğru söylüyorlar.

Mesele rektör değil, ülkeyi yönetmek yerine, ele geçirmeye çalışan iktidarın yeni mevziler elde etme isteği.

Fakat yanıldıkları bir şey var.

O; her fırsatta bir yerlerle iltisaklı göstermeye çalıştıkları gençler, onlardan çok daha yurtsever.

O; her fırsatta üzerlerine polisleri saldıkları gençler, bu ülkenin geleceği için çok daha duyarlı ve sorumluluk sahibi.

O, her koşulda itibarsızlaştırmaya çalıştıkları gençler, bu ülkenin aydınlık yüzleri.

Onları çok masum akademik, demokratik talepleri için yaptıkları eylemlerde, bu eylemleri provoke edebilecek marjinal kişi ve gruplardan korumak yerine, işin kolayına kaçıp, onları terörist ilan ederek hedef göstermekle aslında suç işliyorlar.

Ne yazık ki, yargıyı siyasallaştıran iktidar yöneticilerine karşı yargının da eli kolu bağlı.

Boğaziçi’ni bu yollarla ele geçiremeyeceğini anlayan iktidar şimdi başka bir yöntem deniyor.

Bir gece ansızın bir cumhurbaşkanlığı kararnamesi marifetiyle Boğaziçi Üniversitesine iki yeni fakülte ekleniyor.

Oysa hayatın bir gerçeği vardır.

Her şey bir ihtiyacın sonucudur.

Böyle bir ihtiyacın ya da talebin olmadığı ortada iken dışardan yeni dekanlar, öğretim üyeleri atayarak dengeleri bozmak, daha doğrusu huzuru ve barışı bozmak istiyorlar.

Kaldı ki, şimdiye kadar açılan 19 Hukuk Fakültesinin dekanının hukukçu olmadığı acı gerçeğine rağmen, devlet halkıyla inatlaşıyor.

Türkiye de oldum olası toplum gençlerine sahip çıkmıştır.

Bugün de görüldüğü üzere yurdun dört bir yanında gençlerle dayanışma sürüyor.

Bu nasıl bir ülkedir ki, iktidar partisi devleti kuran yüz yıllık partiyi “terörle iş tutan, teröristlerin koruyucusu “ gibi gösterebiliyor.

Bu nasıl bir ülkedir ki; bir yandan Cumhurbaşkanı, diğer yandan İçişleri Bakanı her önüne geleni teröristlikle daha olmadı, terör örgütleriyle iltisaklı olmakla suçlayabiliyor.

Sözcük anlamıyla düşünecek olursak iltisak; “gönüllü veya gönülsüz başka kişilerin mesajlarını uygulama hali”.

Peki AK Parti içerisinden Fetö ele başının mesajlarını gönüllü ya da gönülsüz uygulamayan tek bir kişi gösterebilir misiniz?

Eğer Fetö bir terör örgütü olarak kabul ediliyorsa, o zaman sözü edilen bu siyasilerin tamamına “terör örgütüyle iltisaklı” dememiz mi gerekiyor?

Güneş balçıkla sıvanmıyor.

Bu ülkenin geleceğinin güvencesi gençleri rahat bırakın.

 

Ayhan ONGUN

Gazeteci-Yazar

09.02.2021/BODRUM

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.